22 Kasım 2024, Cuma
spot_img

Türk P&I’dan COVID-19 sürecinde 1 milyar dolarlık teminat

Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker, koronavirüs (COVID-19) salgınında oluşacak zararlar nedeniyle sigortalılarına olay başına 1 milyar dolarlık teminat sağlayabilecek kapasitede olduklarını açıkladı.

Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker, YouTube üzerinden yayın yapan Sigorta Ekranı’nın konuğu oldu. Canlı yayınlanan programda SigortaMedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’la sohbet tadında bir söyleşi gerçekleştiren Teker, COVID-19 salgınını deniz sigortacılığı açısından değerlendirdi.

Sözlerine, “Sigorta sektörü çok çabuk adapte oldu. Sektörün neredeyse yüzde 95’i dijital ortamda hizmet vermeye başladı. Süreci olabildiğince az zararla atlatıp, güzel günlere ulaşacağız. Denizlere beraber çıkacağız” temennisiyle başlayan Teker, şunları söyledi:

“Sigorta sektörü, sigortalılara gerekli hizmeti sağlamak anlamında dijitalize oldu. Talep azalmasına bağlı olarak bir üretim kaybı söz konusu. Bu da tahsilat oranlarında azalmayı beraberinde getirecektir. Sürecin aynı zamanda sektöre pozitif bir etkisi olacaktır. Şöyle ki talep ve hareketliliğin azalması sebebiyle hasar oranlarında da ciddi anlamda düşme öngörülmektedir. Buradan baktığımızda sektörün alacağı darbenin çok yüksek miktarda olacağını düşünmüyorum.”

Türk P&I Sigorta Genel Müdürü Ufuk Teker’in açıklamalarını izlemek için…

P&I Sigortası karşılar

Türk P&I Sigorta’nın COVID-19 sürecinde oluşacak zararları karşılaması hakkında bilgi veren Teker; “Türk P&I Sigorta, hadise başına 1 milyar dolar teminat sağlayabilecek güçtedir” dedi. Teker, “Olası bir deniz kazası sebebiyle oluşan deniz kirliliğinde, deniz aracının sahip olduğu P&I sigortası; öncelikle kirliliğin yayılmasını engellemek, akabinde de kirliliğin temizlenmesi ile ilgili ortaya çıkabilecek masrafları karşılar. Daha sonrasında bu kirlilik sebebiyle ekonomik olarak etkilenenler mesela; turistik bir yerde olabilir, burada oteller, restoranları bu kirlilikten zarar görebilir. İspat edebildikleri ölçüde kendilerine tazminatları P&I sigortası tarafından ödenir. Ayrıca bu hadise sebebiyle oluşan idari para cezaları dahi sigortacılar tarafından karşılanır” açıklamasını yaptı.

Denizcilik durmadığını ve en yoğun şekilde devam ettiğini belirten Teker, “Yolcu taşıma ve kruvaziyer turizmi çok ağır darbe aldı. Bunun haricinde, toplamda 2.5 milyon adet konteyner taşıma kapasiteli konteyner gemileri de faaliyetlerini durdurdu. Bu anlamda dünya ticaretinde denizciliğin belli bir kısmı durmakla veya yavaşlamak birlikte belli bir kısmında ise faaliyetler devam ediyor. Tanker ve kuru yük tarafında gemiciliğin toplam taşımacılıkta ki payı arttı. Diğer taşımacılıkta yani, kamyon ve demir yoluyla taşınan yükler durduğu için denizciliğin önemi bir kere daha ortaya çıktı” dedi.

İçerisinde bulunduğumuz dönemde ‘sigorta ihtiyacı kalmadı’ şeklinde düşünülmemeli” diyen Teker, “Sadece deniz araçlarını değil tüm varlıklarımızı koruyup, bir sonraki döneme sahip olduklarımızla geçmemiz gerekiyor. Bu anlamda acente ve brokerlere müşterilerine yönelik sigorta teminatını durdurmak, askıya almak veya vakti gelen yenilemeleri yapmamak gibi bir yöntemi tercih etmemelerini tavsiye ediyoruz. Deniz araçlarının mutlaka ve mutlaka sigorta teminatı bulunması gerekiyor. Denizcilik riskin en yoğun yaşandığı bir sektör. Acentelerimizin sigortalılarına sigorta güvencesi altında olmalarını tavsiye etmeleri gerekiyor” şeklinde konuştu.

Karantina teminatı

Karantina teminatı hakkında bilgi veren Teker, “Karantina, denizcilikte çok eski bir kavram aslında. Ama bu büyüklükte ilk defa yaşıyoruz. Karantina İtalyanca ‘quarantina’ kelimesinden türetilmiştir. 40 gün anlamı taşır. Orta Çağ’da gemilerle yolculuk edenler limanlara geldiklerinde 40 gün boyunca karaya çıkartılmazdı. Dolayısıyla karantinaya Denizciler çok aşinadır. Karantina teminatı, gemide pandemiye kapılmış olan bir personel varsa, geminin karantina müddetince tedavi masrafları, karantina için yapmış olduğu giderler, günlük yakıt harcamaları ve diğer malzeme giderleri karantina sigortasını yapan şirket tarafından karşılanır” diye konuştu.

Teker, “Dünyadaki gemilerin gövde sigortaları İngiliz Loyds sigorta piyasasının teminatı altındadır. 332 yıllık olan Loyds’un ana özelliği şimdiye kadar dijital olarak sigortacılık yapmamasıydı. İşlemler hep fiziki ortamda gerçekleşirdi. Artık dijitale dönen Loyds artık fiziki teması kabul etmiyor. Hatta 332 yıldır hizmet verdiği binasını kapattı. Hem denetçiler hem de tekne sigortacıları büyük bir devrim yaşıyor diyebiliriz. Pandemi bize ciddi bir devrim yaşatıyor” dedi.

Sigorta surelerinin dolması ile ilgili durum

Ulaştırma Bakanlığı tarafından gemi sertifikalarında üç ay uzatma sağlandığına dikkat çeken Teker, “Tıpkı arabaların nasıl muayene sureleri varsa gemilerin de muayene sureleri var. Sigorta şirketleri bağımsız kuruluşların sağladığı sertifikalar doğrultusunda teminat sağlar. İçerisinde bulunduğumuz dönemde Ulaştırma Bakanlığı sertifikalara 3 aylık bir uzatma sağladı. Bu anlamda armatörlerin sertifika süreleri dolmuş olsa bile sanki süresi içerisindeymiş gibi yenileme işlemi yapmaya devam edeceğiz” bilgisini paylaştı.

Amatör denizcilik değer kazanacak

Teker “Amatör denizcilik için en güzel zamanlara yaklaşıyorduk. Maalesef içerisinde bulunduğumuz durum sebebiyle deniz turizmi oldukça ciddi bir sekteye uğradı. Fakat süreci biraz ileriye sardığımız da insanlar artık eski düzendeki gibi çok toplu alanlarda bulunmaktan kaçınacak. Kapalı bir turizm modeline doğru döneceğiz. Bu durumda amatör denizcilik önem kazanacaktır. İnsanlar, büyük otellerde kalabalıklar içinde tatil yapmak yerine küçük teknelerinde tatil yapmayı yeğleyecektir. Önümüzdeki dönemde COVID-19 bence deniz turizmini ve amatör denizciliği olumlu yönde etkileyecektir. Kişisel teknelerle yapılan bir periyodun bizi beklediğini düşünüyorum” diye konuştu.

50 bin gemici görev yapıyor

Denizcileri almış olduğu tedbirlere de değinen Teker, “Türkiye’de resmi rakamlara göre şu anda 130 bin civarında denizci var. Bu denizlerimizden 50 bini şu anda gemilerin üzerinde, gemileri sevk ve idare ediyorlar. Süreçte gemi kaptanı veya varsa sağlık görevlisi, gemi limanda kalktıktan sonra sağlık taraması yapılır. Gemi seferine bu şekilde devam eder. Gemide virüs yoksa personel seferde bizim evde yaptığımız şekilde işlerini sürdürür” dedi.

Çalışma süreleri dolan gemi personeli konusunda sıkıntı yaşandığına dikkat çeken Teker, şöyle konuştu: “Gemi personelinin gemilerden alınıp yerine yeni personel gönderilmesi oldukça ciddi sorun haline geldi. Bir anlamda gemi personeli gemiye sıkışmış durumda. Bu süreç içerisinde en uygun limana kadar gemide kalmaları mecbur hale geldi. Boğazlarımızdan geçiş yapan gemilere klavuzluk yapan kaptan pilotlarımıza da çok teşekkür ediyorum. Çünkü kaptan pilotlarımız gerekli tüm tedbirleri alsalar da büyük bir risk altında İstanbul ve Çanakkale boğazlarında görevlerini sürdürüyor.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER