5 Aralık 2025, Cuma
spot_img

Sigortacılık, poliçe satmakla olmaz; risk yönetim vizyonu da gerekli!

Yaklaşık 25 yıldır sigortacılık yapan, Vizyon Sigorta ve Reasürans Brokerliği Kurucusu ve Genel Müdürü Hasan Ekmen, ”Sigortacılık, yalnızca bir poliçe satışı değildir; bir risk yönetimi vizyonu da gerektirir” diyor.

ALP SÜER/SİGORTAMEDYA ÖZEL

Türkiye sigorta sektörünün en büyük dağıtım kanalının acenteler olmasına karşın, son yıllarda brokerlerin dağıtım kanalları içindeki payının arttığı dikkat çekiyor. Daha birkaç yıl öncesine kadar yüzde 10’lu seviyelerde olan brokerlerin payı günümüzde yüzde 20 seviyesini de aşmış durumda. Bu oranın önümüzdeki dönemde daha da artması bekleniyor. Brokerlerin sektörde pastadan aldıkları payın artmasının elbette birçok sebebi var. Bu sebeplerin başında bazı acentelerin brokerliğe geçiş yapmaları geliyor. Bu ay Hayatınız Sigortalı Dergisi olarak, sigortacılığa acente olarak başlayan 2023’ten itibaren yoluna broker olarak devam eden bir sigortacıya, Vizyon Sigorta ve Reasürans Brokerliği Kurucusu ve Genel Müdürü Hasan Ekmen’e kapağımızda yer verdik. Esprili üslubu ile dikkat çeken, konuşmasında rahatlıkla manşet olabilecek pek çok cümle sarf eden Ekmen, “Sigortacılık, yalnızca bir poliçe satışı değildir; bir risk yönetimi vizyonu da gerektirir” diyor.

Kurumsal müşterilerin ihtiyaçları büyüyor

Sektöre, 2000 yılında acente olarak başlayan 2023 yılında da brokerliğe geçen Ekmen, neden brokerliği tercih ettiğini şu sözlerle açıklıyor:  “Acentelik dönemim, sigortacılığı öğrenmem ve müşteriyle doğrudan bağ kurmam açısından çok kıymetliydi. Ancak zamanla sigortanın yalnızca bir poliçe satışı olmadığını, bir risk yönetimi vizyonu gerektiğini fark ettim. Kurumsal müşterilerin ihtiyaçları büyüyor; ürün çeşitliliği artıyor, uluslararası teminat ihtiyacı doğuyordu. Acente olarak zaten plasmanlı işlere aracılık ediyordum. Brokerlik ise, hem sigorta şirketleri hem reasürans sektörü ile iş yapma özgürlüğü hem de çok daha geniş bir ürün ve teminat havuzuna erişim sağlıyordu. Bu sayede müşteriye özel, butik ama güçlü çözümler sunmak mümkün hale geldi. Birçok sigorta yöneticisi de artık broker olmam konusunda telkinde bulundu. Bugün geldiğimiz noktada bu kararın ne kadar doğru olduğunu net bir şekilde görüyorum.”

Brokerlerin payı artmaya devam edecek

Sektörde de acentelerden brokerliğe geçişin ve brokerlerin sektör içerisindeki payının artmasının da tesadüf olmadığını ifade eden Ekmen, bu durumun tamamen değişen müşteri beklentileri, artan ürün çeşitliliği ve teknik uzmanlık ihtiyacıyla ilgili olduğu düşüncesinde. Artık bir işletme ya da kurumun, sadece bir poliçe satın almak istemediğini vurgulayan Ekmen, “O poliçenin kapsamını, eksiklerini, hasar anında neyi karşılayıp neyi dışarıda bırakacağını anlamak istiyor. İşte burada brokerler devreye giriyor. Brokerlik, bağımsızlığı sayesinde müşteriye ‘özelleştirilmiş çözümler’ sunma imkânı tanıyor. Ayrıca birçok sigorta şirketiyle eş zamanlı çalışabildiği için karşılaştırmalı teklif sunabiliyor. Bu da müşteriye hem maliyet hem de kapsam açısından avantaj sağlıyor” diyor. Brokerlerin payının artması konusunda sektörün teknikleşmesine dikkat çeken Ekmen, şunları söylüyor: “Örneğin siber sigortalar, teminat mektupları, parametrik sigortalar gibi yeni nesil ürünleri anlamak ve doğru sunmak kolay değil. Bu ürünleri anlatabilecek, risk mühendisliğiyle sahada ölçüm yapabilecek, global reasürans bağlantılarını kurabilecek yapılara ihtiyaç var. Bu da brokerleri ön plana çıkarıyor. Brokerlerin payı önümdeki dönemde de artmaya devam edecek.”

Regülasyonlar sektörde yeni gelişmelere ayak uydurmalı

Ekmen’le röportajımızda sigorta sektörünü de konuştuk. Pek çok sigortacı gibi Ekmen de sektörün Türkiye’de hala potansiyelinin çok altında bir yerde durduğu görüşünde. Buna karşın, son yıllarda yaşanan doğal afetler, Bolu-Kartalkaya’da yaşanan otel yangını, pandemi ile birlikte artan bilinç ve ekonomik belirsizliklerin sigortaya olan ilgiyi artırdığını söylüyor. “Sektörde hala yolun başındayız” diyen Ekmen, şu değerlendirmelerde bulunuyor: En büyük sorunlardan biri sürdürülebilirlik. Kur dalgalanmaları, yüksek enflasyon ve reasürans maliyetlerindeki artış sektörü baskılıyor. Öte yandan dijitalleşme, veri kullanımı ve yapay zekâ entegrasyonu açısından da önemli fırsatlar var. Biz bu dönemi bir tür ‘yeniden yapılanma’ ve dijital ve yapay zekâ ile işlerimizi yönetme süreci olarak görüyoruz. Yeni oyuncular, yeni ürünler ve yeni ihtiyaçlar sektöre dinamizm katıyor. Ancak regülasyonların bu gelişmelere ayak uydurması gerekli. Sektörün önünü açacak kararlar da Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) tarafından cesaretle alınıyor. Ayrıca, sektöre baktığımızda 22 milyar USD’yi buldu; daha da gelişecek inşallah.”

Ekmen brokerliğin geleceği ile ilgili ne düşünüyor?

  • Brokerlerin payı artmaya devam edecek. Şu an da yüzde 20’ler de olan pay yüzde 30-40’lara ulaşacak.
  • Bu artışın sağlıklı olması için brokerlik faaliyetlerinin daha sıkı denetlenmesi, lisanslama ve mesleki yeterlilik kriterlerinin artırılması şart. 
  • Kaliteye dayalı büyüme sektörün tamamına katkı sağlar. Sayı artışı değil, nitelikli büyüme önemli.

Sigortacılık dünyanın en güzel mesleği; gençlere de tavsiye ederim

Sigortacılığın dünyanın en güzel mesleği olduğunu vurgulayan Ekmen, mesleği kesinlikle gençlere de tavsiye ettiğini söylüyor. Sigortacılığın geleceği olan, derinliği olan bir meslek olduğunu vurgulayan Ekmen, gençlere yönelik şu mesajları veriyor: “Sigortacılık güzel olmakla birlikte sabır gerektirir. İlk yıllar kolay geçmez. Ama öğrenmeye açık, etik değerlere bağlı, teknik bilgilere hakim bir sigortacı her zaman fark yaratır. Gençlere önerim; sadece ürün ezberlemesinler. Riskin doğasını, müşterinin psikolojisini, finansal yapıları ve dijital dönüşümü iyi anlasınlar. İngilizce ve teknoloji bilgisi artık şart. Ayrıca iyi bir mentorla çalışmaları da büyük fark yaratır.”

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER