Evet, kötü bir seneyi geride bıraktık. Tüm zorluklara rağmen seneyi umutla kapatmayı bildik. Sigorta sektörü özellikle asrın depremi ve pandemi ile zaten rüştünü ispat etmişti. Dimdik ayakta yeni yıla “merhaba” diyor. En ufak bir sendeleme yaşanmadı sektörde, bu kadar üst üste gelen katastrofik olaylara rağmen. Güçlü şirketler, güçlü dağıtım yapıları ile yoluna devam ediyor sigorta sektörü. Geçtiğimiz sene ekonomik koşulların zorluğuna rağmen sigortalıların çoğunluğu sigortalarını yaptırmaya devam ettiler. Evet, bu konuda gerçek bir alkış, sektörün en önemli dağıtım kanalı olan acentelere elbet. Çünkü vazgeçmek isteyenlerin çoğunlukta olduğu bir dönemde acenteler sigortalılarına sigortanın vazgeçilmez olduğunu, asıl bu gibi ekonomik zorlukların yaşandığı zamanlarda sigortanın gerekli olduğunu anlattılar. Nedeni çok basit artık, kaybedilen değerlerin bu ekonomik şartlarda yerine konmasının orta ve dar gelirliler için çok ama çok zor olduğu bir dönemdeyiz.
Mevcudu koruyalım yeter
Yılın son haftası Dijipol.com Yönetim Danışmanı sektörün kıdemlisi (kendi tabiri ile) Ramazan Ülger ile Sigorta Ekranı‘nda bir yayın gerçekleştirdik. Kendisinin beklentisine aynen katılıyorum. “Gelecek sene için mevcudu korumak büyük başarı olacaktır” dedi. Ben de o sözlere ilave olarak, sektörün rakamsal büyümesi kimseyi rehavete sürüklememeli, sektör rakamsal olarak enflasyon kadar elbet büyüyecektir. Ama gerçekten önemli olan, poliçe adedinde artış. Sektörün hizmet verdiği sigortalı adedinde artış önemli. Bunun için de en büyük yük acentelerin omuzlarında. Bıkmadan usanmadan sahada olup, dokunulmamış vatandaşlarımıza ulaşıp sigortanın önemi kendilerine anlatılmalı.
Elementer taraf düzenleme bekliyor
Bu arada SEDDK‘ya da önemli görevler düşüyor. Sektör, SEDDK’dan reformlar bekliyor. Rafta duran, üzerinde çalışılan düzenlemelerin biran evvel hayata geçirilmesini bekleniyor. Sektörün önünü açacak, büyümesini sağlayacak düzenlemeler biran evvel hayata geçirilmeli. Bu düzenlemelerde genelde devletimizin ısrarı ile BES üzerinde öncelik tanınsa da sigortacılığın gerçek sigortacılık tarafı olan elementer tarafın beklediği düzenlemelere de öncelik verilmeli.
Gereksiz tartışmalara enerji harcamayalım
Son günlerde özellikle sektör içinde özellikle dağıtım kanalları tarafında kısır çekişmeler tekrar yaşanmaya başlandı. Yok tüm dağıtım kanalları bir çatı altında toplansın, yok Birlik, yok Oda olalım… Anlamsız, yıllardır yapılan tartışmalar ısıtılıp ısıtılıp gündeme getiriliyor. Son yaşanan iki şirkete el konmasının ardından yaşanan mağduriyetler dağıtım kanalları bir çatı altında toplanmış olsa, Birlik olsalar ya da Oda olunsa yaşanmayacak mıydı? Bunları isteyenler ne için istemiş olabilirler? diye düşündüm! Kendilerine yapılan haksızlık varsa karşı durabilmek ve aksiyon almaksa, çok zor… çünkü bu gerçekleştiğinde bu iradeyi ortaya koyacak lider bir temsil kişisi şu anda görünende yok. Kaç dönemdir acenteleri temsil etmek için seçilen SAİK Başkanı Levent Korkut mu yapacak bu konuda liderlik. Adam işini yürütme peşinde, acenteler için ise ne yaptığı belli değil. Önce teşekkür ediyor, sonra teşekkür ettiği düzenleme için mahkemeye başvuruyor. Ortalıkta kamu otoritesinin yaptığı işleri, kapı arkasında “Ben söyledim de yapılıyor” dedikoduları ile kendine prim yapmaya çalışıyor.
