5 Aralık 2025, Cuma
spot_img

Yoğurdu üfleyerek yiyen sektör ‘kârlı’ büyüyor

Sigorta şirketlerinin çoğunun risklerini daha iyi yönetebilmek için artık yoğurdu üfleyerek yemeleri, sektörün karlığına da olumlu yansıyor. İlk çeyrekte teknik kârlılığı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32 artan hayat dışı sektör, ilk 5 aylık dönemde ise yüzde 47,9 büyüdü.

ALP SÜER/SİGORTAMEDYA ÖZEL

Sigorta şirketlerinin son yıllarda kârlılığa büyük önem verdikleri dikkatlerden kaçmıyor. Sektör temsilcileri ile yaptığımız röportajlarda ve basın toplantılarında da sigortacılar, sektörde üst sıralarda yer almak ve pazar paylarını artırmaktan ziyade ‘sürdürülebilir kârlılığı’ hedeflediklerini sıklıkla dile getiriyorlar. Bunu sağlayabilmek için teknolojiye yapılan yatırımlar artıyor, sektörde yapay zekâ uygulamaları ile birlikte riske dayalı fiyatlandırma yaygınlaşıyor. Sigorta şirketlerinin çoğu, geçmişteki hatalardan ders alıp, tabiri caizse ‘yoğurdu üfleyerek yiyor’, risklerini geçmişe göre daha iyi yönetiyorlar. Nitekim en başta sağlık olmak üzere izlenen riske dayalı (teknik) fiyatlandırma, hayat dışı sektörün teknik sonuçlarına da olumlu yansımaya başladı. Yılın ilk çeyreğinde 27 milyar TL düzeyinde teknik kâr eden hayat dışı sektörde kârlılık, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32 arttı. Hayat dışı sektör yılın ilk 5 aylık döneminde ise yüzde 47,9 büyüdü. Enflasyondan arındırıldığında sektördeki reel büyüme yüzde 9,2 oldu. İstatistiklerinin bize söylediklerinden şu sonucu çıkarabiliriz: Sektör büyüyor, hem de kârlı büyüyor.

Yatırım gelirleri kârlılıkta etkili oldu

Rakamları biraz daha konuşturalım; Türkiye Sigorta Birliği (TSB) verilerinden hareketle, İlk çeyrekteki teknik kârın nedenlerine yakından bakalım. Sigorta şirketlerinin risk yönetiminde dikkatli davranmaları dışında sektördeki istikrarlı büyüme ve prim üretimindeki artış, doğal olarak kârlılıkta da etkili oluyor. Hayat dışı sektör yılın ilk çeyreğinde de geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 49,5 artışla, (reel yüzde 8,2) 266,5 milyar TL prim üretti. Prim üretimindeki büyüme dışında hayat dışımda kârlılık üzerinde en fazla etkili olan faktör, ‘teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım gelirleri.’ Yılın ilk çeyreğinde söz konusu gelirler 44,1 milyar TL olarak gerçekleşti. 2025 yılında faiz oranlarındaki yükselişe bağlı olarak vadeli mevduat ve sabit getirili enstrümanlardan elde edilen yüksek faiz getirileri, ilk çeyrekte yatırım gelirlerinin ve teknik kârın artmasında da etkili oldu. Küçük bir parantez açarsak, hayat dışı sektörde yatırım portföyün yaklaşık yüzde 50’sinin vadeli mevduattan oluştuğu ve faiz oranlarındaki yükselişin, mevduat kaynaklı yatırım gelirlerinin artmasına önemli katkı yaptığı kaydediliyor.

Sağlık; en kârlı branş trafikteki tablo içler acısı

Biraz da hayat dışı sektörde en kârlı branşlar hangileri, onlara bakalım. Son yıllarda özellikle Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’na (TSS) talebin artması ile prim üretimi hızlı büyüyen hastalık-sağlık branşı, hayat dışı sektörde yılın ilk çeyreğinde 8,3 milyar TL teknik kârla başı çekiyor. Teknik kârını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 187 artıran sağlık branşını, yaklaşık 8 milyar TL teknik kâr eden kasko branşı izliyor. Kaskodan söz edince akla hemen trafik branşı da geliyor. Ancak trafikteki tablo içler açısı. Yılın ilk 3 aylık döneminde 15,6 milyar TL teknik zarar eden trafik, hayat dışı sektörün kârlığını da aşağı çekiyor. Trafik branşında serbest tarifeyi dört gözle bekleyen sektör temsilcileri, risk yönetimi ve riske dayalı fiyatlandırma konusunda sağlık branşını da ayrı bir yere koyuyor. Sektörün medikal enflasyon nedeniyle artan maliyetleri de sigortalıların risklerine göre primlere yansıtması teknik kârlılıkta da etkili oluyor. Sağlık ve kaskonun arkasından 6,1 milyar TL teknik kârla en kârlı branş olarak yangın ve doğal afetler geliyor.

Maliyetler etkin yönetildi; ‘bileşik rasyo’  geriledi

Hayat dışı sektörle ilgili yazdığım kârlılık haberlerinde zaman zaman bazı sigortacıların beni uyararak, “Sektörü kârlı göstermişsin, ancak bir de bileşik rasyoya bak; maliyetlerimiz de artıyor” dediklerine tanık olmuştum. Bileşik rasyo (oran) hesaplaması değişkenlik göstermesine karşın, TSB’nin yaptığı hesaplamaya göre, sektör genelinde bileşik rasyo geçen yılın aynı dönemi ile kıyaslandığında 1 puan dolaylarında azalarak yüzde 91,3 (2024 ilk çeyrekte yüzde 92,1) seviyesinde gerçekleşmiş. Söz konusu oranın hem 100’ün altında seyretmesi hem de geçen yılın aynı dönemine göre bir miktar gerilemesini TSB, “Bu görünüm, maliyetlerin etkin şekilde yönetildiği ve hasar süreçlerine yönelik başarılı yaklaşımların sürdürüldüğüne işaret ediyor” şeklinde yorumluyor.

Hayat dışından daha hızlı büyüyen hayat branşı da kârlı

2025 yılında hayat dışı (elementer) sektörde istikrarlı büyümenin sürmesine karşın, hayat branşının hayat dışı sektörden daha hızlı büyüdüğü gözleniyor. TSB’nin son açıkladığı istatistiklere göre bu yılın ocak-mayıs döneminde yüzde 81,4 büyüyen hayat branşında reel büyüme ise yüzde 34 olarak gerçekleşti. Hayat sigortalarının son 5 yılda ilk kez bu yıl büyüme hızının hayat dışı sektörden daha yüksek olduğuna işaret edelim. Hayat branşının büyümesinde banka kredilerindeki artışın yanı sıra, prim iadeli hayat sigortaları gibi kredi bağlantısız, karma hayat ürünlerine yönelik talepteki artış da etkili oluyor. Yılın ilk çeyreğinde hayat branşı da hayat dışı gibi kârlı bir görünüm sergilerken, hayat branşında konsolide teknik kar 6,4 milyar TL oldu.

Etkin risk değerlendirmesi ve fiyatlama kârlılıkta belirleyici

Türkiye Sigorta Birliği (TSB) tarafından hayat dışı sektör ile ilgili 2025 ilk çeyrek değerlendirmesinde şu bilgilere yer verildi: “Hayat dışı branşlar, 2025 yılının ilk çeyreğinde teknik kârlılık açısından güçlü bir performans sergiledi ve geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 32 artışla 27,1 milyar TL teknik kâra ulaştı.  Bu büyümede, prim üretimindeki reel artışın yanı sıra, etkin risk değerlendirmesi ve fiyatlama stratejisi ile maliyet yönetimine odaklanan yaklaşımlar sonucunda hasar/prim oranlarının görece dengeli seyretmesi belirleyici oldu. Ayrıca, söz konusu artışta, yatırım gelirleri önemli etkenlerden biri oldu. Öte yandan sektörümüzün güçlü sermaye yapısı, şirketlerin finansal dayanıklılığını artırarak risklere karşı daha dirençli olmalarını sağlarken; ekonomik dalgalanmalara karşı daha esnek bir yapı kazandırıyor ve uzun vadeli yükümlülüklerin yerine getirilmesini kolaylaştırıyor. Bu durum, aynı zamanda sektör oyuncularının yeni yatırımlar yapmasına olanak tanıyor ve sürdürülebilir büyümenin temel taşlarından biri olarak öne çıkıyor. Artan öz sermaye seviyesi, yatırımcı güvenini de pekiştirerek sektörün genel finansal istikrarını güçlendiriyor.”

Vizyon Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Hasan Ekmen:

Şirketler fiyatlamada daha temkinli ve teknik davranıyor

2025’in ilk çeyreğinde hayat dışı sektörde dikkat çekici bir kârlılığın ortaya çıktığını belirten Vizyon Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdürü Hasan Ekmen, “Bunun temel nedenlerinden biri, geçen yıllardaki zararların ardından sigorta şirketlerinin fiyatlamada daha temkinli ve teknik davranmasıydı. Ayrıca, reasürans kapasitesi kısıtlı olduğu için risk iştahı azaldı, bu da daha seçici ve temkinli bir üretim sürecine neden oldu. Özellikle oto dışı branşlarda, örneğin mühendislik, alacak ve yangın sigortalarında daha disiplinli ve rasyonel fiyatlamalarla sağlıklı bir portföy yapısı oluştu. Bu da doğal olarak kârlılığı destekledi”          dedi. Ekmen, bu kârlılığın sürdürülebilir olması için sadece fiyat artışı değil, doğru risk seçimi, hasar frekansının yönetimi ve teknoloji yatırımları gibi unsurların da devreye girmesi gerektiği düşüncesinde.

Hayat dışında teknik kâr artıyor

Yıl*      Teknik kâr/zarar (TL)

2021    2.008.372.162

2022    -423.096.267

2023    3.261.523.218

2024    20.548.807.059

2025    27.134.246.121

*1. Dönem (Ocak-Mart)

Kaynak: TSB.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER