23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

Tek fiyat sistemine dönmek işi tersine çevirmektir

Sigorta Ekranı’nda yayınlanan Sigorta Duayenleri bölümünün yeni konuğu 47 yıllık duayen sigortacı Dr. Alaattin Büyükkaya oldu. SigortaMedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın sunduğu programda Büyükkaya, konuşmasına tarife sisteminden (tek fiyat) serbest fiyat sistemine geçişin hikayesini anlatarak başladı.

Serbest piyasa sistemine geçilmeden önce tarife sisteminin olduğunu ancak sigorta şirketleri tarafından bunun uygulanmadığını belirten Büyükkükaya; “Yazılı olarak tarife vardı ama masa altında serbest piyasa sistemi daha fazla rağbet görüyordu. Aksigorta’ya genel müdür olduğumda bunu gündeme taşıdım. 24 Ocak kararlarıyla ilgili oluşturulan kurulun içerisinde de rol almıştım. Rahmetli Turgut Özal’a; ‘Efendim, sigortacılıkta böyle saçma-sapan bir sistem yürüyor. Hem reasürans tekeli var, hem tarife sistemi var. Bu sistem bizim tüketicinin aleyhine bir sistem. Sadece reasürans ve sigorta şirketlerine fayda sağlıyor. Tarife sisteminden serbest tarife sistemine geçmek gerekir’ dedim. Biliyorsunuz 90’lı yıllarda bu karar verildi ve rekabete açıldı. Sonrasında zaten yeni sigorta kanunun hazırlandı. O kanunun hazırlanmasında da görev yaptım” dedi.

Trafik sigortalarında tek fiyatın uygulamasına geçilmek istenmesini anlayamadığını dile getiren Büyükkaya, “Denenmişi denemek doğru değil. Tekrar tarife sistemine dönmek, işi tersine çevirmektir. Dünyada kaç tane örneği var, birisi söylesin bakalım” diyerek, tek fiyat uygulamasının yanlış olduğunu vurguladı.

Yaşanan gelişmelerden sonra sigorta piyasasına yeni şirketlerin girdiğini söyleyen Büyükkaya, “Sigorta piyasasına başladığımda sektörün sadece yüzde 10’nuna yabancılar hakimdi. Bugün ise tam tersi bir tablo oluştu. Yerli sermaye açısından belki bu bir kayıp. Fakat, yabancı şirketlerin gelmesiyle ürün çeşitliliği arttı ve insanlar sigortayı daha fazla tanır hale geldi. Sigortaya olan güvende de artış oldu. Ancak yabancı şirketlerin teknolojilerini Türkiye’ye tam anlamıyla getirdiklerini söyleyemeyiz. Birkaç şirket getirdi ama çoğu şirketin dünya uygulamaları Türkiye’deki uygulamalarıyla paralel değil” diye konuştu.

Şirket sayısı artmalı

Türkiye’deki sigorta şirket sayısını az bulduğunu açıklayan Büyükkaya görüşlerini şöyle dile getirdi: “85 milyon nüfusa sahip bir ülke için 40-50 şirket çok az. Bence 300’ün üzerinde sigorta şirketi olmalı. Yeni şirketler kurulmalı. ‘Her işi yaparım’ değil de özellikle ihtisas şirketleri kurulmalı. Seyahatta, kaskoda, trafikte, inşaata veya mühendislik sigortaları gibi tek bir branşta çalışacak şirketler kurulabilir. Türkiye reasürans piyasasında bile merkez olabilecek durumdadır. Londra’daki Loyds tarzı bir sigorta sendikasyonunun İstanbul’da kurulabilir. Balkanlar, Orta Doğu ve Orta Asya’ya hitap edebilecek bir konumdadır Türkiye. Serbest piyasa sistemine geçildikten sonra sektörde çok insan yetiştirdik.”

Satış kanalları çeşitlendirilmeli

Büyükkaya, Can Kantar’ın “Penetrasyonun artması için ne yapmalıyız?” sorusunu “Sadece sigorta şirketi kurmakla da iş bitmiyor. Sadece acentelerle, sadece brokerlerle satacağım demekle olmaz. Türkiye için satış kanallarının çeşitlendirilmesine ihtiyaç var. Satış kanallarını çeşitlendirip yaygınlaştırmadığınız sürece Türkiye’de sigortacılığı geliştirmek mümkün değil. Acentelere, brokerlere ve şirketlere bağlı satıcılar grubu oluşturmak gerekir. Bunu yapmak için satıcıları vergi mükellefi yerine stopaj usulüyle vergilendirmek lazım. Dünya örneği de böyle zaten” diye cevapladı.

Büyükkaya’nın açıklamalarının tamamını YouTube’da Sigorta Ekranı kanalından izleyebilirsiniz. Sigorta Ekranı’na abone olursanız bundan sonraki yayınlardan da haberiniz olur.

1 Yorum

  1. Serbest tarifenin, nasıl tüketicinin lehine olduğuna dair bilgi verseymiş iyi olurmuş. Bence tek fiyat ile devam etse bugünkü kadar pahalı olmayacaktı.

    Ayrıca şirketler arası rekabet fiyat da değil kalitede olmalı.
    Rekabetin, trafik sigortası gibi en basit ve zaten en çok satan ürününde olmaması, sigortacılığın gelişmesine daha büyük fayda sağlar.

    Satış kanalları diye yola çıkıp, daha çok satıcı olmalı denmiş. Daha çok satıcı değil, daha çok bilgili, nitelikli danışman faydalı olacaktır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER