Sigorta acenteleri ‘Başka bir sigortacılık mümkün’ anlayışından hareketle ‘eğitim’ atağı başlattı. Oto Dışı Eksperler Derneği’nin (ODSED) Başkanı Engin Özaydın; Türkiye Genç Sigorta Acenteleri Platformu’nun (TÜGAP) öncülüğünde başlayan eğitim seferberliği Acentem Sigorta Aracıları Derneği’nin (ASİAD) de ile katılımı ile tüm sektörde yaygınlaştı. Hedef, hizmet kalitesini artırarak müşteri memnuniyetini zirveye taşımak.
“Başka bir sigortacılık mümkün…” Bu söz sigorta sektöründe son dönemde çok kullanılır oldu. Sektörü kısır tartışmalardan, fiyat rekabetinden kurtarmak ve sigortalılarına daha iyi hizmet vermek isteyen acente ile eksperler yeni bir sigortacılık anlayışı geliştirmek üzere harekete geçti. Bu noktada atılan ilk adım ise ‘eğitim’ konusunda oldu. Özellikle pandemi döneminde ‘online’ verilen eğitimlerin artmasından hareket eden Türkiye Genç Sigorta Acenteleri Platformu (TÜGAP) ve Acentem Sigorta Aracıları Derneği (ASİAD) Başkanları’nın Sigorta Ekranı’nda ilk kez görerek tanıdığı Oto Dışı Eksperler Derneği (ODSED) Başkanı Engin Özaydın ve ODSED Yönetim Kurulu Üyesi Cem Balkan’a ilettikleri eğitim talepleri karşılık buldu ve eğitim seferberliği başlamış oldu. Tamamen gönüllülük esasına uygun bir eğitim süreci olan ‘Atölye’ sigorta sektörü endüstrisininin her paydaşından geniş bir katılımla çığ gibi büyüdü.
YouTube’den yayın yapan Sigorta Ekranı da yeni yıldaki ilk canlı yayınını bu konuya ayırdı. ODSED Başkanı ve Ege Eksper Kurucusu Engin Özaydın ve SigortaMedya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar yönetiminde gerçekleşen programda acentelere yönelik farkındalık oluşturmak üzere verilen eğitimler, hasar atölye çalışmalarına yer verildi. Programa Türkiye Genç Sigorta Acenteleri Platformu (TÜGAP) Başkanı Abdulcelil Alkış, Acentem Sigorta Aracıları Derneği (ASİAD) Başkanı Veysel Eren, TÜGAP Üyesi Mustafa Öztürk ve Balkaneks Sigorta Ekspertiz Hizmetleri’nden Cem Balkan katıldı.
İhtiyaçlara göre hizmet sunmalıyız
‘Başka bir sigortacılık mümkün’ sözüne yürekten inananlardan biri TÜGAP Üyesi Mustafa Öztürk. “İnsanlar bir şeyler alırken kalitesine nasıl dikkat ediyorlarsa; sigorta konusunda da benzer arayış içerisindeler” diyen Mustafa Öztürk, acente olarak bu kaliteyi sigortalıya sunmak gerektiğini söylüyor. Sigortalılara iyi bir hizmet sunarken kişinin tüm risklerini, varlıklarını, menfaatlerini doğru analiz edip, prim ve komisyon kıskacına girmeden kişinin tüm risklerini nasıl teminat altına alacağını düşünmek gerektiğine dikkat çeken Öztürk, şunları söylüyor: “Artık rakiplerden düşük prim verip işi ben alayım mantığından uzaklaşıp, sigortalının tüm risklerini teminat altına almayı düşünüyoruz. İnsanların yıllarca zorluklara göğüs gererek edindiği değerleri ve sağlıkları bize emanet. Risk anında sigortalıya riskini karşılayabilecek poliçeler sunmamız gerekiyor. Biz artık bu eğitimlerle sigortalımıza tüm bu ürünleri sunma çabası içerisine girdik.”
Hizmet kalitesi ile rekabet etmeliyiz
Salgının kendileri için en olumlu etkisinin bu eğitim çalışmaları olduğunu belirten Ege Eksper Kurucusu Engin Özaydın ise bu sayede kendilerini yeniden değerlendirme fırsatı bulduklarını söylüyor. Özaydın, eğitim sürecinin nasıl başladığını ise şöyle anlatıyor: “Ekran paylaşımı ile çok güzel eğitimler verebileceğimizi salgın döneminde fark ettik. Sigorta eksperleri ile bu konuyu paylaştık ve çalışmalara başladık. Sigorta şirketlerinden bir grup arkadaşları işin içerisine kattık. Sonrasında acenteler de bu işe dâhil oldu.”
Özaydın, 26 yıldır sigorta eksperliği yaptığını ve o günden beri sektörü bir türlü geliştiremediklerine dikkat çekerek, “Başladığımda kişi başı sağlık sigorta prim üretimimiz 90-100 dolar civarındaydı bugün de aynı şekilde. Niye artmadı sorusu hep kafamızda. Sektörü bir araya getirip bu soruya cevap bulmalıyız. Bütün paydaşlar olarak sektörü büyütmemiz gerekiyor” diyor. Sektörün bir süredir sadece fiyatla rekabet eder hale geldiğinin altını çizen Özaydın, “Sadece fiyatla rekabet eden sigorta sektörünün uzun süre sürdürülebilir olması mümkün değil. Öte yandan özellikle hasar servisleri artık ulaşılamaz pozisyonda. Bir hasar oluştuğunda sigortalı, acente ve eksperler mail ortamı dışında sigorta şirketlerinin hasar servisleri ile konuşamaz hale geldi. Yaptığımız çalışmalarda bilginin de artık sektörden uzaklaştığını görüyoruz. Bu sorunu aşabilmemizin yolu da hizmetle rekabet edebilir hale gelmemizden geçiyor” açıklamasını yapıyor.
Aldığımız eğitimler Kendimize güveni artırdı
Türkiye Genç Sigorta Acenteleri Platformu (TÜGAP) Başkanı Abdulcelil Alkış, “Eğitimler sayesinde sigortalılarımızın karşısında güvenimiz de arttı” diyor. Alkış, şöyle devam ediyor: “Aldığımız eğitimi sahada da uyguladık. Eğitimlerimiz her hafta devam ediyor. Sadece Türkiye’den değil Azerbaycan’dan da katılım oluyor. Aldığımız eğitimler neticesinde sigortalılarımızın sorularına açıklayıcı cevaplar vermeye başladık. Platformumuzun en önemli özelliği sektör bileşenlerini bir araya getirmesi oldu. Oluşturduğumuz bu ekosisteme kim katılırsa verim alıyor.”
Atölye çalışmalarından çok şey öğrendik
2019 yılı sonlarında yeni yönetim oluştuğu sırada kendi içlerinde yaptıkları bir planlama sonrasında eğitim komisyonu kurduklarından bahseden Acentem Sigorta Aracıları Derneği (ASİAD) Başkanı Veysel Eren; “Bu komisyonla birtakım eğitimler organize ettik. Salgın oluşunca birçok aktiviteyi yarıda kesmek zorunda kaldık. Ama dijitalleşmenin desteği ile eğitimler yeniden başladık. Şu anda tüm üyelerimizin katılımıyla haftalık periyotlarla eğitimlerimizi sürdürüyoruz. Hepimiz 25-30 yıldır sektörde olmamıza rağmen her gün yeni bir şeyler öğrenebiliyoruz. Gerçekleştirdiğimiz atölye çalışmalarından da bu anlamda çok şeyler öğrendik” diyor.
Öğrendiklerimiz işimize de olumlu yansıyor
Balkaneks Sigorta Ekspertiz Hizmetleri’nden Cem Balkan da “Sürekli eğitim profesyonelliğin ilk şartı” diyor. Balkan, bu nedenle sigorta eksperi olarak eğitimlerin eksperler için de katkısının büyük olduğunu belirterek, şöyle devam ediyor: “10 yıllık bir tecrübeye sahibim ama kavramları daha doğru değerlendirme, sigorta sözleşmesini mevzuata ve hukuka uygun şekilde tatbik edilmesi konusunda birçok şeyi bu atölye çalışmalarında tartışıyoruz. Herkes gayet demokratik bir şekilde fikrini beyan ediyor. Sonrasında da birliğin sağlanması açısından ortak bir karara varıyoruz. Hasarların değerlendirmesi de buna göre yapılmaya başlanıyor. Her olayı kendi içerisinde değerlendiriyoruz.”
5 bin TL’lik poliçeyi kabul ettirdi
TÜGAP Üyesi Mustafa Öztürk, eğitimlerin sektör ve sigortalı için ne kadar büyük bir önem taşıdığını başından geçen bir olayla şöyle anlatıyor: “Bir şirketten yangın sigortası isteği geldi. Çalıştığım teklifi teslim etmek için firmaya gittim. Firmaya gidince gördüm ki telefonda bahsedilen ve gördüklerim çok farklı. Teklifte uyumsuzluklar olduğunu fark ettim. 8 yıldır aynı poliçe. Hiç primi arttırmadan yenilenen poliçelerin hasar anında şirketin yarasına merhem olmayacağını anladım. Bu noktadan sonra hazırladığım teklifi onlara veremeyeceğimi söyledim. Bunun üzerine işletme ne yapmak gerektiğini sordu.”
“Öncelikle bedelleri çalışmamız gerekiyordu. Dekorasyon, elektronik cihaz, demirbaş gibi başlıklar altında bir çalışma yaptık. Çalışmamız sonunda 8 yıldır 50.000 lira teminat verilen elektronik cihazların değerinin 950 bin liraya çıkmış olduğunu fark ettik. Dekorasyon için ise 400 bin lira teminat verilmiş. Oysa gerçek değerin 900 bin lira olduğunu gördük. İşletme ile var olan poliçe üzerinden bir örnek çalışma yaptık. Bu çalışma sonunda bir yangın neticesinde işletmenin alacağı paranın sadece 25.000 lira olduğunu gördük. Bu arada 2-3 milyon liralık bir işletmeden bahsediyoruz. İşletme bunu görünce ‘biz 8 yıldır boşuna mı poliçe yaptırıyoruz’ diye sorgulamaya başladı. 2-3 gün sonra yeni bir teklif getireceğimi söyledim. Daha önce 1200 lira teklif verilen poliçeyi 5000 lira olarak kabul ettirdik. Burada sigortalının konuyu bilmediğini ve oturup anlattığınız zaman ikna olduğunu da anlamış olduk.”
Yayının tamamını aşağıdaki linkten izleyebilirsiniz.