Tarım Sigortaları Havuzu (TARSİM) Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ramazan Kadak, küresel ısınma ve iklim değişiklikleri sonucu hiç beklenmedik zamanlarda dolu yağışı, sel ve su baskınları yaşanabildiğini ve çiftçilerin oluşabilecek kötü durumlar için alabileceği en başta gelen önlemin sigorta yaptırmak olduğunu söyledi.
Hasar frekansları giderek arttı
TARSİM tarafından Mersin’in Erdemli ilçesinde bulunan Alata Bahçe Kültürleri ve Araştırma Enstitüsü’nde düzenlenen Tarım Sigortaları Havuzu Eksperlik Eğitimi açılışında son zamanlarda yaşanan iklimsel olaylar sonucu hasar frekanslarında artışlar görüldüğünü belirten Kadak, “Küresel ısınma ve onun peşi sıra iklimlerde ciddi değişiklikler son yıllarda çok sıkça konuşulmaya başladı. Bunu hemen hemen herkes her yerde müşahede edebiliyor. Gerçekten hasar frekansları giderek arttı, hiç beklenmedik zamanlarda dolu yağışları, sel, su baskınları. Bunlar çok sık rastladığımız doğal afet sebepleri. Tarım da büyük çoğunlukla açık alanda yapılan bir faaliyet. Çiftçinin kendi imkanlarıyla bu felaketi önlemesi mümkün değil. Dolayısıyla ciddi doğal afet riskleri yaşanıyor. Bu konuda, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi bizde de hem hükümet, hem bakanlığımız bu sektörde üretimin aksamaması için gelişmiş ülkelerde kullanılan bu modern risk transfer aracını Türkiye’de de kullanmak üzere yeni bir sistem kurmuş oldu. 8 yıldır da bu sistem Türkiye’de uygulanıyor” dedi.
Önce tedbir sonra tevekkül
Doğal afet risklerinin kaçınılmaz olduğunu ifade eden Kadar, “Burada yapılacak olan en akıllıca iş, vatandaşlarımızın kendilerini güvencede hissedebilmeleri için ve üretim faaliyetlerini kesintisiz olarak sürdürebilmeleri için mutlaka sigortayı yaptırmalarıdır. Bütün vatandaşlarımıza bunu tavsiye ediyorum. Bunun dışında da şuanda dünyada da ülkemizde de kullanılacak başka bir araç söz konusu değil. Biz de devlet olarak bu risk yönetimine ciddi manada adım atmış bulunuyoruz. Biz vatandaşlarımıza şunu tavsiye ediyoruz. Önce tedbir sonra tevekkül diyoruz. Tedbir için ise aracımız sigortadır” diye konuştu.
“Primin üçte ikisini devlet, üçte birini vatandaş ödüyor”
TARSİM’in üreticilere birçok kolaylıklar sağladığını da hatırlatan Kadak konuşmasına şöyle devam etti: “TARSİM, devlet destekli bir sistem. Bir ticari sigorta şirketi değil. Devletin bu sektöre sunmuş olduğu sosyal bir sorumluluk projesi. Dolayısıyla da herhangi bir kar amacı yok. Herhangi bir ticari düşüncesi yok. Tamamen sektöre hizmet etmek amacıyla kurulmuş ve diğer sigorta branşlarında olmadığı kadar ciddi bir devlet desteği söz konusu. Bu devlet destekleri yapmış olduğumuz farklı altı sigorta branşında da eşit olmak üzere yüzde 50 seviyesinde, bu yüzde 50’lik destek diğer sigorta şirketlerinde söz konusu değil. Mesela bir deprem sigortası, bir trafik sigortası yaptığınızda devletin bir lira bile desteği söz konusu değilken tarım sigortalarında primin yarısını devlet ödüyor. Hele meyve bahçelerinde don sigortası yaptıran vatandaşlarımıza devletin desteği daha da artıyor. Bu yüzde 50’lik rakam yüzde 66’lara çıkıyor. Bir başka deyişle primin üçte ikisini devlet, üçte birini vatandaş ödüyor.” haberciniz.biz