Şişli Belediyesi tarafından kentsel dönüşüm kapsamında geliştirilen “Bina Tamamlama Sigortası ve Sigortalı Kentsel Dönüşüm” modeli, KENTHAŞ ve Quick Sigorta ile imzalanan protokolle devreye alındı.
Şişli Belediyesi, iştirak şirketi KENTHAŞ ve Quick Sigorta iş birliğiyle önemli bir projeyi hayata geçirdi. Kentsel dönüşüm kapsamında geliştirilen “Bina Tamamlama Sigortası ve Sigortalı Kentsel Dönüşüm” modeli KENTHAŞ ve Quick Sigorta’nın imzaladığı protokolle devreye girdi. Projenin Şişli’nin geleceğinin sağlam ve güvenli bir projeyle yeniden kurulmasında önemli bir adım olacağı belirtildi.
Bu sabah Wyndham Grand İstanbul’da düzenlenen lansmanın açılış konuşması Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin tarafından yapıldı. Toplantıda Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar katılımcılara sigortalı kentsel dönüşüm projesi hakkında bilgiler verirken Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy da bina tamamlama sigortasının önemine vurgu yaptı.
“Mevcut problemlerin çözümünde desteğe ihtiyacımız var”
Açılış konuşmasında Şişli’nin konumu, tarihi ve kültürel değerleri ile her dönemde İstanbul’un gelişiminde önemli roller üstlendiğine dikkat çeken Şişli Belediye Balkanı Muammer Keskin, “İş dünyası ve turizm açısından da ilçe, sınırları içinde birçok önemli yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Öte yandan olası İstanbul depreminde Şişli’nin karşı karşıya olduğu riskler de ciddi boyuttadır. Şişli Belediyesi olarak göreve geldiğimiz ilk günden bu yana depreme kaynaklı riskleri araştırmaya başladık. Ne yazık ki 99 depreminin ardından söz konusu riskleri önleme adına kayda değer bir çalışma yapılmadığını da gördük. Maalesef bu tespitimizin bugün yalnızca Şişli değil tüm Türkiye için geçerli olduğu bir gerçek. Son yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremler de bunun en somut örneği. Geçtiğimiz süre içinde İstanbul Büyükşehir Belediyesi ilçemizin zemin yapısını incelemeye yönelik başlatılan mikro bölgeleme etüt projesini izlemeye başladık. Şişli’nin zemin yapısının İstanbul’un geneline oranla daha az sorunlu ve zemin kaynakla tehlikelerin de çok düşük olduğu ortaya çıktı. Öte yandan ilçedeki yapı stokunun da risk analizi çalışmalarına da başlandı. Bu süreçte kentsel dönüşüm strateji planını üreterek kentimizdeki riskli yapıların nerelerde bulunduğunu saptadık. Belediye olarak yaptığımız tüm çalışmalara rağmen mevcut problemlerin çözümünde desteğe ihtiyacımız olduğunun bilincindeyiz. Dolayısıyla bu konuda deneyimli ve güçlü olan kamu, özel sivil toplu kuruluşlarına ve akademik kurumlara çağrı yaparak onların da bu süreçte aktif rol almalarını sağladık” dedi.
“Türkiye’deki ilk Kentsel Dayanıklılık Programı’nı hayata geçirdik”
Bu sürecin sonunda Şişli Kentsel Dayanıklılık Programı’nı hayata geçirdiklerini aktaran Keskin, “Türkiye’de bir ilçe tarafından yazılan ilk dayanıklılık programı olan bu program kapsamında bina güçlendirmesi, bina yenileme ve bölgesel/kentsel dönüşüm olarak adlandırdığımız üç başlıkla afete karşı hazırlıklı olabileceğimizi düşünüyoruz. Bina güçlendirme başlığı altında bilimsel olarak binaların güçlendirilerek sağlıklı hale getirilmesine öncelik verdik. Karbon ayak izini, finansman ihtiyacını ve birçok olumsuz yan etkilerin azaltılmasını önemsedik. İçinde bulunduğumuz bu süreçte bina güçlendirme sigortası ürününü program ortağımız Quick Sigorta ile birlikte geliştirmeye devam ediyoruz. Güçlendirilme şansı olmayan binalarda binanın yenilenmesini gerçekleştirmeliyiz. Bugün bina güçlendirme konusunda en önemli adımı atarak Quick Sigorta ile bina tamamlama sigortasını devreye alarak Türkiye’de bir ilk olan sigortalı kentsel dönüşüm sürecini de başlatıyoruz. Bölgesel kentsel dönüşümü güçlü bir şeklîde gerçekleştirmek için ülkemizin önemli gyoları ile bu programın modellenmesi konusunda çalışmalarımız da devam ediyor. Bu lansman çerçevesinde Türkiye’deki kentsel dönüşüm konusunda emek veren, bilgi ve deneyim sahibi olan kurumları kentsel dayanıklılık programının bir parçası olmaya davet ediyorum” ifadelerini kullandı..
“Bu büyüklükteki bir proje ilk defa gerçekleşiyor”
Konuşmasına Türkiye’de bina tamamlama sigortasının gelişimi ile ilgili bilgilerle başlayan Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar ürünün 2013 yılında konuşulmaya başlandığını, 2014 yılında yürürlüğe giren mevzuatlarda yer bulduğunu, 2015 yılında sigorta mevzuatına girdiğini, 2018 yılında ise Quick Sigorta’nın piyasaya bina tamamlama sigortası ürününü arz etmesiyle vücut bulduğunu aktardı. O günden bugüne tam anlamıyla bir proje gerçekleştirilmediğini belirten Yaşar, “Bugün lansmanını yapacağımız büyüklükte bir proje ilk defa gerçekleşiyor. Ülkemiz bir deprem ülkesi. Ülkemiz 6 Şubat’ta 100 milyar dolarlık bir ekonomik hasarla karşı karşıya kaldı. Bu 100 milyar dolar içinde sigortalı hasar 5 milyar dolar civarında. Türk sigorta sektörü hızla üzerine düşeni yerine getirdi, görevini yaptı. Ancak bunu sigortalı oranında yapabiliyoruz. Keşke sigortalılık bilinci daha yüksek olsaydı da bu hasarın daha büyük bir kısmını karşılayabilseydik” dedi.
“Sigorta olmadan kentsel dönüşümün gerçekleşemez”
Sigorta olmadan kentsel dönüşümün gerçekleşemeyeceğine dikkat çeken Yaşar, “Bina tamamlama sigortası artık her planlamamızda yer alıyor ve alacak. önümüzdeki dönemin en büyük gündemi de kentsel dönüşüm olacak. İnsanların güvenli konutlarda yaşamaya da ihtiyacı var ama insanlar da binaları yıkıldığında yerine yenisinin konulup konulamayacağını merak ediyor. Bu konuyu garantiye almak için de sigorta gerekli. Bu ülkenin yüzbinlerce konutunu tüm belediyelerle iş birliği yaparak güvenle teslim etmek istiyoruz” diye konuştu.
“Bina tamamlama sigortası tüm tarafların hakkını koruyor”
Bina tamamlama sigortasının konut alım sürecinde geçmişte yaşanan sorunların tekrar yaşanmaması adına çok önemli olduğunu dile getiren Quick Sigorta Genel Müdürü Eyüp Özsoy, “Bina tamamlama sigortası, şirketlerin taahhüttü yerine getirememesi durumunda yaptığı ödemeleri garanti altına alan, tüketicinin, son kullanıcının ya da kat malikinin hakkını koruyan bir sistemdir. Sistemle taraflar da korunurken sürecin sağlıklı işlemesi hedefleniyor. Öte yandan konutun kaliteli ve her türlü riske uygun yapılması da sağlanıyor” açıklamalarında bulundu.
Sigortalı Kentsel Dönüşüm projesinde süreç nasıl olacak?
• Sigortalı Kentsel Dönüşüm projesi ile müteahhittin mali yapısından binanın malzeme kalitesine, inşaatın her aşaması denetleniyor; süreç Bina Tamamlama Sigortası ile sigortalanarak kat maliklerinin tüm hakları güvence altına alınıyor.
• Bu oluşumun, klasik kentsel dönüşüm kampanyalarından en önemli farkı; tüm aşamaların sigortalı olması ve Belediyenin kontrolünde gerçekleşmesi.
• Binasını depreme dayanıklı hale getirmek isteyenler, KENTHAŞ’a başvuruyorlar.
• KENTHAŞ tarafından mevcut durum analizi ve fizibilite çalışmaları yapılarak; en yüksek verim alınabilecek proje hak sahiplerine sunuluyor. Hak sahiplerinin ortak bir karara varması ile süreç başlıyor.
• Finansal ve yeterlilik analizleri yapılarak sisteme eklenen müteahhit firmalardan uygun olanlarını, KENTHAŞ hak sahiplerine öneriyor. Firma seçimiyle birlikte proje modeli üzerinde konuşuluyor.
• Hak sahipleri, mali durumlarına göre; kat karşılığı, taahhüt ya da hibrit modellerden birini seçiyorlar.
• Kat karşılığı modelinde müteahhit, maliklerden para almadan, daire ya da dükkân karşılığı projeyi gerçekleştiriyor. Taahhüt modelinde proje, maliklerin müteahhide para ödemesiyle tamamlanıyor.
• Hibrit modelde ise müteahhide daire ya da dükkân verildiği gibi, projenin bir bölümü nakit olarak ödeniyor.
• Fizibilitesi yapılarak, müteahhit firmanın sigorta kriterlerine uygunluğu denetleniyor. Böylece KENTHAŞ, müteahhit firma ve Quick Sigorta arasında, Bina Tamamlama Sigortası yapılarak tüm projenin sigorta güvencesi altına alınması sağlanıyor.
• İnşaat başladıktan sonra da; KENTHAŞ ve Quick Sigorta, projenin zamanlamasını, inşaat kalitesini ve mevzuata uygunluğunu her aşamada denetliyor. Ve hak sahipleri, gönül rahatlığıyla depreme dayanıklı konutlarına kavuşuyorlar.
• Sigortalı Kentsel Dönüşüm projesinin en önemli bileşeni olan Bina Tamamlama Sigortası, hem hak sahiplerine, hem de projeyi gerçekleştirecek firmaları güvence veriliyor.
• Bina Tamamlama Sigortası ile hak sahipleri yatırımlarını teminat altına alıyorlar. İnşaat firmaları da banka kredi limitlerini düşürmeden çalışacakları gibi idari, teknik ve finansal risk denetimi de sağlıyorlar.