Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) Türkiye’de ömrün 2000 yılına göre 3.5 yıl uzadığını bildirdi. Türkiye’de kişi başına doktor sayısı 2000 yılından bu yana önemli ölçüde arttı, 2000’deki bin kişiye bir doktor ortalamasından 2012’deki bin kişiye 1.8 doktor ortalamasına yükseldi.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD), Türkiye’de ömrün 2000 yılına göre 3.5 yıl uzadığını bildirdi. OECD, sağlık alanında 2000 yılına göre önemli gelişmeler kaydedilmesine karşın Türkiye’nin doktor, hemşire sayısı, sağlığa harcanan kaynak gibi temel sağlık göstergelerinde OECD ortalamalarının oldukça altında bulunduğunu, birçok göstergede de son sırada yer aldığını bildirdi.
OECD’nin “2014 Sağlık İstatistikleri” güncellemesi açıklandı. Türkiye 2012 itibarıyla toplam sağlık harcamalarının Gayrısafî yurtiçi hâsıla’da GSYH aldığı pay açısından yapılan sıralamada OECD sonuncusu oldu. Türkiye’de sağlığa GSYH’nın yüzde 5.4’ü harcanıyor. Bu, yüzde 9.3 olan OECD ortalamasının oldukça altında bulunuyor.
Sağlık sigortasında kapsam genişledi, kamu daha fazla kaynak arıyor
Güncellemede yer alan bilgilere göre, Türkiye’de 2012 itibarıyla sağlık harcamalarının yüzde 77’si kamu kaynaklarından karşılanıyor. Türkiye’de kamu, OECD ortalaması olan yüzde 72’ye göre sağlığa daha çok kaynak ayırıyor. Yüzde 77’lik bu oran 2000’deki yüzde 63 ile karşılaştırıldığında önemli bir artışı gösteriyor. Artışın sağlık sigortasındaki kapsam genişletmesinden kaynaklandığı belirtildi. Güncellemede Türkiye’ye ilişkin değerlendirmeler şöyle:
“-2007’ye kadar olan güçlü büyümeyi izleyerek Türkiye’deki sağlık harcamaları enflasyona göre ayarlanmış reel fiyatlarla 2008’de önemli ölçüde yavaşladı ve 2009’da negatif oldu, ancak o dönemden bu yana, 2012’de elde edilen yüzde 4’lük büyümeyle birlikte yukarı doğru geri döndü.
-OECD Sağlık İstatistikleri 2014 aynı zamanda Türkiye’de sağlık işçileri arzının son on yılda arttığını ancak OECD Standartlarının altında kaldığını gösterdi. Türkiye’de kişi başına doktor sayısı 2000 yılından bu yana önemli ölçüde arttı, 2000’deki bin kişiye bir doktor ortalamasından 2012’deki bin kişiye 1.8 doktor ortalamasına yükseldi, ancak hala OECD ülkeleri arasındaki en düşük orana sahip ve OECD ortalaması olan yüzde 3.2’nin oldukça altında.
-Türkiye’deki hemşire sayıları da daha mütevazı olarak arttı, 2000’deki bin kişiye 1.3 hemşire ortalamasından, 2012’de yüzde 1.7 hemşire ortalamasına yükseldi. Bu OECD genelinde kişi başına en düşük sayı ve OECD ortalaması olan yüzde 8.8’in oldukça altında.”
Türkiye’de hayat beklentisi 3.5 yıl arttı
Güncellemenin “Sağlığın durumu ve risk faktörleri” bölümünde 2012 itibarıyla Türkiye’de doğumda hayat beklentisinin 74.6 yıl olduğu, bunun OECD ortalaması olan 80.2 yıldan 5.5 yıl düşük bulunduğunu, ancak aranın da kapandığını bildirdi. Güncellemede, “Türkiye’de hayat beklentisi 2000 ve 2012 yılları arasında 3.5 yıl arttı, artış OECD ülkeleri genelindeki ortalamadan yarım yıl daha hızlı gerçekleşti” denildi. Bu süre içinde Türkiye’de ömür; erkeklerde 3, kadınlarda ise 4.1 yıl arttı. Aynı sürede OECD’de ömür; erkeklerde 3.5, kadınlarda ise 2.6 yıl yükseldi.
Türkiye’nin sağlıkta 34 OECD ülkesi içindeki konumu şöyle:
“Kadın-Erkek ortalama ömür beklentisinde 33’üncü, erkeklerde ömür beklentisinde 31’inci, kadınlarda ömür beklentisinde 34’üncü, 100 bin kişide kalp-damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısında 6’ncı, kanserden ölümde 33’üncü, günlük tütün kullanan yetişkin sayısında 9’uncu, yetişkinler arası alkol tüketiminde 34’üncü, obez sayısında (29 ülke arasında) 10’uncu, sağlık harcamalarının GSYH’ya oranı sıralamasında 34’üncü, Kişi başına düşen sağlık harcamasında 34’üncü, sağlıkta kamu harcaması sırasında 14’üncü, sağlık harcamalarında cepten yapılan harcamaların oranı açısından 21’inci, bin kişiye düşen doktor sayısı bakımından 34’üncü, bin kişiye düşen doktor sayısı bakımından 34’üncü, bin kişiye düşen hastane yatağı sayısı açısından 31’inci.”
Obezite oranı yükseldi
Güncellemedeki bilgiler şöyle devam etti: “Türkiye, 2003’te yüzde 32 olan yetişkinler arasında günlük olarak sigara içen kişi oranının 2012’de yüzde 24’e düşmesiyle geçen on yıl boyunca tütün tüketimini azaltmada önemli ilerleme sağlamayı başardı. Türkiye’de yetişkinler arasında sigara içme oranı OECD ortalaması olan yüzde 21’den yüksek. En düşük orana sahip ülkeler ise günlük sigara içen yetişkin oranının yüzde 15’ten az olduğu İsveç, İzlanda, Avustralya ve ABD.
-Hemen hemen diğer tüm OECD ülkelerinde olduğu gibi Türkiye’deki obezite oranı zaman içinde yükseldi. 2011’de Türkiye’de yetişkinlerin beşte biri (yüzde 22), boy ve kilo ölçüleri temelinde obez olarak tanımlanıyordu. Bu oran ABD’de ölçülenden (2012’de yüzde 35) ve Meksika’a ölçülenden (yine 2012’de yüzde 32) düşük kalıyor ancak obezitenin yayılması, sağlık problemlerinde artış yaşanması (diabet ve kalp-damar hastalıkları gibi) ve gelecekteki daha yüksek sağlık ve tedavi maliyelerinin habercisi.”
-OECD’de sağlığa en çok ABD’de kaynak ayrılıyor. Sağlık harcamaları ABD GSYH’sının yüzde 16.9’unu oluşturuyor. 2012’de sağlığa harcanan kamu kaynakları GSYH’nın yüzde 8’ini, özel kaynaklar ise yüzde 8.9’unu oluşturdu.
-Sağlığa en fazla kamu kaynağı aktaran ülke Hollanda. Hollanda’da devletin sağlığa yaptığı harcamalar GSYH’nın yüzde 10’u.
-OECD’de bin kişiye düşen doktor sayısı 6.2 olan Yunanistan bu alanda birinci. Bin kişiye 1.2 doktor düşen Türkiye ile Şili teşkilata üye ülkeler arasında sonuncu. OECD ortalaması ise bin kişiye 3.2 doktor düşüyor.”
DÜNYA