Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, orman yangınlarının görülmemiş boyutlarda doğal felaketlere dönüşürken sigorta şirketleri için de büyük kayıplara yol açtığını söylüyor.
SİGORTAMEDYA ÖZEL
Bilim dünyası tarafından iklim değişikliğinin insanlığın önündeki en ciddi risklerden biri olarak kabul edildiğini belirten Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “Bu sorun kendisini artan tropik fırtınalar ve seller, uzayan kuraklıklarla ortaya koyduğu gibi, artan orman yangınlarıyla da belli ediyor” açıklamasını yaptı. Gülen, Linkedin’deki hesabında yayınladığı makalede 2019’da Avustralya’da, bu yıl ise ABD’de California eyaletinde yaşanan orman yangınlarının görülmemiş boyutlarda doğal felaketlere dönüşürken sigorta şirketleri için de büyük kayıplara yol açtığını kaleme aldı. Gülen, California’daki gelişmelerden Türkiye’nin de dersler çıkarabileceğine vurgu yaptı.
Sigorta yaptırmak zorlaştı
California’nın 2017’den beri her yaz mevsiminde çok ciddi yangınlara sahne olduğuna vurgu yapan Gülen, şöyle devam ediyor: “Bu durum nedeni ile sigorta şirketleri primleri artırıyor ve yangın riski yüksek bölgelerde mevcut müşterilerinin ev sigortalarını yenilemekten kaçınabiliyorlar. Bazı bölgelerde özel ev sigortası yaptırmak çok zorlaştı. Bu da evlerin değerini düşürüyor, satış fiyatlarını olumsuz etkiliyor. Bu yılki yangınlarda California’da 13 milyon dönümden fazla orman yandı, büyük çoğunluğu ev olmak üzere 4.200 yapı tahrip oldu. Sigortacıların zararı büyük. Elbette sigortacıların arkasındaki reasürans şirketlerinin de zararı yüksek. Reasürans şirketleri neredeyse zararın yüzde 60’ını ödüyor. Bu yangınlardan sonra fiyatlarını artırdılar. Zaten son beş yılda reasürans fiyatları yüzde 600’den fazla artmış bulunuyor. Sonuç: Sigorta şirketleri bölgeden uzaklaşmaya çalışırken, ev sahipleri evlerini sigortalatmakta zorlanıyorlar.”
Türkiye’de dersler çıkarmalı
California’daki gelişmelerden Türkiye’nin de dersler çıkarabileceğine vurgu yapan Gülen, “Türkiye’de büyük yerleşim yerleriyle iç içe çok fazla ormanlık bölgeler olmadığı için bu sorunu daha küçük ölçeklerde yaşıyoruz. Maalesef bizde de her yıl binlerce hektar orman arazisi yanıyor. Ama bu yangınların yerleşim merkezlerindeki yıkıcı etkisi daha az oluyor. Yine de orman yangını tehlikesi risk haritalarımızı şekillendiriyor. Bu sorunların hem sektör hem de tüketici için değer yaratan bir şekilde, kamu politikaları ve iş süreçlerinin dönüşümü ile nasıl çözülebileceği konusunda düşünmek gerekiyor”
Yeni düzenlemeler tartışmalara neden oldu
Makalesinde California’da yapılan düzenlemelere ve gelen tepkilere de yer veren Gülen, şu noktalara değindi:
“California eyalet yöneticilerinin bu soruna çözüm ararken ilk tepkilerinin yangınlardan etkilenen veya yangınlara yakın bölgelerde poliçe yenilememeyi yasaklamak oldu. Şirketler müşteri bırakamaz oldu. Ama yasalar gereği bu yasak ancak bir yıl sürebiliyor. Yasak önümüzdeki aralık ayında sona erecek ve tekrar uygulamak mümkün olmayacak. Eyalet bürokrasisi yeni bir yasal düzenlemeyi gündeme getirdi. Evlerin orman yangınlarından daha fazla korunmasına yardımcı olacak önlemler ve standartlar belirlenecek. Sigorta şirketleri de bu standartlara uyan evlerin prim fiyatlarını düşürecek. Müşteriler sigorta şirketinin yangın risk değerlendirmesini beğenmezse bunun değişmesi için yasal itirazda bulunabilecek. Bu girişimin, bekleneceği gibi sigorta sektörünü hiç memnun etmedi. Her şeyden önce bu bölgelerde zaten zarar eden sigorta şirketlerini primlerini düşürmeye zorlamak sektör için ekonomik açıdan ciddi sıkıntı yaratacak. Bu tartışmanın nasıl sonuçlanacağını önümüzdeki haftalarda göreceğiz.”