Allianz Research’ün yayımladığı 2025 Küresel Sigorta Raporu, dünya genelinde sigorta sektörünün güçlü bir büyüme ivmesi yakaladığını ortaya koyarken Türkiye yüzde 72’lik prim artışıyla bölgenin en olgun sigorta pazarlarından biri olarak öne çıktı. Hayat, sağlık ve elementer branşlardaki yaygın büyüme, Türkiye’nin potansiyelini ve sektörel dönüşüm kapasitesini gözler önüne seriyor.
Allianz Research, dünya genelindeki sigorta piyasalarındaki eğilimleri mercek altına aldığı 2025 Küresel Sigorta Raporu’nu yayımladı. Raporda yer alan verilere göre, küresel sigorta sektörü 2024 yılında yüzde 8,6 oranında büyüyerek bir önceki yıl kaydedilen yüzde 8,2’lik büyüme oranını aştı. Sigorta şirketlerinin dünya çapındaki toplam prim üretimi, 557 milyar avroluk artışla 7 trilyon avroya ulaştı. Hayat sigortası, 2,9 trilyon avro ile en yüksek prim gelirine sahip branş olmayı sürdürürken elementer sigortalar 2,4 trilyon avro, sağlık sigortası ise 1,6 trilyon avro prim geliriyle hayat sigortasını takip etti.
Dünya genelinde hayat ve sağlık sigortalarına ilgi artıyor
Allianz Research’ün yayımladığı rapora göre, 2024 yılında hayat ve sağlık sigortaları segmenti küresel ölçekte yüzde 7,7 oranında büyüdü. Bu artışın başlıca kaynağını, küresel prim üretiminin yarısından fazlasını oluşturan Kuzey Amerika oluşturdu. Batı Avrupa’da prim gelirleri yüzde 6 oranında yükselirken, Asya pazarı daha mütevazı bir performans sergileyerek yalnızca yüzde 4’lük bir büyüme gösterdi.
Hayat sigortası, diğer branşların önüne geçerek 2024’te yüzde 10,4’lük bir büyüme oranına ulaştı. Bu oran, 2023 yılında kaydedilen yüzde 8,2’lik büyümeyi de geride bıraktı. Segmentteki ivmenin en önemli kaynağı yine Kuzey Amerika olurken, bu bölgedeki hayat sigortası pazarı yüzde 14,4 gibi dikkat çekici bir büyüme sergiledi.
Elementer sigortaların ABD pazarında güçlü bir varlık göstermesine karşın, hayat sigortası ürünlerinin dünya genelindeki dağılımı daha dengeli bir yapı sergiliyor. Asya, toplam primlerin üçte birinden fazlasını oluşturarak hayat sigortasında küresel liderliğini sürdürüyor.
Raporda yer alan bulgulara göre, sağlık sigortalarına yönelik küresel talep 2024 yılında yüzde 7 oranında artış gösterdi. Bu büyümede en dikkat çekici performans Asya bölgesinden geldi; bölgede sağlık sigortası primleri yüzde 12,6 oranında yükselerek güçlü bir ivme yakaladı. Ancak bu yükselişe rağmen, Asya’daki sigorta penetrasyonu hâlâ düşük seviyelerde seyrediyor. Ekonomik çıktıya oranla değerlendirilen bu metrik, Tayvan dışındaki tüm Asya pazarlarında yüzde 1’in altında kaldı ve sağlık sigortasının bölgede henüz gelişme potansiyelini tam olarak yansıtmadığını ortaya koydu.
Jeopolitik belirsizlikler, ticaret savaşları, yavaşlayan küresel ekonomik büyüme, durgunlaşan dış ticaret hacmi ile artan kredi ve piyasa riskleri, sigorta sektörünü dünya genelinde olumsuz etkileyebiliyor. Ancak bu belirsizlik ortamı aynı zamanda şirketlerin daha fazla risk yönetimi ve güvence arayışına girmesine neden oluyor. Artan belirsizlik, kurumsal düzeyde sigorta çözümlerine olan talebi ve korunma ihtiyacını da beraberinde getiriyor.
