5 Aralık 2025, Cuma
spot_img

‘Zengin yaşlılık’ için tasarruf ekonomisine geçmemiz şart!

Türkiye’de yaşlanan kesimin daha iyi koşullarda yaşaması için tüketim ekonomisinden tasarruf ekonomisine geçişin şart olduğunu vurgulayan Zurich Yaşam ve Emeklilik Genel Müdürü Atilla Benli, “Bireyler, sadece 1 ayda sigaraya ödedikleri parayı BES’e katkı payı olarak ödese her şey çok farklı olur” diyor.

ALP SÜER/SİGORTAMEDYA ÖZEL

Türkiye’de hayat ve emeklilik sektörüne yeni bir şirket katıldı. Sektörü yakından izleyenlerin kolayca tahmin edebileceği gibi söz konusu şirket, ‘Zurich Yaşam ve Emeklilik.’ Türkiye’de hayat dışı sigorta sektöründe Zurich Sigorta ile 13 yıldır faaliyet gösteren dünyanın en büyük sigorta gruplarından Zurich Grubu’nun yatırımı olan Zurich Yaşam ve Emeklilik sektörde  iddialı bir oyuncu olmaya hazırlanıyor. Zurich Grubu, Zurich Yaşam ve Emeklilik’i kurmadan önce sektörde hayat ve emeklilik sektöründe de iştahlı olduğunun bir göstergesi olarak daha önce MAPFRE Yaşam ve NN Hayat Emeklilik’i satın almıştı. Söz konusu 2 şirket ile birlikte  bireysel emeklilik lisansı alarak yeni  kurulan şirket, (Zurich Yaşam ve Emeklilik) Zurich Sigorta Grubu Türkiye çatısı altında birleşti. Şirketin Genel Müdürlük görevine de sektörün çok yakıından tanıdığı ve sevdiği bir isim, geçmişte Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Başkanlığı da yapmış Atilla Benli getirildi. Biz de Hayatımız Sigortalı Dergisi olarak bu ay kapağımızda Atilla Benli’ye yer verdik. Zurich Yaşam Emeklilik’in İstanbul-Maslak’taki Maslak Office Building‘de gerçekleştirdiğimiz röportajda Benli ile Bireysel Emeklilik Sistemi’ndeki (BES) güncel gelişmeler ve Zurich Yaşam ve Emeklilik üzerine konuştuk. Benli, karşılıklı sohbet havasında geçen röportajımızda her fırsatta tasarrufların artırılmasının önemine işaret etti. Türkiye’de nüfusun giderek yaşlanmakta olduğunu vurgulayan Benli’ni şu sözlerini özellikle bir kenara not aldım: “Türkiye’nin yoksul yaşlılık sorunu ile karşılaşmaması için tüketim ekonomisinden tasarruf ekonomisine geçiş şart. Bireyler, sadece 1 ayda sigaraya ödedikleri parayı BES’e katkı payı olarak ödese her şey çok farklı olur.”

Türkiye’de nüfus yaşlanıyor; orta gelir tuzağına dikkat! 

Röportajımızda Benli, daha önce TSB Başkanlığı döneminde de sıkça dile getirdiği Türkiye’nin yaşlılık sorununa dikkat çekti ve topluma önemli mesajlar verdi.  Birkaç kritik noktaya özellikle dikkat çeken Benli’den aldığımız bilgilere göre, Türkiye’nin ‘aktif-pasif oranı’ giderek düşüyor. 2022’de yüzde 2’li seviyelerde olan söz konusu oran, 2025 yılı itibarıyla yüzde 1,6’lı seviyelere gerilemiş durumda. Bir başka deyişle 2022’de 2 çalışana 1 emekli düşerken, günümüzde çalışan başına emekli sayısı neredeyse 1,5’lu seviyelere yaklaşıyor. Söz konusu oranın OECD ülkelerinde yüzde 4 olduğunu hatırlatan (4 çalışana 1 emekli düşüyor) Benli’nin dikkat çektiği hususlardan birisi de Türkiye’nin ’orta gelir’ tuzağında olması ve nüfusun hızla yaşlanması. Bu noktada da Benli, gönüllü BES ve önümüzdeki yıllarda başlaması beklenen Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi’ne (TES) büyük önem atfediyor.

TES’in 10 kat daha büyük potansiyeli var

Benli, Türkiye’de ekim ayında 22 yılı geride bırakacak gönüllü BES’in geldiği noktadan memnun. Bununla birlikte BES’teki emeklilik fonlarının, Gayrisafi Milli Hasıla (GSMH) içindeki payının halen yüzde 3’lerde olduğunu hatırlatan Benli, “Söz konusu oran, OECD ülkelerinde yüzde 60 seviyesinde. Bu da bize BES’te gidilecek daha çok yol olduğunu gösteriyor” diyor. Benli, BES’te asıl katılımcı sayısındaki artışın TES ile olacağını söylüyor. TES’in 2-3 yıl sonra başlamasının beklendiğini ifade eden Benli, TES’in sistemdeki şu anda mevcut katılımcı sayısını zaman içinde 10 kat büyütme kapasitesine sahip olduğunu söylüyor. Otomatik Katılım Sistemi’ndan (OKS) farklı olarak çalışan katkısı yanında cüzzî işveren katkısı ile başlaması ile beklenen TES’te asıl itirazın, işverenlerden çok çalışanlardan (ücretlerinden yapılacak kesinti nedeni ile) geldiğini dile getiren Benli, sistemin çalışanlara büyük fayda sağlayacağını vurguluyor.  

Her yıl yüzde 100 büyümeyi hedefliyoruz

Benli, röportajınızda Zurich Yaşam ve Emeklilik’le ilgili sorularımıza da yanıtladı.  Şirketin öncelikle kuruluş hikâyesini anlatan Benli, NN Hayat ve Emeklilik ile Zurich Yaşam ve Emeklilik arasındaki entegrasyonun eylül ayı sonunda tamamlanacağını söylüyor. Zurich Grubu’nun da verdiği destekle sektörde üst sıralarda da yer almak istediklerini vurgulayan Benli, öncelikli hedeflerini her yıl yüzde 100 büyümek, sürdürülebilir kârlılık ve hayat sigortaları başta olmak üzere yenilikçi ürünler sunmak olduğunu ifade ediyor. “Sektörün çehresini değiştireceğiz” diyen Benli’den aldığımız bilgilere göre Zurich Yaşam ve Emeklilik, hayat ve emeklilik ürünleri dışında sağlık branşında da Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) sunuyor. Önümüzdeki dönemde söz konusu ürünlere yenileri de eklenecek.  Zurich Grubu da son olarak bireylerin hem kredi borcu hem de sağlıklarını güvence altına alan uzun süreli sağlık sigortası, ‘Kredim ve Sağlığım Güvende’ ürününü piyasaya sundu. 

Benli’den öğrendiğimize göre, Zurich Yaşam ve Emeklilik’in dağıtım kanalları ağırlıklı olarak acentelerden oluşuyor. Bankasürans kanalı olarak Alternatif Bank’la anlaşması olan şirket, çok yakında bir dijital banka ile de çalışmaya başlayacak. Benli, söz konusu bankanın ismini henüz zikretmedi. Zaman içinde şirkette acente kanalının ağırlığının bir miktar azalması, banka kanalının ağırlığının artması bekleniyor.

Sakin kalan kazanır!

Zurich Yaşam ve Emeklilik Genel Müdürü Atilla Benli, BES katılımcılarına da şu yatırım tavsiyelerinde bulundu: “Belirsizlik ortamlarında yatırım yapmak, bilgi kadar denge ve disiplin de gerektiriyor. ‘Sakin kalan kazanır’ cümlesi, özellikle volatilite dönemlerinde yatırım psikolojisi ve davranışsal finans kapsamında çok sık vurgulanır. Belirsizlik ortamında dikkat edilmesi gereken bir diğer konu portföy çeşitlendirilmesi. Bu tür dönemlerde ‘getiri arayışı’ değil, öncelikle sermaye koruması, ardından riskten arındırılmış getiri hedeflenmelidir. Bu nedenle, doğru yaklaşım hem hangi fonlara yatırım yapılacağını hem de bu fonların birbirini tamamlayacak şekilde portföyde nasıl dağıtılacağını bilmeyi gerektirir. Belirsizlik ortamlarında, likiditeyi korumak, büyük dalgalanmalardan kaçınmak için para piyasası fonuna; belirsizlik ortamlarında jeopolitik risklere karşı güvenli liman işlevi gördüğünden altın fonuna, iyi yönetildiği bilinen hisse senedi fonlarına portföyde yer verilebilir.”

Yatırım fonlu hayat sigortaları hayat branşını büyütecek

Benli ile röportajımızda hayat sigortalarını da konuştuk. Hayat branşının son yıllardaki büyümesinde başta prim iadeli hayat sigortaları olmak üzere kredi bağlantısız hayat sigortalarının etkili olduğunu belirten Benli, kredi bağlantısız hayat sigortalarını payının da artmaya devam ettiğini söylüyor. Benli’ye göre kredi bağlantılı ve bağlantısız hayat sigortaları dışında sektörü asıl büyütecek ürünün ‘Yatırım Fonlu Hayat Sigortaları’ olacağı görüşünde; Söz konusu ürün hayata geçtiğinde hayat sigortaları prim üretiminde de ciddi artışlar olacağını söylüyor. TSB ve Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun (SEDDK) üzerinde çalıştığı Yatırım Fonlu Hayat Sigortaları ile bireyler aynı BES’te olduğu gibi diledikleri yatırım fonlarına yatırım yapabilecek.

1 Yorum

  1. The article provides insightful perspectives on Turkeys aging population and the importance of pension systems like BES and TES. Atilla Benlis commentary is particularly valuable for understanding the challenges and opportunities in the insurance sector.SunPerp Dex

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER