Sigorta sektörü yıllardır sorunlarla boğuşuyor. Sorunlar olmasa birbirleriyle boğuşuyor. Boğuşuyor derken fiyat rekabeti anlamında söyledim. İşler ne zaman düzelse fiyatlar dip yapar günü kurtarma yolunu seçeriz. Önümüzdeki günler neye gebe şu anda kestiremiyorum. Mevzuat anlamında ortalık süt liman bile olsa, sektör kendine uğraşacak bir şey mutlaka bulur.
Sektörün halkalarına dikkat
SEDDK kurulduğundan bu yana bir çaba sarf ediyor. Son kanun sektöre derin bir nefes aldırdı. Bununla ilgili farklı gelişmeler olduğunda SEDDK’nın mutlaka bir B ve C planı olmalı. Vardır da. SEDDK’nın üstlendiği sorumluluğun fazla olduğunu kabul ediyorum. Yeni düzene alışmaya çalışıyoruz. Fakat eski alışkanlıklarımızın devam ettiğini de görüyorum. Bu üzücü. Sektörü bir halka olarak düşünmek gerekiyor. Bu halkaları kırarak yok sayarak bir üst halkada iş tutma alışkanlıklarından vazgeçmeliyiz. Bu konulara gerekirse önümüzdeki aylarda daha derin örneklerle girerim. Fakat şimdi birlik olmak zamanı.
İstişareler devam etmeli elbet ama bu belirli bir prosedürde olmalı. Hiç kimse ve zümre bu sektörde kendini Kaf dağında zannetmemeli. Bazı konularda menfaatler çakışsa da orta bir yol her zaman vardır. Taraflardan biri sadece benim dediğim olacak diyorsa bence bu çok zor. Örnek vermek gerekirse son çıkan Mesafeli satış yönetmeliğinden ne TSB memnun, ne acenteler memnun, ne de sigorta brokerleri memnun. Gelişmeleri kendi adıma bir orta yol bulunmak istenilmiş diye okudum.
Bu konulara önümüzdeki aylarda daha yakından bakacağız ama bir an evvel sektörde bir sulh gerekli. En azından bir süreliğine. Zamanı geldiğinde herkes eteğindeki taşları zaten döker. O ayrı bir konu.
Tüm paydaşlar ”Birlik olsunlar”
Bence sektörde bir dağınıklık söz konusu. Hem mevzuat anlamında hem de taraflar açısından. İşte bu nedenle ÇATI Kanun fikrini destekliyorum. Çok zor biliyorum ama bir yerlerinden başlamak gerekli. Diğer taraftan dağıtım kanalı tarafı da dağınık. SEDDK sektörün en üst kurumu ise artık bunun altında bir yeni yapılanma gerekmez mi? Bu sektörde konuşulmaya başlandığı için yazıyorum.
Acenteler yıllarca BİRLİK olmak istiyorlardı. Buna izin verilmedi. TOBB çatısı altında bir rol biçildi kendilerine. Seçimleri bile tartışmalı. O Başkan bu başkanı arıyor o ticaret odası bir talimat ile başkan tercihini üyelerine empoze edebiliyor. Son seçimler öyle olmadı mı?
Bence acenteler bir Birlik çatısı altında konuşlanmalı. SEİK olarak SEB ismi ile Birlik olmalı. Brokerler zaten Birlik olmak için çoktan düğmeye bastı.
Sektörün derlenip toparlanması lazım
SEDDK, TSB, SAB, SEB ve SBB ile ilişkilerini daha kolay ve istişare içinde yürütemez mi? Şayet gelecekte bir ÇATI KANUN hazırlanacaksa bu yapılarla iş daha hızlı yürümez mi? Eminim acentelerin ve eksperlerin
‘Birlik’ olma fikrine başta olduğu gibi TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’n da karşı çıkacağını zannetmiyorum. Kendisi bana sorarsanız sigortacılardan bıktı. Hiç bir meslek grubu ile TOBB bünyesinde bu kadar uğraşmamıştır.
Bu artık sektörde tartışılmalı. Çünkü acentelerinde TOBB çatısı altında olmaktan çok mutluluk duyduklarını zannetmiyorum. Zaten SAİK’in de bu sistemde çok varlığı ortaya konulamadı. Tabii burada son iki dönem Başkan seçilenlerin başarısız olmalarını bir kenara koymak isterim.
Katılım bankaları birleşirken…
Bu arada bir başka konu sektörde konuşuluyor. Ne kadar gerçekleşir bilemem. Bakanlık katılım sigortacılığına büyük önem veriyor. SEDDK mevzuat anlamında elinden geleni yapıyor. Ama şu anda faize duyarlı kesimin sigorta yaptırması konusunda büyük bir potansiyel de görünmüyor. Yılsonunda pencereler kapanacak. Bu konuda yatırım yapmak isteyen şirketler yeni bir katılım esaslı sigorta şirketi kurmak isteyecek. HDI Sigorta Genel Müdürü Ceyhan Hancıoğlu bu konuda isteğini belirtti. Ama diğer taraftan Devletin Katılım Bankalarının birleşme kararı aldığı basında yer aldı.
Özel katılım sigorta!
Bence bunun için istekli olan şirketlerin ayrı ayrı sigorta şirketi kurmaları yerine ortak paylı bir katılım sigorta şirketi kurmaları daha az maliyetli ve külfetsiz olmaz mı? HDI gibi bu konuda istekli başka sigorta şirketi varsa bir araya gelmeliler. Mevzuat uygunsa tabii ki bir şirket kurarlar. Sermayeleri için kasalarından yüklü para da çıkmamış olur. Bu şirketler gelen bu talepleri bu şirket üzerinden poliçeleştirirler. Sektörde bu konu mevzuat elveriyorsa masaya yatırılmalı derim. Şirketin ismi ise Özel Katılım Sigorta olur. 1 Temmuz itibariyle yaşanacak normalleşmede tüm sektöre önlemleri elden bırakmamak şartı ile güzel bir tatil dönemi dilerim. Sağlıkla…
Hayatımız Sigortalı Dergisi olarak, Temmuz sayısını sizlere ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz.