23 Aralık 2024, Pazartesi
spot_img

“Tarımda süreklilik sigorta ile mümkün”

Tarımda bir hasar olduğunda binlerce hektar arazinin zarar görebildiğini söyleyen Ankara Sigorta Tarım Sigortaları Müdürü İlknur Bal, “Tarım bilinci tüm vatandaşlara yerleşmeli. Ülkemizde şu an kayıtlı yüz araziden sadece 21’i sigortalı. Tarımda üretim sürekliliğini bir tek tarım sigortacılığı ile sağlayabiliriz” dedi.

İklim değişikliği dünyanın en önemli gündem maddelerinden biri. Bir tarafta iklim değişikliğine bağlı doğal afetler, diğer tarafta sürdürülebilir gıdaya ulaşımda yaşanan sıkıntılar pek çok siyasi otoritenin bu konuda aksiyon almasına neden oluyor. İklim değişikliğinden kaynaklı tüm sıcak hava dalgaları, kuraklık ve sel gibi olaylar Türkiye’de de tarımı olumsuz etkiliyor ve üretimde değişikliklere yol açıyor. Tarım sigortaları ise risklerin gerçekleşmesi halinde hasarların telafi edilmesi ve üretim kaybı yaşanmaması adına büyük önem taşıyor. Sigorta Ekranı’nda Damla İle Sabah Kahvesi programına katılan Ankara Sigorta Tarım Sigortaları Müdürü İlknur Bal, tarımın bir ülkenin eğitim, adalet, milli savunma, sağlık gibi en önemli milli temelleri ile birlikte milli strateji konusu olduğunu belirterek “Pandemi, güncel savaşlar, iklim değişikliği, nesillerin sağlıklı ve ekonomik gıdaya ulaşımı ile ilgili unsurlar düşünüldüğünde tarım olmazsa olmaz bir kavram. Öte yandan tarım üstü açık bir fabrika ve riskleri çok fazla. Bu riskleri teknoloji ile minimize edebiliriz. Ancak milli tarım stratejimizin ekonomik alanda devamı için tek yönetim şekli tarım sigortası olacaktır” dedi.

Farkındalığı artırmamız gerekiyor

Bal, tarımda bir hasar olduğu zaman binlerce hektar arazinin zarar görebildiğini söyleyerek tarım bilincinin tüm vatandaşlara yerleşmesi gerektiğini aktardı. TARSİM’in bu konuda prim desteği sağladığını paylaşan Bal, “Kapsam altındaki birçok risk için elinden geleni yapıyor. Bizim de vatandaş olarak bu farkındalığımızı geleceğimiz için arttırmamız gerekiyor. Ülkemizde şu an kayıtlı yüz araziden sadece 21’i sigortalı. Gidilecek çok yol, çok köy var. Hem vatandaş hem de sigortacı olarak yapmamız gereken şey, çiftçimize bunu anlatmak çünkü sigorta olmadığında hasar oluyor ve üretim kaybı gerçekleşiyor. Sürekliliği ise bir tek tarım sigortacılığı ile sağlayabiliriz” açıklamasını yaptı.

Bütün köyleri gezip olabildiğince çok kişiye dokunmaya çalışıyoruz

Ankara Sigorta’nın tarım konusundaki hedefleri hakkında konuşan Bal, eğitim vererek önce acente ve dağıtım kanallarını, sonra da çiftçileri bu konuda bilinçlendirmek istediklerini aktardı. Bal, çiftçilerin düşük prim talep ettiklerini söyleyerek “Ne kadar çok sigortalanabilir ürün veya hayvan olursa prim maliyetleri de uygun hale gelir. Bunu anlatmak lazım çiftçilerimize. Sahada da anlatıyoruz, acentelerimize de anlatıyoruz. Bunun çoğalması lazım. Bütün köyleri gezip olabildiğince insana dokunmaya çalışıyoruz. Babadan oğula dediğimiz kısım bitmesin istiyoruz. Baba kazanmazsa oğlu İstanbul’a gelip asgari ücretle çalışıyor. Aslında orada çalışsa hem ülke ekonomisi hem de bizim için daha faydalı” dedi.

TARSİM 2023’te farklı ürünler çıkarabilir

“TARSİM çok aktif çalışıyor ve çok uygun fiyatları var” diyen Bal, şöyle devam etti: “Buğday şu an 26 liraya sigortalanıyor. Dar kapsamlı hastalığa karşı dediğimiz durumlarda 4 liraya sigortalanan küçükbaş hayvan sigortası var. Tarım üretimi yapılan her yörede, tarımı yapılan her ürüne, yakın ülkelerde de geniş kapsamlı sigorta güvencesiyle bir vizyona sahip. Proaktif bir çalışmaları var. 2022 yılında kapsama aldıkları riskler ve prim tutarları, 2023 yılında TARSİM’in sürdürülebilirlik ilkesiyle daha farklı ürünlerle çıkacağının sinyallerini veriyor” diye konuştu.

TARSİM her talebimizi değerlendiriyor

Ankara Sigorta olarak çiftçi ve acentelerden gelen prim ve risk taleplerini TARSİM’e ilettiklerini söyleyen Bal, “Her talebimiz değerlendiriliyor. TARSİM Genel Müdürü Serpil Günal çok güçlü bir kadın çalışan ve bizim akıl hocalarımızdan. Bu ülkede tarıma ve tarım sigortacılığına emek verenlerden. Tarım sigortası bir nevi imece usulü. Havuzun dolması, teminatların artması ve primin düşmesi demek. Prim olarak çok uygun ve iklim değişikliğinde yüzde yetmiş, bitkisel ürünlerde yüzde 67’ye varan devlet desteği var. Yedi farklı branşta da teminat veriyor” açıklamalarında bulundu.

Sektör olarak sahada daha fazla yer almalıyız

Sigortacılığın Türkiye’de tam anlamıyla eksenine kavuşmadığına dikkat çeken Bal, “Bunun birçok sebebi var. SEDDK yeni bir yapılanma. Yapılacak düzenleme ve uygulamaların sektörün ivmesini arttıracağını düşünüyorum. SEDDK, sigortacılığın önemsendiğini ve geliştiğini gösteriyor” diye konuştu. Bal, meslekte en büyük eksikliğin yeteri kadar sahada bulunulmaması olduğunu vurgulayarak “Sektörün tüm sigortalılara odaklanması, eğitim vermesi, bu tür organizasyonları arttırması gerekiyor. Bu sene yapılan Sigortacılık Fuar’ı büyük bir gelişimdi sektör için. Topluma sigortanın hasardan önce alınması gerektiği anlatılmalı. Her ne kadar dijitalleşsek de biz bu toplumda, bu topraklarda birbirimize dokunmayı, göz teması kurmayı seven insanlarız. Saha bütün süreci tamamlayacaktır diye düşünüyorum” dedi.

Sigortacılığı bilinçli olarak tercih ettim

Bal, sigortacılık mesleğini bilinçli olarak tercih ettiğini söyleyerek “Bir kadın olarak zorlandığım oluyor ancak ekonomiye verdiğimiz katkılar beni motive ediyor. Toprağı çok seviyorum. Sahadayken ziyaret etmeye, gezmeye çalışıyorum. Sahada bulunmayı ve toprağa girmeyi seviyorum” diye konuştu. Sektörde kadın olmanın sıkıntılarından bahseden Bal, “Çok zorlandığım zamanlar oluyor. Sadece seyahat süreci bile bir kadın olarak kolay değil, düşünülmesi gereken birçok detay var” diyerek şöyle devam etti: “Ziraat Sigorta’da çalıştığım dönemde sahada tarımdaki ilk kadın personeldim. İnanılmaz bir önyargı vardı bana karşı ama günün sonunda başarılarımız ve etkilerimiz görüldükçe önyargılar yerini teşvik edici övgülere bıraktı. Alışılmışın dışında bir şey yaptığımızda fark yaratmış oluyoruz. Sonuçta tarlada izi olan kadınlarımız. Ben de sigortacı bir kadın olarak harmanda da yüzümü gösterdiğime inanıyorum. Kadınlar artık her yerde. Ülke ekonomisine kattıklarımızla farkındalık sağlayan bir sektördeyiz ve böyle bir sektörde olmak beni çok mutlu ediyor.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER