Dolu, sel, don ve kuraklık gibi bir çok riskli durumda çiftçi kendini sigorta ile koruyor. Ülkemizde TARSİM tarafından denetlenen ve yönetilen tarım sigortaları, üreticileri destekleyip olası zararların minimuma indirgenmesini sağlıyor.
ÖZEL RÖPORTAJ / SİGORTAMEDYA
Kuraklık, sel, don ve toprak kayması gibi doğal afetlere aşinaydık hepimiz. Ancak bunlara, son yıllarda ülkemizde sıkça görülmeye başlanan tayfun ve hortum da eklendi. Hem de okyanus kıyılarında görünen cinsten… İşte tüm bu doğal afetlerin Türk tarımını nasıl etkilediğini Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Genel Müdürü Serpil Günal ile konuştuk.
Sohbetimize tarımın insan için önemini vurgulayarak başlayan Günal, “Gıda üretimi ve tüketimi; insanlık tarihinin başlangıcından bu yana her toplum için ekonomik, sosyal ve çevresel açıdan büyük önem arz ediyor. Bugün dünya nüfusu 7.7 milyarı aşmış durumda. Artan dünya nüfusuna paralel olarak da, insanlığın en temel ihtiyaçlarından biri olan gıda talebinde artışlar söz konusu. Gelişmiş toplumların öncelikli amacı, üretimin devamlılığını sağlayarak yeterli düzeyde gıda arzını oluşturmak ve; tüketici sağlığının en iyi şekilde korunmasını yani gıda güvenliğini temin etmek. Eğer ülkelerin yeterince gıdası ve gıda arzı güvenliği yoksa kendi kendine yetemiyorsa; bu durumu çok büyük bir tehlike çanı olarak değerlendirmek gerekiyor” dedi.
Tarımın insan hayatının devamlılığı için gerekli olan gıda gereksinimi karşılaması yanında hammadde üretmesi ve tarımsal sanayisi ile birlikte; ülke ekonomisine katkı sağlayan bir sektör konumunda olduğunu vurgulayan Günal şöyle konuştu:
Tarım ekonomisinde denge
“Ancak maalesef iklim değişikliğinin etkilerine bağlı olarak ortaya çıkan doğal afetler ile hiç beklenmedik anlarda ve şiddette meydana gelen dolu,;fırtına ve sel-su baskını gibi çeşitli risklerin, tarımsal faaliyetler üzerinde olumsuz etkileri bulunuyor. Üreticilerimizin ve yetiştiricilerimizin emeği bir anda yok oluyor ya da kesintiye uğruyor. İnsanlığın doğaya karşı tek başına karşı koyabilmesi mümkün olmadığından; afetlerin sonunda ortaya çıkacak zararların minimize edilmesi ve risklerin yönetilmesi, modern tarımın ayrılmaz bir parçası.”
“Ülkemizde tarım sektörünü tehdit eden risklerin teminat altına alınabilmesi, tarımsal üretimde devamlılığın sağlanabilmesi amacıyla; 2005 yılında Tarım Sigortaları Kanunu ile Tarım Sigortaları Havuzu kısa adıyla TARSİM kuruldu ve 2006 yılının Haziran ayından itibaren faaliyetlerine başladı. TARSİM’in kurulmasıyla birlikte, ülkemizde tarım sektörünü tehdit eden doğal afetlerin ve; çeşitli risklerin teminat altına alınabilmesi ve bu alanda kriz yönetiminden risk yönetimine geçiş sağlandı. TARSİM ile üreticilerin gelirlerinde istikrarın sağlanması, üretimden kopuşun ve şehre göçün engellenmesi; tarımsal üretimin kesintisiz bir şekilde devam ederek, tarım ekonomisinde dengenin sağlanabilmesi amaçlandı.”