Boş kabadayılık bizim işimiz olmamalı
Geçtiğimiz senelerde “bizsiz olmaz, bir tepki koyarsak şöyle olur böyle olur” diyerek sosyal medya da atıp tutan arkadaşlara demiştim ki.. ‘Bir gün poliçe kesmeyin, tepkinizi gösterin” …tıss yok. Bu nedenle ortak aklı bularak ilerlemek doğru söylemlerle karşı tarafa da yol gösterebileceksen birlik olmanın birlikte hareket etmenin bir faydası var. Mesela bir şirket ile ilgili bir problem olduğunda sosyal medyada hep o şirketin acentesi olmayanlar atıp tutuyor. Kendi acentelerinden “çıt” yok. Neden? Sözleşmem fesh edilir. Eee… Neyi tartışıyoruz o zaman.. bir diğer konu acentelerle ilgili bir sorun olduğunda, acentelerin üst tabakası o beş bin acenteden ses çıkmaz. Onlar ekmeklerinin derdinde oraya buraya bulaşmadan işlerine bakarlar…
Acentesiz olmaz mı? Evet olmaz
Bu arada bu yazdıklarım asla acenteleri rencide etmek için söylenmiş yazılmış şeyler değil. Her geçen gün pazar payı azalsa da sektörün temel direğidir acenteler. Acentesiz olmaz mı…evet olmaz. Bunu tekrar etmenin bir anlamı yok ki…Bunu sektör yöneticileri iliklerine kadar hissediyor zaten. O zaman bu konuma yakışır bir temsiliyet önemli. Sektörün daha hızlı büyümesi için, acentelerin kazançlarının daha da artıracak projeleri ortaya koyup şirketlerle dirsek temasında olmak, günün koşullarına göre eğitimlerine önem vermek acentelerin önceliği olmalı.
Sektörden nemalananlara fırsat vermeyin!
Evet yeni yıla giriyoruz, zor bir sene olacak. Sektörün etrafında dolanan ve buradan tüketicinin haklarını koruyorum maskesi altında tüketinin cebinden parasını alan ve sektörü kemirenlere sektör paydaşları olarak izin vermemeliyiz. Acenteler, brokerler, eksperler bunlar için uyanık olmalıyız. Bunlara giden haksız kazançlar hepinizin cebinden gittiğini unutmayın. Sektörün en önemli sorunlarının başında bu geliyor. Yeni yılda serbest tarife, doğrudan tazmin, kişi bazlı poliçe gibi birçok konu gündemde olacak.
Orta küçük şirketlere dedikodu ile zarar vermeyin
Bu arada iki şirkete el konulması sonrasında sektör şirketlerinin sermaye güçleri çok konu olmaya başlandı. Özellikle orta ve küçük boy sigorta şirketleri bununla ilgili çok açıklama yaptılar. Sektör şirketlerinin bu tarafına da destek olmaz ve asılsız söylemlerden uzak durmamız gerektiğinin altını çiziyorum. Bir önceki yazımda vurgu yapmıştım, bu şirketlerin çoğunluğunun hatta hepsinin iyi yönetildiğini düşünüyorum, ama yanlış yapan varsa da onu tespit etmek SEDDK‘nın işi. Bu nedenle asılsız söylemlerle sektör şirketlerine zarar vermeyelim. Ve hepimizin aynı gemide olduğunu unutmayalım.
Yeni senenin bizlere öncelikle sağlık getirmesini diliyorum. Ardından, tüm sektör paydaşlarına bol kazançlı bir yıl diliyorum. Mutlu yıllar…
