5 Aralık 2025, Cuma
spot_img

“Yapay zeka” sadece bir teknoloji yatırımı değildir

Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay, son dönemde gündemden düşmeyen “yapay zeka” ile ilgili bir yazı yayınladı.

Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Atilla Oksay yazısında, “yapay zeka”nın verimliliği arttırarak riskleri daha iyi analiz ettiğini ve sigorta suistimaliyle mücadele etmekte çok önemli bir öge olduğunu belirtti. Oksay, yapay zekanın etik ve hukuki riskleri de beraberinde getirdiğini vurgulayarak, fırsatlar, tehditler ve dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili görüşlerini de paylaştı.

Son dönemde gerek sigorta sektöründe gerekse diğer sektörlerde iklim değişikliğinin iş yapış şekillerinde meydana getirdiği değişiklikler, doğal afetler, sürdürülebilirlik ve ESG gibi başlıklar kadar tartışılan konulardan bir tanesinin yapay zeka olduğuna dikkat çeken Oksay, “Yapay zeka, sadece teknoloji dünyasında değil, finansal sistemin aktörlerinde ve özellikle finansal sistemin en önemli aktörlerinden birisi olan sigorta sektöründe de dönüşümü tetikleyen bir etkiye sahiptir. Sigorta şirketleri artık sadece risk üstlenip bu riski ulusal ve uluslararası piyasalarla paylaşan kurumlar değil; veriyle düşünen, davranışları analiz eden ve hatta hasarı öngörmeye ve azaltmaya çalışan algoritmik sistemlerle çalışan kurumlara dönüşmektedir” dedi.

Bu dönüşümün önemli fırsatlar sunduğunu bildiren Oksay, aynı zamanda yeni düzenleme ihtiyaçları, etik tartışmalar ve operasyonel riskleri de bünyesinde barındırmaktadır. Bu yazıda yapay zekanın sigorta sektörüne getirdiği değişim fırsatlarını ve bununla birlikte tehditleri ele almaya, ayrıca dikkat edilmesi gereken konulara ilişkin değerlendirmelerini de paylaştı.

 1.     Yapay Zekanın Sigorta Sektörüne Sağladığı Fırsatlar

Yapay zekanın, giderek sigorta sektörünün geleneksel iş yapış şekillerini yeniden belirlediğini vurgulayan Oksay, “Gelişmiş veri analitiği, süreç otomasyonu ve kişiselleştirilmiş hizmetler, şirketlere yalnızca verimlilik artışı değil, aynı zamanda rekabet avantajı da sağlamaktadır. Yapay zekanın sunduğu bu fırsatlar sayesinde sigorta ürünleri; daha erişilebilir, daha doğru fiyatlanmış ve daha hızlı hizmet sunabilen bir yapıya dönüşmektedir. Aşağıda özetlemeye çalıştığım bazı başlıklarda ise bu etki daha da öne çıkıyor” diye konuştu.

a.Kişiselleştirilmiş Risk Fiyatlaması

Oksay, “Örneğin oto sigortalarında bir süredir kullanılan telematik cihazlarından elde edilen sürüş alışkanlıkları verileri poliçe koşullarını etkilemekte, farklı ürünlerin sunulmasına imkan sağlamaktadır.

Sağlık sigortalarında ise giyilebilir teknolojiler sayesinde elde edilen veriler, egzersiz rutinleri, hatta sosyal medya davranışları, yapay zeka algoritmalarıyla entegre edilmektedir. Bu adımlar sağlık sigortalarının sadece hastalık oluştuktan sonra tedavi harcamalarını finanse eden bir yapıdan koruyucu sağlık hizmetlerine de destek sağlayarak sağlık harcamalarının kontrol edilebilir seviyelere çekilmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

Diğer taraftan Deloitte tarafından yayımlanan bir çalışmada bu yaklaşımları destekleyecek şekilde, ileri düzey yapay zeka çözümlerinin underwriting süreçlerinde başarı oranını artırdığı ve riskin daha doğru fiyatlanmasının sağlandığı ifade edilmektedir” dedi.

