Sigorta şirketlerinin hazırladığı bloglar, tüketici için önemli bir bilgi kaynağı… Türkiye’nin ilk ve tek günlük sigorta gazetesi Gazete Sigorta; bu haftaki sağlık sayfasını sigorta şirketlerinin bloglarında yaptığı sağlık uyarılarına ayırdı.
Maske takarken cilt sağlığına dikkat edin!
Koronavirüs salgını süresince en sık kullandığımız şeylerden biri de maske oldu. Kimi sokakta olduğu birkaç saat boyunca maske takarken; kimi de çalışma koşulları nedeniyle tüm gün maske takmak durumunda kalıyor. Maske nedeniyle cildinizde sivilceler, kurumalar, kızarmalar yaşıyorsanız Kozmetisyen Ayşenur Yazıcı’dan aldığımız bilgiler doğrultusunda size önerilerimiz var. Maske takarken yüzümüzde kapalı olan alanda terleme fazlalaşıyor ve açık gözenek; siyah nokta, komedon, sivilce gibi sorunlar artabiliyor. Ayşenur Yazıcı, hassas ve kuru bir cildiniz varsa ilk önce maskenin materyaline dikkat etmenizi öneriyor. Cilt temizleme ve nemlendirme kozmetiklerini seçerken de dikkatli olmamız gerektiğini belirten Yazıcı; cilt bariyerini onaran, seramid ve çinko içeren ürünler kullanmanın, tahriş ve kızarıklığı minimumda tutacağını söylüyor.
D vitaminine neden ihtiyaç duyulur?
D vitamini, hem yetişkinlerin hem de çocukların sağlığı için gereken önemli vitaminler arasında yer almaktadır. D vitamini eksikliği olan bir yetişkinde ya da çocukta çok sayıda farklı sağlık problemleri meydana gelmektedir. D vitmini tıp diline göre kalsiferol olarak anılan yağ içerisinde çözünme özelliği gösteren vitamin çeşitleri arasında yer almaktadır. Ayrıca karaciğer ve yağ dokularda depolanabilme özelliği bulunmaktadır. Güneş ve gıdalardan alınan D vitamini, karaciğerde ve böbreklerde kimyasal olarak değişerek çok etkili olmaktadır. Vücut sağlığı için kalsiyum almak ve bu sayede kemik gelişimini destekte bulunmak çok önemlidir. D vitamini eksikliği çocuklarda raşitizm denen bir kemik hastalığına neden olmaktadır. Ayrıca bu vitaminin eksikliği çocuklarda kemiklerin çok çabuk ve kolayca kırılabilmesine neden olmaktadır. Yetişkinlerde bu vitaminin eksikliğinin uzun zaman sürmesi “osteamalasi” denilen ciddi bir kemik hastalığına yol açmaktadır.
Kış aylarında yediklerinize dikkat edin!
Soğuk havalarda hasta olmamak için yediğimiz içtiğimiz gıdalara da dikkat etmemiz gerekmektedir. Nasıl giyiminize dikkat edip kışlık giysiler giyerek soğuğa meydan okuyorsanız, aynı şekilde iç organlarınızın ve vücut direncinizin soğuğa karşı hazırlıklı ve dayanıklı olabilmesi için de tükettiğiniz gıdaları özenle seçmeniz tavsiye edilmektedir. Karabiber, kabak, tatlı patates, havuç, lahana gibi kök sebzeler, tarçın, zencefil, havlıcan, acı biber, zerdeçal, ıhlamurun kış aylarında tüketimi çok önemlidir. Havaların soğuması ile birlikte vücudu sıcak tutmak ya da ideal ısısında tutabilmek için pekmez çeşitleri de gün içinde ara öğün olarak sık sık tüketilebilmektedir. Bu sayede soğuklarda üşüme şikayetlerinizi ortadan kaldırabilir, vücudunuzu da sağlıklı ve doğal biçimde besleyerek hastalık risklerine karşı güvenli bir koruma kalkanı sağlayabilirsiniz.
Spor yaralanmalarını önlemenin yolu
Koşucu bacağından tenis dirseğine kadar yaygın görülen spor yaralanmaları, koşu, badminton, hatta salsa gibi çok çeşitli aktivitelerden ileri gelebilir. Spor yaralanmalarını meydana geldikten sonra ele almak yerine, önlemenin yolunu bilmek çok daha önemlidir. Ayak bileği burkulması, her tür spor sırasında meydana gelebilir. Bilek burkulmalarını önlemek için doğru ekipmanı (örneğin bilek eklemini destekleyen koşu ayakkabıları) kullanmanız ve mutlaka ısınma ve esneme hareketleri yapmanız gerekir. Özellikle beton gibi sert zeminlerde koşan koşucular arasında yaygınlıkla görülen koşucu bacağı, tıbbi olarak medial tibial stres sendromu olarak bilinir. Koşucu bacağını önlemek için sert veya pürüzlü yüzeylerde koşmaktan kaçınmanız ve egzersiz yoğunluğunuzu kademeli olarak artırmanız gerekir. Tendon inflamasyonuna (iltihaplanmaya) bağlı olan tenisçi dirseğini önlemek için ise boyunuza ve kuvvetinize uygun ekipman kullanmanız, iyice ısınmanız ve tekniklerinizi gözden geçirmeniz gerekir.
Bağışıklık sistemi güçlendiren besinler
Alerjik reaksiyonlara karşı oldukça hassas olan bağışıklık sisteminin vücudun koruma kalkanı olduğu düşünüldüğünde, güçlendirilmesi için yeterli miktarda vitamin ve minerallerin depo edilmesi şarttır. Çünkü bağışıklık sistemi zayıfladığında, vücudun hastalıklı hücrelere karşı koruma gücü azalır ve hastalıkların seyri çok daha hızlı ilerler. Doğru ve dengeli bir şekilde beslenmek, bağışıklık sisteminizin kuvvetlenmesini destekleyecektir. Bağışıklık sisteminin güçlü olmasının ilk yolu, antioksidan kapasitesi yüksek olan ve vücudu temizleme özelliğine sahip besinleri tüketmekten geçer. Çinkonun bağışıklık sistemine olan katkısı çok yüksektir. Bağışıklık hattının ana bölümünde bulunan radikallerin vücuda zarar vermesini önlemeye yardımcı olan çinko, ayrıca, immün sistemin reaksiyonlarında son derece önemli bir rol oynar. Çinko içeren besinleri tüketmek, metabolizmanın hızlanmasını sağlayarak kişinin enerjik ve pozitif bir ruh haline sahip olmasına yardımcı olur. Çinko, kabak çekirdeği, baklagiller, ruşeym, deniz ürünleri, susam, fındık, ceviz, fıstık ve bademde bolca bulunur.