Kesintisiz tarım için sigorta şart
İklim değişikliğine bağlı doğal afetlerin artış göstermesini de değerlendiren Günal; “Ülkemizin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası, iklim değişikliğinden en çok etkilenen bölgeler arasında yer alıyor. Bu doğrultuda son yıllarda kuraklık, sel, fırtına gibi aşırı hava olayları ile sıklıkla ve şiddetli boyutlarda karşılaşır olduk. Tarım da bu aşırı hava olaylarından etkilenen alanlardan birisi. TARSİM, ülkemizde 2006 yılından itibaren sigorta yaptıran çiftçilere, prim desteği sağlayan ve teminat kapsamındaki bir risk nedeniyle, hasar olması durumunda; sigorta prensipleri ve teknikleri çerçevesinde, hasar tazminatı ödemesi gerçekleştiren bir sistem. Bu anlamda tarım sigortası, iklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki olumsuz etkilerini azaltarak, bu faaliyetlerin kesintisiz sürdürülmesini sağlıyor” diye konuştu.
Günal, 2019 yılında meydana gelen doğal afetler ve hasar ödemeleriyle ilgili de şunları söyledi:
“Geride bıraktığımız yıla baktığımızda; Antalya’da hortum ve fırtına sebebiyle seraların ve açık alanda turunçgillerin; Mersin, İzmir ve Hatay’da sel-su baskını nedeniyle ıspanak, buğday ve narenciye ağırlıklı olmak üzere pek çok ürünün; Malatya’da don sebebiyle kayısının, Manisa’da dolu ve don sebebiyle üzümün; Adana ve Mersin’de dolu nedeniyle şeftali, nektarin ve erik grubu meyvelerin zarar gördüğünü görüyoruz. Şiddetli fırtına ve sel-su baskını, Giresun ve Ordu’daki fındık bahçelerinde hasara neden olurken; dolu nedeniyle, Çorum, Kırşehir, Eskişehir, Amasya, Kırıkkale ve Kastamonu’da, başta tahıllar olmak üzere sebze ekilişleri ile sarımsak ürünü olumsuz etkilendi.”
1.3 milyar TL’ye yakın hasar ödemesi
“Buna bağlı olarak; risklerin hasar işlemleri içindeki yoğunluğu, geçmişe göre oldukça artış gösterdi. TARSİM Sistemi kapsamında sigortalı üreticilerden ve yetiştiricilerden, başta dolu, don, fırtına ve sel-su baskını, ölüm gibi nedenlerden ötürü 371 binin üzerinde hasar ihbarı alındı. İhbar alınan illerde, Konya, Malatya, Manisa ve Antalya ön sıralarda yer aldı. Eksperler tarafından sahada gerçekleştirilen inceleme ve tespitlerin ardından yapılan değerlendirmeler neticesinde, üreticilere ve yetiştiricilere 1.3 milyar TL’ye yakın hasar ödemesi yapıldı. Bu şekilde, büyük ve hacimli bir operasyon gerçekleştirilmiş oldu. Netice itibarıyla tarım sigortalarının, bugün olduğu gibi gelecekte de üretici ve yetiştiricilerimiz için vazgeçilmez olmaya devam edeceğini ifade edebiliriz.”
Memnuniyet düzeyini artırmak istiyoruz
TARSİM’in yeni ve devam eden projeleri hakkında bilgi veren Günal, “Öncelikli projemiz; Sistem’in üretici ve yetiştiriciler nezdinde ve yaygınlaştırılması ve Sistem’e duyulan memnuniyet düzeyinin arttırılması. Bu doğrultuda, Tarım ve Orman Bakanlığımızın il ve ilçe teşkilatı ile işbirliği halinde eğitim ve yayım programları çerçevesinde; çiftçilerimizi sigortanın giderek artan önemi konusunda bilinçlendirmeye ve bilgilendirmeye gayret gösteriyoruz. Köy köy gezerek, üreticilerle bir araya geliyor, Sisteme ilişkin istek ve beklentilerini tespit etmeye çalışıyoruz. Geçen dönemlerde yaşanan afetleri anımsatıyor; iklim değişikliğinin ve beraberinde getirdiği doğal afetlerin yıkıcı etkilerine karşı zamanında önlem alınması konusuna dikkat çekmeye çalışıyoruz” açıklamasını yaptı.
Üretici odaklı bakış açısı
TARSİM’in istikrarlı büyüyen, gelişen, dinamik ve sürdürülebilir bir yapıya sahip olduğunun altını çizen Günal; “Bu doğrultuda, üretimde süreklilik ve üretici odaklı bir bakış açısıyla; teminat kapsamının genişletilmesi ve yeni uygulamaların kapsama alınmasına ilişkin çalışmalarımız aralıksız devam ediyor. Yeni yıldan itibaren, Bitkisel Ürün Sigortalarında teminat kapsamında olan risklere ve ürünlere ilave olarak; yağ gülü ve sumak ürünleri isteğe bağlı olarak don riskine karşı teminat altına alındı. Mısır (tatlı), biberiye, ketencik ve çamfıstığı, Ürün Sigortası kapsamında sigortalanabilen yeni ürünler arasında yerini aldı. Ayrıca, çamfıstığı, sumak, çay ve çay (fidanı) gibi ürünler Ağaç-Fidan Sigortası’na dahil oldu. Bunun yanı sıra prim ve hasar ödemelerinde teşvik edici birçok yenilikleri uygulamaya aldık” dedi
Günal, “Büyükbaş ve Küçükbaş Hayvan Hayat Sigortalarında, ‘ek hastalıklar’ teminatı geniş kapsamlı tarifeye; ek prim ödemeden dahil edilirken, Su Ürünleri Hayat Sigortası’nda ise denizlerde ve iç sularda yetiştirilen su ürünleri ile kafes ve ağlar; mevcut risklere ilaveten hırsızlık riskine karşı güvence altına alındı” diye konuştu.
TARSİM’deki dijital dönüşümle ilgili de bilgi paylaşan Günal, “ Dijital dönüşümün hızı ve hayatımız üzerindeki etkisi gün geçtikçe artıyor. Bu durum, birçok sektörü olduğu gibi sigortacılık sektörünü de yakından ilgilendirmekte. TARSİM olarak üreticilerimizin, yetiştiricilerimizin ve paydaşlarımızın hayatını kolaylaştırmak; işlemlerini hızlandırmak ve sonuç itibarıyla tarım sigortalarına ilişkin olumlu deneyimler yaşamalarını sağlayıp memnuniyet düzeylerini arttırmak bizim önceliğiz. Bu amaçla, yenilikçi iş modellerini ve uygulamaları takip ediyor, gerekli yatırımları yaparak; TARSİM Sistemi’ne entegre etmek için çalışmalarımıza devam ediyoruz” diye açıklama yaptı.
Kolay ve hızlı hasar ihbar kaydı
Günal, “Örneğin geride bıraktığımız yılda; TARSİM ile ilgili en son gelişmelere ulaşılabilen, sigortalılarımızın hasar ihbarı ve poliçe sorgulama gibi işlemlerini, zamandan ve mekandan bağımsız olarak; bir tek dokunuşla yapabilecekleri TARSİM Mobil’i uygulamaya alındı. Bunun yanı sıra sigortalılarımız, Bitkisel Ürün ve Sera Sigortaları branşlarındaki poliçelerine ilişkin hasar ihbarlarını; internet sitemiz üzerindeki Poliçe Sorgulama / Hasar İhbarı sekmesi üzerinden doğrudan yapabilir hale geldi. Yine aynı sigorta branşları için 0850 399 89 50 numaralı sesli yanıt sistemi ile hasar ihbar hattı hayata geçirildi. Bu şekilde acenteye gitmeden, T.C. kimlik numarası ya da vergi numarası ile hasar tarihi ve hasar nedeni tuşlanarak; kolaylıkla ve hızlı bir şekilde hasar ihbar kaydı oluşturulabiliyor. Yeni yılda da teknolojik gelişmeler ile dijital dönüşüme uyum çalışmalarımız arasında ilk sıralarda yer alacak” dedi.
Son olarak TARSİM’in global ölçekteki çalışmalarından bahseden Günal, “TARSİM bir yandan; küresel düzeyde yürüttüğü temaslarını da son yıllarda arttırarak dünyada tarım sigortaları alanında ilgi ve takdir ile takip edilen; rol model gösterilen bir noktaya ulaştı. Özellikle Azerbaycan’da önümüzdeki dönemlerde uygulamaya alınacak olan TARSİM benzeri model ile ilgili devam eden hazırlık sürecinde; aktif bir rol üstlenerek, rehberlik ediyoruz” şeklinde konuştu.