b.Sigorta Suiistimali ile Mücadelede yapay Zeka

Sigorta suiistimallerinin birçok ülkede vergi kaçakçılığından sonra en yaygın ekonomik suç olarak kabul edildiğini söyleyen Oksay, “Bununla birlikte, Avrupa Sigorta ve Reasürans Federasyonu (Insurance Europe) verilerine göre sigorta şirketleri yaşanan suiistimallerin sadece yüzde 5 – yüzde 10’luk kısmını saptayabilmektedir.Yapay zeka desteği, sigorta suiistimalinin tespiti için anomali tespiti, örüntü tanıma ve geçmiş veri analizi gibi tekniklerle etkin bir rol üstlenmektedir. 

Gelişmiş modeller, sahte belgeleri veya yapay kimlikleri gerçek zamanlı tespit edebilmekte ve mali kayıpları azaltabilmektedir.

Yapılan bazı çalışmalar göre; McKinsey’e ait analizlerde yapay zeka destekli sistemler yüzden 30–50 arasında maliyet düşüşü sağlamaktadır.

Ayrıca GFT (Gesellschaft für Technologietransfer) tarafından yapılan bir araştırmada, yapay zeka destekli bir suiistimal araştırma algoritmasının sigorta suiistimali tespit oranını yüzde 30 artırırken, hatalı suiistimal tespitlerini yüzde 7 düşürdüğü sonucuna ulaşmıştır” diye söyledi.

 c.      Operasyonel Verimlilik ve Müşteri Deneyimi

“Chatbot’lar, sanal asistanlar ve otomatik hasar yönetimi sistemleri müşteri memnuniyetini artırırken, maliyetleri de düşürmektedir” diyen Oksay sözlerini şöyle sürdürüyor; “İç süreçlerde otomasyon sayesinde insan hatası minimize edilmektedir. Yapay zeka destekli hasar yönetim sistemlerinin, işlem süresini yüzde 70’e kadar azalttığına ilişkin veriler çeşitli kaynaklarda yayınlanmaktadır. Bu durum şirketlerin maliyetlerinde de önemli azalma etkisi yaratmaktadır.”

2.     Yapay Zekanın Yol Açabileceği Riskler

Her teknolojik gelişmenin, beraberinde yeni risk alanlarını da ortaya çıkardığını belirten Oksay, “Yapay zeka sistemlerinin sigortacılıkta yaygınlaşması, etik, yasal düzenlemeler ve güvenlik gibi temel konularda ciddi riskleri de gündeme getirmektedir. Bu risklerin göz ardı edilmesi, hem müşteri güvenini hem de sektörün uzun vadeli sürdürülebilirliğini riske atma potansiyeli taşımaktadır. Aşağıda yapay zekanın sigorta sektöründe oluşturabileceği başlıca riskler özetlenmektedir” dedi.

a.     Ayrımcılık Riski

Yapay zeka tabanlı modellerin bazı müşteri segmentlerini dışlayabileceği endişesinin yaşanan tartışmalardan bir tanesi olduğunun altını çizen Oksay, “Örneğin, bireysel veriye erişimi kısıtlı olan veya geçmiş verilerde önyargı barındıran gruplar daha yüksek primlerle karşılaşabilmektedir. Bu durum “dolaylı ayrımcılık (proxy discrimination)” gibi etik sorunları gündeme getirmektedir” diye konuştu.

 b.     Şeffaflık Eksikliği ve Sorumluluk

“Yapay zekanın karar alma sürecindeki “kara kutu” niteliği, özellikle makine öğrenmesi ve derin öğrenme gibi tekniklerde, modelin nasıl ve neden belirli bir sonuca ulaştığının insanlar tarafından kolayca anlaşılamaması kararların nasıl alındığının anlaşılmasını zorlaştırmaktadır” diyen Oksay,”Açıklanabilir yapay zekâ (explainable AI) modelleri bu konuda geliştiriliyor olsa da, hukuki sorumluluk ve kullanıcı güveni hâlâ gri alanlar olarak kalmaktadır. Ancak bu konuda da AB’nin Yapay Zeka Yasası (AI Act) gibi düzenlemeler, yüksek riskli yapay zekâ sistemlerine “açıklanabilirlik zorunluluğu” getirmekte ve sorunun aşılması hedeflenmektedir” diye ekledi.

 c.      Yeni Nesil Siber Tehditler

Yapay zekanın kendisinin de yeni siber risklerin hedefi olabileceğini söyleyen Oksay, “Yapay zeka teknolojileri kullanılarak oluşturulan, gerçek gibi görünen ancak aslında gerçek olmayan video, ses veya görseller, yapay kimlik sahtekarlığı gibi yöntemler sigorta sistemlerini manipüle edebilecek kapasitededir. Bu da “yapay zeka kaynaklı zararlar” için yeni sigorta ürün tasarımlarını zorunlu hale getirmektedir” dedi.

3.     Nasıl Bir Yol İzlenmeli

“Yapay zekanın sigorta sektöründe etkin ve doğru bir şekilde kullanılabilmesi için bazı temel stratejik adımlar ön plana çıkmaktadır” diyen Oksay, bu adımları şöyle özetledi:

Yönetim ve Uyum

Yapay zeka uygulamalarının doğru ve güvenli şekilde yönetilmesi için Bilgi Teknolojileri (CIO), Risk Yönetimi (CRO) ve Uyum (CCO) birimlerinin birlikte çalıştığı bir yapı oluşturulmalıdır.

Ayrımcılığı Önleme

Yapay zeka kararlarında ayrımcılığa yol açabilecek dolaylı veriler (gölge değişkenler) test edilmeli ve bu tür adaletsizlikler engellenmelidir.

İnsan ve Makine İşbirliği

Yapay zeka destekli sistemlerde, son kararın insana ait olduğu modeller tercih edilmeli; böylece hata riski azaltılmalıdır.

Yeni Ürün Geliştirme

Yapay zeka destekli sistemlerinden kaynaklanan hatalara karşı özel sigorta ürünleri geliştirilmelidir (örneğin, chatbotların yaptığı hatalara karşı güvence sağlayan poliçeler).

Yasal Düzenlemelere Uyum

Avrupa Birliği’nin Yapay Zeka Yasası (AI Act) gibi uluslararası düzenlemelere uyum süreci yakından takip edilmeli ve gerekli önlemler alınmalıdır.

 4.     Sonuç

Oksay, “The Business Research Company tarafından yapılan sigorta sektöründe yapay zeka pazarı büyüme projeksiyonuna göre; Sigorta sektöründe yapay zeka pazarının 2024’te 7,71 milyar dolardan 2029’da 35,76 milyar dolara çıkması, 2025 yılında pazarın 10,27 milyar dolara ulaşması ve güçlü bir büyüme göstermesi,2026 yılına kadar tahmini değerin 13 milyar doları aşması ve yükseliş trendinin devam etmesi, Pazarın 2028 yılına kadar 30 milyar doları aşarak zirve tahminine yaklaşması beklenmektedir.

Bu tahminlere göre pazarın yüzde 36,6’lık bir bileşik yıllık büyüme oranıyla (CAGR) büyümesi öngörülmekte ve bu da hızlı ve istikrarlı bir büyümeye işaret etmektedir Bu büyüme, küresel sigorta sektöründe yapay zeka teknolojilerinin giderek daha fazla benimsendiğini ortaya koymaktadır” diye söyledi.

Oksay sonuç olarak, yapay zekanın, sigorta sektörünü daha verimli, daha hızlı ve daha etkili hale getirme gücüne sahip olduğunu dabildirerek, “Ancak bu gücün etik, teknik ve hukuki sınırlarının doğru çizilmesi gerekmektedir. Türk sigorta sektörü açısından ise bu dönüşüm; yalnızca bir teknoloji yatırımı değil, aynı zamanda kapsayıcı, adil ve sorumlu bir kurumsal dönüşüm süreci anlamına gelmektedir” dedi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER