Hayat dışı sektörün lokomotif branşı ‘Zorunlu Trafik Sigortası’nın toplam pastadan aldığı pay, 5 yılda 6,7 puan geriledi. Oto dışı branşlara ağırlık veren birçok şirketin trafik poliçesi kesmeyi azalttıkları da dikkat çekiyor.
ALP SÜER/SİGORTA MEDYA
Son haftalarda vaka sayılarındaki azalışa bakarak, sona ermekte olduğuna dair yorumların yapıldığı Covid-19 pandemisinde, sigorta sektörü ve sigorta ürünlerinin önemi bir kat daha arttı. Genel olarak sigorta bilincinde de bir artış yaşanırken, konut gibi ürünler de artık daha fazla talep edilmeye başlandı. 2 yıldır hayatımızı etkileyen pandemi sürecinde bir branş var ki, büyümek şöyle dursun; kan kaybetmeye devam ediyor. Sektörü yakından izleyenlerin şıp diye anlayacağı gibi söz konusu branş; ‘trafik.’ Hayat dışı (elementer) sektörün lokomotif branşı ‘Zorunlu Trafik Sigortası’nın toplam pastadan aldığı pay, son 5 yılda 6,7 puan düşüşle yüzde 19’lara gerilerken, oto dışı branşlara ağırlık veren birçok şirketin trafik poliçesi kesmeyi azalttıkları da dikkat çekiyor.
İlk 2 ayda yüzde 50,09 büyüdü
“Peki, sigorta şirketleri neden trafik poliçesi kesmekten imtina ediyor?” Bu soruyu yanıtlamadan önce, trafik sigortasındaki manzaraya bir bakalım: Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB) yayımladığı istatistiklere göre, trafik branşında (yeşil kart dahil), yılın ilk ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 50,09 büyüme ile 4,5 milyar TL prim üretildi. Enflasyonla karşılaştırıldığında söz konusu branş reel olarak yüzde 2,81 daraldı. Trafik’te prim üretimindeki artışın hayat dışı sektördeki diğer branşlarda olduğu gibi poliçe fiyatlarındaki artıştan (tavan fiyattan dolayı sınırlı olsa da) kaynaklandığına dikkat çekmek gerekiyor. Başlangıçtaki sorumuza dönecek olursak, sigorta şirketlerinin trafik poliçesi kesmekten kaçınmasının birkaç temel sebebi var: Bunların başında da trafik branşında hasar/prim oranlarının yükselmesi geliyor.
Hasar/prim oranları artıyor
Pandemi döneminde normalleşme ile birlikte trafiğe çıkan araç sayısında ve hasar frekanslarındaki artış sonucunda trafik branşında hasar/prim oranları da arttı. Söz konusu oranın, bazı şirketlerde yüzde 180’lere kadar yükseldiği kaydediliyor. Hasarlardaki artış doğal olarak, teknik sonuçlara da yansıdı. 2020 yılında pandemi koşulları ve kapanmaların da etkisiyle frekanslardaki düşüşe bağlı olarak trafik branşı 825 milyon TL teknik kâr etmişti. Ancak, 2021 yılında bu tablo tersine döndü. TSB’nin son açıkladığı istatistiklere göre, trafik branşı 2021 yılını 2.5 milyar TL teknik zararla kapattı. Hasar/prim oranlarındaki ve teknik zarardaki artış, sigorta şirketlerini de trafik branşından soğutuyor. Şirketlerin gönülsüz olmasında bir başka faktör de trafik poliçelerinin ‘uzun kuyruklu’ poliçeler olması. Bir başka deyişle, 10-15 yıl öncesinde kesilen bir poliçe için şirketler, günümüzde hasar ödemesi yapabiliyor.
Tavan fiyat mı yoksa serbest tarife mi?
Sigorta şirketlerinin, trafik branşında prim üretimlerini düşürmelerinin nedenlerinden biri olarak da ‘tavan fiyat’ uygulaması gösteriliyor. Tavan fiyat uygulaması ve üst limit olduğu için poliçe fiyatları bu yılın başında olduğu gibi artırılsa dahi sözgelimi, kasko ya da sağlık branşlarında olduğu gibi artış yapılamıyor. Bu da son yılların moda tabiriyle ‘sürdürülebilir, karlı büyüme’yi hedefleyen şirketleri trafiğe karşı daha mesafeli durmalarına yol açıyor. Özellikle, sektördeki yabancı şirket sermayedarları da şirketlerinden teknik kâr ve öz sermaye getiri oranın yüksek olmasını istiyor. Trafik sigortasında eskiden olduğu gibi yeniden serbest tarifeye dönülmesini isteyen sigortacılar olsa da bu konuda sigortacılar arasında tam bir mutakabatın olduğunu söylemek zor.
Şirketler, neden ‘trafik’te poliçe kesmekte gönülsüz?
• Sağlık, konut, tarım sigortaları vb. branşların toplam üretim içinde payı artıyor.
• Pandemi döneminde normalleşme ile birlikte frekanslar arttı; hasar/prim oranları yükseldi.
• 2021’de sektör trafik branşında yeniden teknik zarar yazdı.
• Tavan fiyat olduğu için poliçe fiyatlarında yüksek oranlı artış yapılamıyor.
• Kurdaki ve asgari ücretteki artış, yüksek enflasyon hasar maliyetlerini artırdı.
• Trafik branşındaki düzenlemelere karşın, genel şart uygulamalarının ve mahkeme kararlarında standartların oturması bekleniyor.
İLK 10’DAKİ 6 ŞİRKETİN TRAFİKTEKİ PAYI AZALDI
Türkiye Sigorta Birliği’nin (TSB), son açıkladığı istatistiklere göre, 2022’nin Ocak-Şubat döneminde geçen yılın aynı dönemine göre hayat dışı sektörde ilk 10’daki 6 şirketin trafikteki payı azaldı. İlk 10 şirket arasında, pazar payını artıranlar Türkiye Sigorta, Quick Sigorta, Allianz Sigorta ve HDI Sigorta olarak sıralanıyor. Söz konusu branşta, geçen yılın aynı dönemine göre bu yılın ilk 2 ayında yüzde 226,6 artışla (reel yüzde 111,47) 726,3 milyon TL prim üreten Türkiye Sigorta, yüzde 15,89 pazar payıyla lider durumda bulunuyor.
BİR ŞİRKET 15 YIL ÖNCE KESİLEN POLİÇE İÇİN 2021’DE 43 BİN TL ÖDEDİ
Bir sigorta şirketine, 2006 yılının aralık ayında meydana gelen ölümlü ve yaralanmalı bir trafik kazasında 2020 yılının aralık ayında destekten yoksun kalma tazminatı için talepte bulunuldu. 2021 yılında sigorta şirketi 43 bin TL + yasal faiziyle birlikte ödeme yaptı. Diğer bir deyişle, 15 yıl sonra bile sigortalılar tazminat talebinde bulunabiliyor; sigorta şirketleri de tazminat ödeyebiliyor.
“Trafik branşı sektörü zorlamaya devam ediyor“
Trafik sigortalarının sektörde artık bütün şirketlerin, tek başına domine edemeyeceği kadar zorlu bir branş olduğunun altını çizen Axa Sigorta CEO’su Yavuz Ölken, şunları söylüyor: “Trafik sigortalarında, sistemin ve genel şartlarının oturacağını, maliyetlerin henüz öngörülebilir olmadığını ve risk primlerinin yetersiz olduğunu dikkate alarak devam etmeliyiz. 2021 yılı kapanışında tüm sektörün konsolide sonuçları yüzde 127 bileşik rasyoyu ve maalesef 5,3 milyar TL faaliyet zararını (teknik zarar) işaret ediyor. 2022’de de bu seviyeleri aşağıya getirmek hiç de kolay olmayacak. Axa Sigorta olarak trafik branşında geçmiş yıllara göre daha düşük pazar payı ile hareket ediyor olmamız, bundan sonra da aynı düzlemde devam edeceğimiz manasına gelmiyor. Maliyetlerin öngörülebilir olduğunu ve özellikle mahkeme kararlarındaki standartlar ile genel şart uygulamalarının oturduğunu gördüğümüzde ve tüm bu gelişmelere uygun tavan primlerde, risk primlerinde düzenlemeler sürdüğünde tabii ki bizlerde daha farklı bir bakışa sahip olacağız. Bu noktada tüm altyapımız ve deneyimimiz ile hazırız. Özellikle, kişi temelli sigorta ve/ veya doğrudan tazmin için geliştirmelerimizi de sürdürüyoruz.”
“Hasar maliyetleri arttı primler yetersiz kaldı“
Anadolu Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Fatih Gören,başta sağlık sigortaları olmak üzere diğer sigorta branşlarında artan üretimlerin doğal olarak trafik sigortalarının genel payını son dönem bir miktar azalttığını söylüyor.Sigorta sektörünün, 2020 yılında başlayan pandeminin etkisiyle düşen hasar frekanslarını da dikkate alarak özellikle yüksek hasarsızlığı olan araç gruplarında prim artışları yapmadığı, hatta son 2 yılda fiyatlarda indirim yaptığını vurgulayan Gören, “Öncelikli amaç, olabildiğince fazla müşterinin sistemin içinde tutulması oldu. Son yıllarda piyasaya yeni giren oyuncuların da rekabetçi fiyatlamaları sonucunda trafik sigortası fiyatlarında artış çok sınırlı kaldı. Geçen yıl trafik sigortalarında prim artışı ortalama yüzde 4 civarında gerçekleşirken, hasar maliyetleri ise özellikle kasım ve aralık aylarında dövize bağlı yedek parça maliyetlerindeki artış ve asgari ücret artışının etkisiyle hızla arttı. Bunun sonucunda primler de yetersiz kaldı. Trafik sigortasında fiyatlar, tavan fiyat uygulamasıyla da sınırlandırıldığından belirli bir üretim seviyesinde kalınmış, bütün bu gelişmelerin sonucunda 2019 kara araçları sorumluluk branşında elde edilen üretim, hayat dışı branşlarda elde edilen üretimin yüzde 32,3’üne denk gelirken bu oran 2021 yılında yüzde 26,6’ya geriledi.”
İrfan Yörük: Diğer branşların payının artması trafiğin payını azalttı
Trafik sigortasında havuz dışı basamaklarda yaşanan fiyat rekabetinin, ortalama poliçe priminin artışını engellediğini belirten Ankara Sigorta Genel Müdür Yardımcısı İrfan Yörük, şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Son yıllarda banka sigortacılığının gelişmesi ve bu alandaki üretimin genellikle oto dışı sigortalarda yoğunlaşması, tarım sigortaları, tamamlayıcı sağlık sigortaları gibi branşların hızlı gelişimi trafik sigortalarının oransal payının azalmasına sebep oldu. Trafik sigortası, fiyata çok duyarlı ve bu nedenle satışı çok kolay bir ürün. Ayrıca hasarın uzun yıllara yayılması, şirketlerin nakit akışını rahatlatıyor. Hacim elde etmek ve nakit girişi sağlamak bazı dönemlerde teknik kârlılıktan taviz verilmesine sebep oluyor. Geçmişte de örnekleri görüldüğü üzere mali yapısı zayıf şirketlerin bu politikayı benimsemeleri, yükümlülüklerini yerine getirememeleri sonucunu da doğuruyor. Bundan dolayı 3’üncü şahısların hak ve menfaatlerini koruyan bu branşta tamamen serbest tarifeye geçilmesi bu aşamada isabetli değil.”
Öğretim Görevlisi Fuat Çamlıbel: Hasar/prim oranlarındaki yükseliş ‘trafik’te üretimi azalttı
Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Görevlisi Fuat Çamlıbel, hayat dışı sektörde büyük sigorta şirketlerinin trafik sigorta poliçesi kesmeyi azaltmasının, trafik branşında hasar/prim oranlarındaki yükseliş ve teknik zararlardaki artışla ilgili olduğu düşüncesinde. Hasar/prim oranlarının bazı şirketlerde yüzde 160-180’li seviyelere ulaştığını söyleyen Çamlıbel, “Hasar/prim oranlarının yüksekliği, özellikle büyük şirketlerin trafik sigortası üretimini azaltıyor. Bazı şirketler de ayrılan muâllak hasar karşılıklarının yüksekliği de teknik zararın artmasında etkili oluyor” diyor. Çamlıbel, trafik branşında tavan fiyat-serbest tarife tartışmasından çok, sigorta şirketlerinin enerjilerini suiistimalleri minimum seviyeye indirecek tedbirleri alarak kendi risklerine, reasürans anlaşmalarına-tretelerine göre trafik sigortasında fiyatları belirlemelerinin önemine dikkat çekiyor.
TRAFİK YENİDEN ZARARDA
Yıl Teknik kâr/zarar
2017 -538.061.296
2018 -808.789.286
2019 -903.373.118
2020 825.329.040
2021 -2.592.098.679
Kaynak: TSB.
TRAFİK BRANŞININ PAYI
5 YILDA 6,7 PUAN AZALDI
Yıl* Pazar payı
(%)
2017 25,78
2018 25,49
2019 24,33
2020 25,21
2021 21,16
2022 19,08
*Ocak-şubat dönemi.
Kaynak: TSB.
33 yıllık sigortacıyım yani acenteyim trafik sigortası sorunu bu ülkede bir türlü çözemedik amatör bir ülkenin amatör yöneticileri tüh hepinize acente vaktini sadece ekran başında trafik sigortasını kesmekle meşgul halbuki sahada o kadar iş potansiyel var ki herkes trafik ile meşgul trafikte sigortasında sistemi kangren olmuş durumda derhal havuzu genişletip nokta koymak lazım..YILLAR ÖNCE SEVGİLİLİ PATRONUM SAYIN OKAN BALCI SON ANKARA ACENTELER TOPLANTISINDA BİZLERİ UYARMIŞTI TRAFİKTE İSİM ZEYİLİ KALDIRILIYOR SERBEST TARİFEYE GEÇECEKLER DEMİŞTİ AYAKLANIN TAVIR KOYUN YOKSA HEPİNİZİN SONU OLUR DEMİŞTİ GELCEĞİNİZE İPOTEK KOYACAKLAR DEMİŞTİ.. LOKOMOTİF SİGORTA TRAFİK SİGORTASIDIR DİĞER BRANŞLAR ARKADAN GELİR DEMİŞTİ..NE GÜZEL SÖYLEMİŞ DUANE PATRONUM kulağı çıksın sevgili abim,