23 Kasım 2024, Cumartesi
spot_img

“Türkiye AB’ye katılmak istiyorsa iş yeri sağlık güvenliği direktifini yerine getirmeli”

15102014fTürkiye’de MAPFRE GENEL SİGORTA işbirliğiyle sosyal sorumluluk projelerini yürüten FUNDACIÓN MAPFRE (MAPFRE Vakfı), her yıl Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde ETSC – Avrupa Güvenli Ulaşım Konseyi ile birlikte gerçekleştirdiği “Uluslararası PRAISE Karayolu Güvenliği Semineri”ni bu yıl ilk kez İstanbul’da düzenledi. 

MAPFRE Vakfı’nın faaliyetteki 5 enstitüsünden biri olan “Yol Güvenliği Enstitüsü”nce Avrupa ve Türkiye’nin önde gelen yol güvenliği uzmanları ile iş dünyası temsilcileri ve akademisyenleri bir araya getirerek bugün İstanbul Hilton Otel’de düzenlenen “Türkiye’nin Karayolu Ulaşımında Yol Güvenliğine Bakışı” başlıklı seminerde bugüne kadar yapılan iyi örnekler ve uygulamalar ile atılan adımlar aktarıldı.

Yol Güvenliği İşbirliğine Dolaylı Katkı

MAPFRE Genel Grup CEO’su Serdar Gül’ün açılış konuşmasıyla başlayan seminerde Gül, merkezi İspanya’da bulunan FUNDACIÓN MAPFRE – MAPFRE Vakfı’nın, her yıl “International PRAISE Seminer” etkinliği ile uluslararası Yol Güvenliği İşbirliğine dolaylı katkı sağlamakta olduğuna dikkat çekti.

Gül’ün konuşmasının ardından MAPFRE Vakfı Yol Güvenliği Enstitüsü Başkanı Jesus Monclus da bir konuşma yaptı. Daha sonra birinci oturuma geçildi.

“Avrupa Birliği’nde Yol Güvenliği” başlıklı ilk oturumda;

MAPFRE Vakfı Yol Güvenliği Enstitüsü Başkanı Jesus Monclus, Avrupa’da güvenli ulaşımın en önemli otoritesinin bir numaralı ismi Avrupa Güvenli Ulaşım Konseyi – ETSC Başkanı Antonio Avenoso ve Interactive Driving Systems Araştırma Müdürü Will Murray yer aldılar.

İlk konuşmayı gerçekleştiren Avenoso, Avrupa Birliği’nin yol güvenliği ile alakalı bir hedefi olduğundan söz ederek, 2001 yılında 50 binlerde olan trafik kazası sonucu ölümlerin 2013 sonunda 26 bin 25’ kadar gerilediğini söyledi. Avenso, AB olarak 2020’ye kadar bu rakamı yüzde 50 oranında azaltmak istediklerini vurgulayarak, Avrupa’da trafik kazası kurbanlarının yüzde 50’sinin işi sürücülük olmayan ancak iş ortamında araç kullanan kişiler olduğuna dikkat çekti.

15102014h

Daha sonra söz alan Interactive Driving Systems Araştırma Müdürü Will Murray’de günlük hayatta herkesin aldığı en büyük riskin karayolu kullanımı olduğuna dikkat çekti. Murray, AB mevzuatlarından ve kriterlerinden bahsederek, “Türkiye AB’ye katılmak istiyorsa iş yeri sağlık güvenliği direktifini yerine getirmeli” dedi. Bunun AB için en önemli kriter olduğuna dikkat çeken Murray, hükümetlerin risk faktörü belirlemesinin ve kılavuzlar hazırlamasının önemine vurgu yaptı. Yeşil ışığın toplumlar tarafından ters algılandığını sözlerine ekleyen Murray, “Yeşil ışık düşünüldüğü gibi geç anlamına gelmiyor. Yeşil ışık ne zaman durulması gerektiğini size gösteren bir uyarı ışığı. Bunun öğrenilmesi ve öğretilmesi gerekiyor. Şu çok önemli özellikle iş yerleri çalışanlarına işe gidip gelirken nasıl davranılacağına dair bir politikası olmalı” dedi.

Seminer’in ikinci oturumunda ise “Türkiye’de Yol Güvenliği Bilinci” EMBARQ – Sürdürülebilir Ulaşım Merkezi – Türkiye direktörü Arzu Tekir’in moderatörlüğünde BP ve kurumların temsilcileri tarafından ele alındı. Konuşmacılar bugüne kadar yapmış oldukları örnek çalışmaları ve sonuçlarını anlattılar.

Seminerin kapanış konuşmasını yapan MAPFRE Genel İK Direktörü Necla Aksoy, Vakıf ve kurum olarak bu ve benzeri projeleri önemsediklerini ve devam edeceklerini, sürdürülebilirliğin gereğinin de bu olduğunu söyledi.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER