AXA Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, yapılan bütün kamu yatırımlarına rağmen özel sektörün sağlık sistemine olan katkısının görmezden gelinemeyeceğini söyledi. Ölken, SigortaMedya’nın TSB için hazırladığı “İyi ki Sigortalıyım” video serisinin, 4. bölümünde sağlık sigortalarıyla ilgili açıklama yaptı.
Sağlık sigortacılığında risklerin ortaya çıktıktan sonra farkındalığın da arttığı bir dönem yaşandığını belirten Ölken, “Bunun nedenini geçen sene Mart-Nisan aylarındaki gelişmelerde görebiliriz. Türk sigorta sektöründeki bütün oyuncular olarak hepimiz aslında çok önemli bir misyon üstlendik. Bu dönemde Türkiye’deki sağlık sigortalarının büyük çoğunluğu pandemi istisnası ile satılmışken; pandemi ve pandemiye bağlı tedavileri kapsam altına aldığımızı açıkladık. Sigortacılık açısından çok önemli bir adım atılmış oldu. Bu adım, sigorta sektörünün gelişimine katkı sağlamanın ötesinde; mevcut durumun ciddiyetini ortaya koyan ve sigortacı olarak bizlerin sisteme sahip çıktığımızı gösteren bir davranıştı” dedi.
Güven oluştu
“Pandemi döneminde Türk sigorta sistemi farklı müşteri davranışlarıyla da karşılaştı” diyen Yavuz Ölken, “Sigortalılarımızdan çok çok olumlu geri dönüşler aldık. Pandemi dönemindeki teşhis ve tedavi yöntemlerinin koşulsuz olarak teminata dahil edilmiş olması; sigortalılarda bir güven oluşturdu. Ailesine ve etrafına tavsiye edenler oldu” diye konuştu.
Ülkenin sağlık sisteminin çok güçlü olduğunu söyleyen Ölken; “Bunun altını çizelim ancak nüfusumuz da az değil. Özellikle büyük şehirlerdeki yoğunluk oranı oldukça fazla. Yapılan bütün kamu yatırımlarına rağmen özel sektörün sağlık sistemine olan katkısı görmezden gelinemez. Türkiye’de 3 milyonun biraz üzerinde sağlık sigortasından faydalanan vatandaşımız var. Bunun yarısı Özel Sağlık Sigortası sahibi; yarısının da Tamamlayıcı Sağlık Sigortası var. Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nı 1 milyon 581 bin kişi kullanıyor. Bunun da yarısı ferdi, yarısı grup sağlık sigortası olarak geçiyor. Vatandaşımız hem kendi isteği ile poliçe sahip olabiliyor; hem de çalıştığı kurumun yan hakkı olarak bundan faydalanabiliyor.
Tamamlayıcı Sağlık ile Özel Sağlık arasındaki fark
Konuşmasında Tamamlayıcı Sağlık Sigortası ile Özel Sağlık Sigortası arasındaki farkı da açıklayan Ölken şunları söyledi: “Tamamlayıcı Sağlık Sigortası’nda sosyal güvence sistemi; hastanede ortaya çıkan tazminatın bir kısmını karşılıyor; üzerinde kalan kısmı da sigorta şirketleri teminat altına alıyor. En temel fark; kullanılan sağlık network’üyle ilgili. Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşmalı olan hastane veya laboratuvarlarda Tamamlayıcı Sağlık Sigortası geçerli oluyor. Sosyal Güvenlik Kurumu ile anlaşması olmayan sağlık kuruluşlarında ise acil müdahale ve bazı hastalıklar dışında sadece özel sağlık sigortası geçerli oluyor. Aslında fark; sosyal güvencenin sistemin içerisine girip girmemesi ile ilgili.” Sağlık sigortası yaptırırken dikkat edilmesi gereken noktalar
Sağlık sigortası yaptırırken nelere dikkat edilmeli?
Ölken, sağlık sigortası yaptırırken nelere dikkat edilmesi gerektiğiyle ilgili öncelikle poliçenin içeriğinin bilinmesi gerektiğini söyledi. Ölken, “Poliçenin içeriğini, kapsamını, genel ve özel şartlarını herkesin okumasını tavsiye ediyorum” diyor. Ayakta veya yatarak tedavinin ne olduğunun da bilinmesi gerektiğini vurgulayan Ölken şunları söylüyor: “Bütçelerine uygun, tabii ki yatarak tedaviyi daha ön plana alarak ama genişletilmiş tedaviyi de göz önünde bulundurmak gerekiyor. Tamamlayıcı sağlığın ayakta tedavisini veya özel sağlığın yatarak ve ayakta tedavisine sigortalının kendisinin karar vermesi gerekiyor. Bu konuda Türk sigorta sektörü deneyimli acentelere sahip. Tavsiyemiz, şirketlerin geliştirdiği sağlık sigortası ürünlerini, güvendikleri acentelerine sormaları ve doğru paketi oluşturmalarını. Sigortalılarımızın bekleme sürelerini de göz önünde bulundurmaları gerekiyor.”
SigortaMedya’nın TSB için hazırladığı “İyi ki Sigortalıyım” video serisinin, 4. bölümünün tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.
