22 Aralık 2025, Pazartesi
spot_img

Türk Reasürans 5 yılda 47,6 milyar liralık primi yurt içinde tuttu

Loading the Elevenlabs Text to Speech AudioNative Player...

Türk Reasürans’ın çok doğru bir zamanda kurulduğunu ve sektöre önemli katkısı olduğunu belirten Türk Reasürans Genel Müdür Vekili Özgür Bülent Koç, “5 seneden bu yana 47,6 milyar liralık bir primi yurt içinde tutmuş oldu, biz olmasaydık bu prim yurt dışına gidecekti” açıklamasını yaptı.

Türkiye’nin reasürans kapasitesini artırmak ve sigorta sektörünün sürdürülebilir büyümesine katkı sağlamak amacıyla, 2019 yılında T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın sermayesiyle kurulan Türk Reasürans, 5 yılda 47,6 milyar liralık primin yurt içinde kalmasını sağladı.

Türk Reasürans’ın çok doğru zamanda kurulduğunu anlatan Koç, sektörün  Türk Reasürans’a en çok Kahramanmaraş merkezli depremlerden sonra ihtiyacının olduğunu söyledi. Koç, o dönemde şirketin, hem kendi öz kaynağı hem devletten aldığı destek hem de uluslararası piyasadan edinmiş olduğu reasürans kapasitesiyle şirketleri teminatsız bırakmadıklarını kaydederek, bu depremler sonrası birçok yabancı firmanın teminatlama süreçlerinde sıkıntıların doğduğunu dile getirdi.

Türk Reasürans’ın bu süreçte sektöre önemli katkısının olduğunu belirten Koç, “Türk Reasürans, kurulduktan yani 5 seneden bu yana 47,6 milyar liralık bir primi yurt içinde tutmuş oldu, biz olmasaydık bu prim yurt dışına gidecekti” dedi.

Koç, her geçen yıl öz kaynak büyüklükleri arttıkça önce yurt içine, sonra da yurt dışına teminat vererek büyümeye devam edeceklerini vurgulayarak, “Şirketimiz, geçen 5 yılda iştiraklerimizle birlikte 9,3 milyar lira seviyesinde öz kaynak büyüklüğüne ulaştı” açıklamasını yaptı.

Koç, şöyle devam etti: “Bu yılın 9 ayında Türk Reasürans’ın 3,1 milyar lira, Türk Katılım Reasürans’ın ise 356 milyon lira net kar ettiğini açıkladı. Koç, “Sene sonunda Türk Reasürans’ın yaklaşık 4,5 milyar lira kara ulaşmasını bekliyoruz, gelecek yıl ise 6,5 milyar lira civarında bir kar hedefliyoruz.”

“Eksik sigorta, sektörün önemli bir problemi”

Türk Reasürans Genel Müdür Vekili Koç, enflasyon tarafında ise fiyat artışlarından oluşan ve sigorta bedelinin, sigortalanan malın gerçek piyasa değerinin altında kalması anlamına gelen “eksik sigorta”nın sektörün önemli bir problemi olduğunu söyledi. Kahramanmaraş merkezli depremler sırasında bu durumun etkilerinin açıkça görüldüğüne dikkati çeken Koç, o dönemde endüstriyel ve ticari poliçelerin yıllardır düşük enflasyon varsayımıyla yenilendiğini ancak afetin enflasyonun hızlandığı sürecin hemen başında meydana geldiğini ifade etti.

Koç, aslında dağıtım kanallarına çok büyük iş düştüğünü dile getirerek, “Doğru bedelle sigorta yapmak çok önemli ve bu bilinci oluşturmak için de dağıtım kanallarının sürekli müşteriyle temas halinde olmaları gerekiyor” dedi.

Bu durumun sadece enflasyonist dönemlerde değil bazı emtiaların fiyat artışlarının da “eksik sigorta” oluşumunda etkili olduğunu anlatan Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bazen şirketler, yurt dışından bir mal getiriyor. O malın değeri çok artmış olabiliyor fakat poliçede yeterince bu yansıtılmamış olabiliyor. Emtia piyasaları, sürekli değişen piyasalar. Burada petrol ve baz metaller daha çok belirleyici oluyor. Bunlardaki artışlar, poliçenin güncel olmaması sebebiyle eksik sigorta riskini ortaya koyuyor. Burada dağıtım kanallarının her sene sadece senenin sonunda da değil dönem içerisinde de gelen haberlerle ara ara müşterisini ziyaret edip sigorta bedelinin yetip yetmeyeceğini sorgulaması gerekiyor.”

Uluslararası reasürans sektörünü en fazla etkileyen olay Kaliforniya’daki orman yangınları oldu

Dünyada politik riskler, ticari tarife gelişmeler, devam eden çatışmalar ve olası savaşların sigortacılık ve reasürans sektörünü de etkilediğini belirten Özgür Bülent Koç, bu yıl  uluslararası reasürans sektörünü en fazla etkileyen olayın ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki orman yangınları olduğunu dile getirdi. ABD’nin Kaliforniya eyaletindeki orman yangınlarının yaklaşık 45 milyar dolarlık sigortalı hasara yol açtığını belirten Koç, şunları kaydetti: “Kaliforniya’daki orman yangını çok yıkıcı bir afetti. İklim kaynaklı konular da hep reasürans piyasalarının odağında oluyor. Mesela ‘Amerika’da ne kadar fırtına hasarı olacak?’ Ama bu sene önemli bir fırtına hasarı olmadı. Her sene oluyor ama bu sene çok az oldu. O yüzden fırtına konusundaki riskler yumuşak geçti. Dolayısıyla afet riskleri, bu sene ironik biçimde insansal oldu, hortum ya da fırtınadan değil yangından oldu. Kaliforniya’daki yangınlar, çok büyük bir hasara yol açtı.”

ZAS’ın başlamasıyla 4-5 yıl içinde sigortalılık oranı yüzde 90 seviyesine ulaşabilecek

Özgür Bülent Koç, zorunlu afet sigortasının (ZAS) gelecek yıl zorunlu deprem sigortasının (DASK) yerini almasını beklediklerini bildirdi. Koç, DASK olarak çeyrek asırdır sadece deprem teminatı sunduklarını belirterek, şu değerlendirmede bulundu: “Şu an Meclise sevk edilmek üzere olan tasarıyla, ilerleyen günlerde ZAS’ın kapsamını kamuoyu ile paylaşacağımıza inanıyorum. Önümüzdeki yıl ZAS’ın yasalaşıp devreye alınmasını bekliyoruz. ZAS ile depremin dışında sel, taşkın, heyelan, fırtına, çığ, dolu ve orman yangını gibi riskleri teminat altına almaya başlayacağız. Böylece tüm konutları güvence altına almayı hedefliyoruz. Daha önce kapsam dışında bulunan köy, mezra alanları da ZAS ile sigorta kapsamına dahil edilecek, dolayısıyla sigorta paydamız da genişlemiş olacak. Eskiden sadece belediye sınırları içerisindeki konutlara deprem sigortası yapıyorduk, artık köy alanlarını da içine alan bir yapıya geçmeyi bekliyoruz.”

ZAS ile deprem dışındaki afetlerde “acil ihtiyaç teminatı” sağlamayı planladıklarını kaydeden Koç, olası bir afetin ardından olayın etkisi ölçüsünde afetzedelere bu teminat kapsamında ödeme yapılacağını belirtti.

Koç, ZAS’a ilişkin yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren mevcut zorunlu deprem sigortası poliçelerinin yenileme dönemini beklemeden ZAS poliçesine çevrilebileceğini dile getirdi. Özgür Bülent Koç, ZAS primlerinin erişilebilir olacağını belirterek, ZAS’a geçilmesiyle primlerde makul bir artış öngördüklerini söyledi. ZAS ile ek uygulamaları hayata geçirmeyi planladıklarını anlatan Koç, “Sadece teminat tarafında değişikliğe gitmeyeceğiz. Yenileme ve tahsilat süreçlerini de değiştirerek poliçelerin aralıksız yenilenmesini ve aylık taksitlerle doğrudan tahsilat yapılmasını hedefliyoruz.” dedi. Koç, ZAS’ın başlamasıyla 4-5 yıl içinde sigortalılık oranının yüzde 90 seviyesine ulaşabileceğini öngördüklerini vurguladı.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER