Gerçek dijitalleşmenin, verinin konumla birleştiği noktada başladığını belirten Mapit Bilgi Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Özeren, coğrafi bilgi sistemleri sayesinde riskleri öngörmenin ve yönetmenin mümkün olduğunu söyledi.
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sigorta sektörü, risk yönetiminde yeni yöntemlere yöneliyor. Artık coğrafi veriler, yapay zekâ ve gelişmiş analizlerle risklerin önceden tespiti ve yönetimi mümkün hale geliyor.
Mapit Bilgi Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Serhat Özeren, sigorta sektöründe dijitalleşmenin yeni bir aşamaya geçtiğini vurgulayarak “Artık sigortacılık sadece evrak işlerinin dijitalleşmesi değil; risk analizi, fiyatlama ve hasar yönetimi süreçlerinde coğrafi verilerin etkin kullanımıyla gerçek anlamda dönüşüyor” dedi.
Özeren, Mapit olarak Esri tabanlı Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) çözümleriyle sigorta şirketlerine entegre ve konuma duyarlı bir risk yönetimi sunduklarını ifade etti. “Yapay zekâ destekli adres çözümleme altyapımız, farklı kaynaklardan gelen verileri entegre ederek özellikle kırsal ve düzensiz adreslerde yüzde 95’in üzerinde doğruluk sağlıyor. Bu da poliçe kaydı sırasında doğru konum belirleyerek risk analizlerinin güvenilirliğini artırıyor” diye ekledi.
Poliçeye özel risk skorları
Her yeni poliçeye özel risk skorları ürettiklerini belirten Özeren, “Bu skorlar, underwriter’ların anlık ve veri destekli kararlar almasını sağlıyor. Ayrıca reasürans yükleri ve bölgesel risk dengeleri harita üzerinde takip edilerek kapsamlı bir risk yönetimi mümkün oluyor” diye konuştu.
Yangın risklerinde binaların kullanım türü, inşaat malzemesi ve komşu yapılarla mesafe gibi detayların da dikkate alındığını söyleyen Özeren, “Bu kapsamlı modelleme yangının yayılma potansiyelini daha doğru hesaplamamıza imkân tanıyor. Müdahale kapasitesini artırmak için itfaiye, sağlık ve kolluk kuvvetlerine erişim sürelerini de skora yansıtıyoruz” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin deprem kuşağında yer alması nedeniyle derin risk modellemeleri yaptıklarını dile getiren Özeren, “Yapı yaşı, ruhsat durumu, zemin özellikleri ve fay hattı mesafesi gibi verilerle konuma özel deprem risk skoru hesaplıyoruz. Bu skorlar, fiyatlama ve teminat belirlemede kritik bir rol oynuyor” dedi.
Veriler görselleştirilebiliyor
Özeren, CBS’nin gelişmiş haritalama yetenekleri sayesinde acente performansından müşteri kümelerine, satış fırsatlarından prim/hasar oranlarına kadar birçok verinin görselleştirilebildiğini belirterek “Karar alma süreçleri artık sadece tablolara değil, interaktif haritalara dayanıyor” açıklamasında bulundu.
Ayrıca, Mapit’in mobil uygulamalarının sahada çekilen fotoğrafları derin öğrenme modelleriyle analiz ederek ekspertiz süreçlerini hızlandırdığını ve insan hatasını azalttığını anlatan Özeren, “Panoramik cadde-sokak görünümleri sayesinde uzaktan konum denetimi yapabiliyoruz. Bu da saha ziyaretine gerek kalmadan doğrulama imkânı sunuyor” şeklinde bilgi verdi.
Dünya çapında yaygınlaşıyor
Özeren, dünyada Munich Re ve USAA gibi şirketlerin benzer teknolojilerle afet risklerini mikrolokasyon düzeyinde analiz ettiklerini ve hasar süreçlerini hızlandırdıklarını örnek vererek “Sigortacılıkta gerçek dijitalleşme, verinin konumla birleştiği noktada başlıyor. Mapit olarak, bu dönüşümün öncüsü olmaktan gurur duyuyoruz” şeklinde konuştu.
