10 Aralık 2025, Çarşamba
spot_img

Türkiye otomotiv pazarında güçlü talep sürüyor

Kasım ayında otomobil ve hafif ticari araç satışlarının 133 bin adet seviyesine ulaşması, Türkiye otomotiv pazarında talebin güçlü seyrini koruduğunu ortaya koydu. RS Holding, Otomerkezi.net ve Aşin Otomobil yöneticileri; satışlardaki artışın geçici değil yapısal nedenlere dayandığını, elektrikli araçların ana akıma yerleştiğini ve sıfır–ikinci el piyasasında daha dengeli bir döneme girildiğini değerlendirdi. 2026 için ise rekabetin arttığı ancak öngörülebilir büyümenin öne çıktığı bir pazar görünümü öngörüldü.

Kasım ayı otomobil ve hafif ticari araç satış verileri, Türkiye otomotiv pazarında talebin yüksek seyrini sürdürdüğünü gösterdi. Aylık satışların yaklaşık 133 bin adede ulaşması ve geçen yıla göre yüzde 9,82’lik büyüme kaydedilmesi, yılın son çeyreğine girilirken pazarın dinamik yapısını bir kez daha ortaya koydu. RS Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve CMO’su Dr. Naim Çetintürk, Otomerkezi.net CEO’su Ali Karakaş ve Aşin Otomobil Genel Müdürü Okan Erdem, söz konusu tabloyu talebin yapısal niteliği, segment bazlı dönüşüm, elektrikli araçların yükselişi ve ikinci el piyasasındaki dengelenme eğilimleri üzerinden değerlendirdi.

Güçlü kasım verisi, talebin kalıcılığına işaret ediyor

RS Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve CMO’su Dr. Naim Çetintürk, yılın son aylarında satışların geleneksel olarak arttığını hatırlatarak, ancak gelinen noktada aylık 100 bin adet bandının sektör için yeni bir standart haline geldiğini ifade etti.

Talep geçici değil, yapısal dönüşümün sonucu

Son on yılın kasım ayı ortalamasının oldukça üzerinde gerçekleşen satışların yalnızca ekonomik konjonktüre bağlı geçici bir hareket olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurgulayan Çetintürk, pazarda daha derin ve kalıcı bir talep yapısının oluştuğunu söyledi. Artan nüfus, otomobilin hem bir ihtiyaç hem de yaşam tarzı unsuru olarak görülmesi ve kampanyalarla desteklenen erişilebilirliğin, satışları yüksek seviyelerde tuttuğunu dile getirdi.

Segment çeşitliliği pazarı genişletiyor

SUV ve crossover modellere yönelik artan ilgiye elektrikli araç segmentindeki hızlı büyümenin eşlik ettiğini belirten Çetintürk, hafif ticari araç satışlarındaki artışın da pazarı tabana yaydığını ifade etti. Pandemi sonrası e-ticaret hacmindeki yükselişin, özellikle hafif ticari araçlara olan ihtiyacı kalıcı biçimde artırdığına dikkat çekerek, bu çeşitliliğin Türkiye otomotiv pazarını küresel trendlerle daha uyumlu hale getirdiğini söyledi.

Yerli üretim ve fiyat erişilebilirliği etkisini koruyor

Renault, Fiat ve Toyota gibi markaların pazardaki güçlü konumunun, Türkiye’de üretim yapmalarının yanı sıra fiyat erişilebilirliği, yaygın servis ağı ve yedek parça avantajlarından kaynaklandığını belirten Çetintürk, Fiat Egea’nın giriş seviyesinde 1 milyon TL’nin altında sunulmasının ve Toyota’nın Corolla modeli için uyguladığı indirimlerin sıfır kilometre araç talebini destekleyen önemli unsurlar arasında yer aldığını aktardı.

Elektrikli araçlar niş olmaktan çıktı

Elektrikli araç satışlarındaki hızlı artışın, tüketicinin bu segmentte fiyat, menzil ve teknoloji dengesini daha cazip bulduğunu gösterdiğini ifade eden Çetintürk, Togg T10X’in yerli üretim avantajı ve finansman seçenekleriyle, BYD Seal U’nun ise rekabetçi donanım seviyesiyle öne çıktığını söyledi. Elektrikli araçlara yönelik kredi imkânları ve kampanyaların da talebi hızlandırdığına dikkat çekti.

Otomerkezi.net CEO’su Ali Karakaş da elektrikli araç satışlarının toplam pazarın yaklaşık yüzde 17’sine ulaştığını belirterek bu segmentin artık ana akım haline geldiğini ifade etti. Tesla’nın vergi avantajlı modelleri, BYD’nin agresif fiyat politikası ve Togg’un yerli marka gücünün rekabeti artırdığını belirten Karakaş, önümüzdeki dönemde elektrikli araç payının yüzde 20–25 bandına çıkmasını beklediklerini söyledi.

İkinci el piyasasında denge ve pazarlık dönemi

Sıfır araç satışlarındaki artışın ikinci el piyasasında da hareketlilik yarattığını kaydeden Çetintürk, kampanyaların ikinci el fiyatlarını daha dengeli hale getirdiğini, değerinde fiyatlanan araçların ise kısa sürede alıcı bulduğunu belirtti.

Ali Karakaş, takas havuzunun genişlemesiyle birlikte ikinci el piyasasında pazarlık payının arttığını, mevcut dönemin ihtiyaç amaçlı alımlar için avantaj sunduğunu ifade etti. Buna karşın kısa vadeli yatırım amaçlı alımların eski cazibesini büyük ölçüde kaybettiğini vurguladı.

Piyasada ayrışma belirginleşiyor

Aşin Otomobil Genel Müdürü Okan Erdem ise kasım ayında satışların 132 bin 984 adede ulaşarak güçlü seyrini koruduğunu hatırlattı. Kasım ayı satışlarının son on yıl ortalamasının yüzde 50’nin üzerinde gerçekleştiğini belirten Erdem, 1–1,2 milyon adetlik pazar büyüklüğünün artık yeni normal olarak değerlendirilmesi gerektiğini söyledi.

Erdem, Renaut, Fiat ve Toyota gibi markaların liderliğinin arkasında yerli üretim, güçlü bayi ağı ve servis erişimi bulunduğunu ifade ederken, tüketicinin yalnızca fiyata değil güvenilirliğe de büyük önem verdiğinin altını çizdi.

Kasım ayında C-SUV segmentindeki yükselişin sürdüğünü aktaran Erdem, Nissan Qashqai, Volkswagen T-Roc, Toyota C-HR, BYD Seal U ve Tesla Model Y gibi modellerin öne çıktığını kaydetti.

2026’da daha öngörülebilir, rekabetçi bir pazar bekleniyor

Sıfır pazardaki agresif kampanyaların ikinci el fiyatlarını baskıladığını belirten Erdem, özellikle 0–3 yaş araçlarda reel bir gerileme yaşandığını, popüler modellerin hızlı satılırken niş ve üst segment araçlarda satış sürelerinin uzadığını söyledi.

Sektör temsilcileri, 2025 yılının rekor satışla kapanmasının ardından 2026 yılında da otomotiv pazarında güçlü ancak daha dengeli bir büyümenin öne çıkacağını öngörüyor. Daha öngörülebilir fiyat artışlarının, ikinci el piyasasında ise model bazlı ayrışmanın belirginleşmesi beklenirken, elektrikli araçların hem sıfır hem de ikinci el pazardaki ağırlığının artarak devam edeceği değerlendiriliyor.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER