ECB Sigorta ve Reasürans Brokerliği Genel Müdür Yardımcısı, Kaptan Ceyhun Can Yıldız, Ever Given isimli yeni nesil büyük bir konteyner gemisinin tıkadığı Süveyş Kanalı‘nda meydana gelen vakayı sigorta sektörü açısından değerlendirdi.
Dünya ticareti ile ilgisi olan herkesin mart ayının son haftasında en çok bahsettiği konulardan biri; hiç şüphesiz ki Süveyş Kanalı idi. Ever Given isimli yeni nesil büyük bir konteyner gemisinin henüz netleşmemiş olan bir sebepten ötürü; rotasından savrularak tıkadığı kanalın ticaret açısından rakamsal önemi de bu kaza ile tekrar vurgulandı.
1869 yılında hizmete giren Kanal, 1967-75 yılları arasında Arap-İsrail savaşları sebebiyle kapalı kaldığı 8 sene; ve bazı kısa süreli kazalar dışında kesintisiz hizmet vermiş olup; günde yaklaşık 50 geminin Kızıldeniz-Akdeniz arası geçişini sağlamaktadır. Kanalın sağladığı avantaj hakkında kısa bir örnek vermek gerekirse; Singapur’dan Rotterdam limanına gidecek bir gemi Afrika’nın güneyinde Ümit Burnu’nu dolaşarak gittiği takdirde; 11.750 deniz mili (yaklaşık 21.700 km) mesafe kat edecek; Süveyş Kanalı’ndan geçtiği takdirde bu mesafe 8.300 mile (yaklaşık 15.400 km) inecektir.
Kanaldan geçen gemiler yüzde 30 tasarruf sağlıyor
Ortalama süratte bir gemi için bu fark 10 günlük bir seyir süresi; ve yakıt ve diğer masraflarda yüzde 30’luk bir tasarruf demektir. Hammadde ve bitmiş ürün tedarik zincirinde böylesine bir tasarruf imkânının sekteye uğraması ise; pandemi nedeniyle zaten kırılgan olan ekonomiler açısından oldukça endişe vericidir. Kanal otoritesi ve çok uluslu kurtarma-yardım şirketleri tarafından görevlendirilen onlarca römorkör; ve iş makinesinin verdiği çabanın sebebini de bu rakamlar net bir şekilde ortaya koymaktadır. Geminin 6’ncı gün sonunda yüzdürülmüş olması ile müteakip soruşturmalar; müşterek avarya ilanı ve diğer hukuk süreçleri başlamış olup; biz de yazımızın devamında konunun sigorta sektörüne olası etkilerini irdelemek isteriz.
En çok tartışılan branş ‘nakliyat/denizcilik’ sigortalarıdır
Bu boyutta bir deniz kazası sonrası en çok tartışılan branş ‘nakliyat/denizcilik’ sigortalarıdır. Etkilenecek alt branşlar ve kapsamına dair görüşlerimiz şu şekilde özetlenebilir:
Emtia Nakliyat Sigortaları: Ever Given gemisinde taşınan yüklerde bir hasar olmadığı bildirilmektedir. Kazanın oluşuyla beraber en çok dile getirilen ‘bozulabilir yükler’ hususu ise farklı açılardan değerlendirilmelidir. Ever Given üzerindeki yüklerden, ısı kontrollü konteynerlere elektrik verilememesi için herhangi bir sebep bulunmamaktadır. Diğer yüklerin bozulmasından söz etmek için ise henüz çok erken olup; bu tür gecikmelerin deniz taşımacılığının doğasında olduğu bilinen bir gerçektir.
Kurtarma çalışmaları esnasında 7-10 günlük gecikmelere maruz kalan diğer gemilerin yüklerinde ise; bir zarar olmayacağı öngörülmektedir; zira gemiler bundan çok daha uzun gecikme ve beklemelere bazen kötü hava; bazen liman sıkışıklığı gibi hallerden ötürü sıklıkla maruz kalır. Emtia Nakliyat Sigortaları’nın (çok az poliçede bulunabilecek bazı özel şartlarla genişletilmediği sürece); teminat kapsamında bir rizikodan olsa bile; sebebi gecikme olan zararları istisna etmesinin en temel sebeplerinden biri de budur.
Özetle, Ever Given olayına bağlanacak bir emtia tazmin talebini pek olası görmemekteyiz. Emtia Nakliyat Sigortaları’nın bu olaydaki en önemli rolü 1 Nisan tarihinde; müşterek avarya ilan edilmiş olmasından ötürü; bu gemideki yükünü teslim almak isteyen yük sahiplerinden talep edilebilecek; ‘Average Guarantee’ teminatının sağlanması olacaktır.
Tekne Sigortaları: Bu olayda fiziksel hasara maruz kalan tek geminin Ever Given olduğu; ve oturduğu yapının kum olduğu düşünüldüğünde büyük bir tekne zararı beklenmemektedir. Kurtarma masraflarının tutarı henüz açıklanmamıştır.
P&I Sigortaları: Gemilerin sorumluluk sigortaları olarak da belirtebileceğimiz P&I (Koruma ve Tazmin) Sigortaları’nın; bu olaydan en çok etkilenecek branş olduğu tahmin edilmektedir. Tutarlar hakkında yorum yapmak için henüz çok erken olsa da; en başta Kanal Otoritesi olmak üzere; 3’üncü şahıslardan gelecek taleplerin gerek ödenmesi gerekse de savunulması adına girilecek masraflar; toplamı bu olayda en kabarık faturaya yol açacak gibi görünmektedir.
FD&D ve Charterers’ Liability (Gemi Kiracısı Sorumluluk) Sigortaları: Bu kaza sonrası bahsi geçen hususlardan biri ise; gemi kiralamaları ve navlunlarla ilgili oluşabilecek ihtilaflardır. Her taşıma veya gemi kiralama sözleşmesi kendine özel şartlar barındırabilecek olsa da; 7-10 günlük bu gecikmenin büyük ihtilaflara yol açmayacağı, navlun; ve demuraj ihtilaflarıyla ilgili FD&D sigortalarının ve gemi kiralayanın sorumluluklarını teminat altına alan; Charterers’ Liability (Gemi Kiracısı Sorumluluk) sigortalarının konudan etkilenmeyeceği öngörülmektedir. Bu husustaki ihtilafların her zaman konusunda uzman deniz hukukçuları tarafından elleçlenmesinin önemini tekrar vurgulamak isteriz.
FFL (Taşıma İşi Organizatörü Sorumluluk) Sigortaları: Herhangi bir yük hasarının rapor edilmemiş olması; gecikme süresinin deniz taşımacılığı için olağandışı olmayan makul bir süre olması gibi; sebeplerden ötürü bu olaydan etkilenen yüklerle ilgili taşıma işi organizatörlerine bir talep gelmeyeceği; ve ilgili sorumluluk sigortalarının bu olaydan etkilenmeyeceği öngörülmektedir.