Türk sigorta sektörü, bölgenin en olgun pazarları arasında yerini koruyor
Allianz Research’ün yayımladığı Küresel Sigorta Raporu’nda, Türkiye sigorta sektörünün güçlü performansına dikkat çekiliyor. 2024 yılında yüzde 72’lik prim artışıyla dikkat çeken sektör, yaklaşık yüzde 60 seviyesindeki enflasyonu geride bırakarak reel anlamda büyüme kaydetti. Yıl sonunda toplam prim üretimi 22,8 milyar avroya ulaştı. Bu etkileyici sonuç, hayat, sağlık ve elementer branşların tamamında gözlenen büyümeyle desteklendi.
Raporda, Türkiye genel sigorta sektörünün yüzde 68, hayat sigortalarının yüzde 76 ve sağlık sigortalarının ise yüzde 90 oranında büyüdüğü belirtiliyor. Her ne kadar tüm segmentlerde önceki yıla göre büyüme oranlarında bir miktar düşüş yaşanmış olsa da Türkiye’nin bölgenin en ileri düzeyde gelişmiş sigorta piyasalarından biri olmayı sürdürdüğü vurgulanıyor.
Türkiye’deki sigorta penetrasyonu yüzde 2,8 ile bölge ortalamasının (yüzde 2,2) üzerinde yer alıyor. Türkiye pazarının dikkat çeken bir diğer özelliği ise sağlık sigortası prim gelirlerinin (3,6 milyar avro), hayat sigortası gelirlerini (2,7 milyar avro) geride bırakması. Ancak bu durum aynı zamanda, penetrasyonu yalnızca yüzde 0,3 seviyesinde kalan hayat sigortası alanında hâlâ ciddi bir büyüme potansiyeli bulunduğuna işaret ediyor.
Dünya genelinde sigorta talebi artıyor
Allianz Research’ün raporuna göre, küresel sigorta sektörünün önümüzdeki on yıllık dönemde yıllık ortalama yüzde 5,3 oranında büyümesi bekleniyor. Bu oran, genel ekonomik büyümenin biraz üzerinde bir seyir izleyecek. Türkiye’de ise sigorta sektörünün yıllık ortalama yüzde 13,7 büyümesi öngörülüyor; bu da ülkenin nominal GSYH büyüme tahmini olan yüzde 12,7’nin üzerinde.
Elementer sigortalarda, 2035’e kadar dünyada yıllık yüzde 4,5, Türkiye’de ise yüzde 12,9 oranında bir büyüme beklentisi söz konusu. Korumaya yönelik ihtiyacın artmasıyla birlikte bu alandaki büyümenin hemen her pazarda güçlü bir şekilde devam edeceği tahmin ediliyor.
Yüksek faiz oranlarının etkisiyle hayat sigortalarının dünya genelinde yıllık yüzde 5 oranında büyümesi bekleniyor. Demografik dönüşümün hızlandığı bir dönemde özel sektör çözümlerine duyulan ihtiyaç nedeniyle, Asya ve Çin’in bu alandaki büyümeyi sürüklemesi öngörülüyor. Türkiye’de ise hayat sigortası segmentinin yüzde 12’yi aşan bir büyüme yakalayacağı tahmin ediliyor. Küresel ölçekte en küçük branş olan sağlık sigortası ise yıllık yüzde 6,7 oranında büyüme öngörüsüyle dikkat çekerken Türkiye’de bu oran yüzde 17,8 ile en hızlı gelişen segment konumunda. Özellikle Asya ülkeleri, bu alanda hâlâ büyük bir gelişim potansiyeline sahip.
“Sigorta sektörü bu yükü tek başına taşıyamaz”
Allianz Baş Ekonomisti Ludovic Subran, sigorta sektörünün büyümeyi sürdürdüğünü ancak bu büyümenin çoğunlukla hâlihazırda var olan politikalardan kaynaklandığını belirtti. Subran, iklim değişikliğiyle mücadele için gereken uyum yatırımlarının yetersizliğinin felaket kaynaklı zararları artırdığını, emeklilik reformlarının gecikmesinin ise bireyleri daha fazla tasarrufa yönelttiğini ifade etti. Subran, “Uzun vadede özel sigorta sektörü, toplumun ‘onarıcı gücü’ olma sorumluluğunu tek başına taşıyamaz. İçinde bulunduğumuz dönüşüm süreci büyük zorluklar içeriyor ve bu zorlukların üstesinden ancak kolektif bir çabayla gelebiliriz” dedi.
Allianz Küresel Sigorta Raporu 2025’in tamamına buradan ulaşılabilir.


