Geleceğin dünyasında her şeyin verimlilik üzerine kurulu olduğunu söyleyen Fiba Sigorta ve Fiba Emeklilik Genel Müdürü Erol Öztürkoğlu, “Bu verimliliği sağlamanın tek yolu da satış noktasındaki tüm ihtiyaçların giderilmesi. Fiba Sigorta olarak mottomuz sigorta ihtiyacının oluştuğu noktada satılabilir ürünleri sunabilmek. Müşteri açısından da hasarlarımızı ve tazminatlarımızı da çok hızlı ve kolay üretecek bir noktada olmak istiyoruz” dedi.
Değişen dünyada teknolojik gelişmeler sayesinde ihtiyaçlara anında ulaşabilmek ve aynı hızda çözüm bulabilmek günden güne kolaylaşıyor. Sektörler de tüketiciler için önemli hale gelen bu duruma uyum sağlamak adına dijitalleşmeyi iş süreçlerinde etkin olarak kullanıyor. Fiba Sigorta da müşterilerinin ihtiyaç duyduğu sigorta ürünlerine zahmetsizce ulaşabilmesi ve hızla satın alabilmesi için ulaşılabilir ve yeni nesil sigorta çözümleri sunmayı hedefliyor.
Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’a konuk olan Fiba Sigorta ve Fiba Emeklilik Genel Müdürü Erol Öztürkoğlu, Fiba Sigorta ile ilgili bilgiler verdi. Şirketin kuruluşundan bu yana gerçekleştirdikleri çalışmaları aktaran Öztürkoğlu, ileriye dönük hedeflerinden de bahsetti. Öztürkoğlu, sigorta penetrasyonu ve reasürans konularında da önemli açıklamalarda bulundu.
Sigortacıların her türlü varlığı gelecekte zarar ya da kayıp açısından yerine koyan meslek grubu olduğunu dile getiren Öztürkoğlu, “İnsanlara ya da mallara yönelik zararlar ya da kayıplar, sigortanın alanında ve birbirini tamamlayan unsurlar. Şirketimizin kuruluşunun temelinde de o yarım kalan unsurları bir araya getirmek ve bunları birleştirerek bir sinerji yaratmak da var. Dağıtım kanalları tarafında da o farkındalığı ya da o sinerjiyi sağlayarak verimlilik arttırabilir. Geleceğin dünyasında her şey verimlilik üzerine kurulu. Bu verimliliği sağlamanın tek yolu da satış noktasındaki tüm ihtiyaçların giderilmesi. Zaten dijitalleşmeyi biz burada konumlandırıyoruz. Akla gelen ve satılabilir ürünlerin anında satışını sağlamak önemli. Dolayısıyla biz Fiba Sigorta olarak mottomuz sigorta ihtiyacının oluştuğu noktada satılabilir ürünleri sunabilmek. Müşteri açısından baktığımızda da bu ihtiyacını gidermesiyle beraber hasar anında da proseslerimizi kolaylaştıracak mekanizmalar kurmamız gerekiyor, çünkü sigortanın gerçek varlığı hasar noktasında çıkıyor. Hasarlarımızı da tazminatlarımızı da çok hızlı ve kolay üretecek, sonuçları anlatacak bir noktada olmak istiyoruz” diye konuştu.
Esnekliğimiz en önemli özelliğimiz
Fiba Sigorta’nın lansman toplantısından bu yana geçen süreci değerlendiren Öztürkoğlu, heyecanlarının devam ettiğini söyleyerek “Ürünlerimizi ve sistem altyapılarımızı tamamladık, iş ortaklıklarımıza entegrasyonları hazırlama noktasına geldik. Dijital sigorta kapsamında en önemli kanalımız olan Fibabanka’nın ekosistemiyle entegrasyonlarımızı bitirdik. Ürün satışlarımız başladı. Fiba Sigorta olarak en önemli özelliğimiz esnekliğimiz ve değişen ekonomik şartlara ya da sigortanın gereksinimlerine hemen uyum sağlama yeteneğimiz. Dolayısıyla burada ana ürünlerimizden kaymadan farklı ürünleri hızlıca rafımıza koyduk” dedi.
Dijitalleşmeyi ön planda tutuyoruz
Dijital şirketin yanlış anlaşıldığını söyleyen Öztürkoğlu, “Dijital şirket demek, her şeyin dijital ortamlardan satılacağı şirket anlamına gelmiyor. Bu kavram biraz yanlış anlaşılıyor ve sanki dijital, acentenin karşıtıymış gibi bir algı yaratılıyor. Halbuki doğru değil çünkü acentelerimiz de dijitalleşiyor. Onların geleceğe odaklanmış olmaları bugünün gerçeğini değiştiriyor. Bizler de Fiba Sigorta ve HDI Fiba Emeklilik olarak dijitalleşmeyi ön planda tutuyoruz. Bu dijitalleşmeyi dalga dalga ortaklıklarımızın, acentelerimizin tamamına yayacağız. Dolayısıyla öncelikle o ev ödevlerimizi ve entegrasyon süreçlerimizi bitirmemiz gerekiyor” açıklamalarında bulundu.
Prim üretimimiz haziran ayından bu yana 500 milyona yaklaştı
Haziran ayından bu yana 500 milyona yakın bir pirim üretimi gerçekleştirdiklerini aktaran Öztürkoğlu, şunları söyledi: “Bu oldukça iyi bir rakam. Burada Fibabanka tarafından verilen özellikle bankacılık sistemindeki ticari sigorta ürünleri ağırlıklı oldu. Bizim temel odağımız elektronik cihaz, uzatılmış garantiler, cep telefonu sigortalarına yönelik ürünler geliştirmek. Bu anlamda da ürünlerimize hazır ettik. Biz burada pastada çok fazla yer olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’de yılda 11-12 milyon cep telefonu satılıyor. Enflasyonla beraber elektronik cihazlar artık gelirlerimizin ciddi bir boyutunu vererek alabildiğimiz ürünler haline gelmeye başladı. Aynı şekilde yılda 8-9 milyon beyaz eşya satılıyor. Pazarın diğer tarafında 22 milyon civarında bir trafik sigortası, 5-6 milyon civarında bir kasko sigortası var. Dolayısıyla rafa farklı ürünler koymamız, konsantrasyonumuzu başka yerlere vermemiz gerektiğine inanıyoruz. Tabii bunları yaparken kasko, konut sigortası, DASK da yapıyoruz. Temel amacımız bütçelerde artık önemli bir yer tutan bu elektronik cihazlardan kaynaklanan zararlarda hane halkının gelirlerini korumak, onların bu değerlerini tıpkı kasko ve konut sigortasında olduğu gibi korumak. Dolayısıyla bu strateji ile ilerliyoruz ve ürünlerimizi de gün geçtikçe daha da fazla geliştireceğiz. Bunların sigortalanmasında bu kanalları da acentelerimize açacağız. Burada da çok kolay satış ve çok kolay kâr süreçleriyle de işlemlerimizi yürüteceğiz” dedi.
Banka ve acenteler birbirine rakip olarak görülmemeli
Banka ve acentelerin birbirine rakip görülmemesi gerektiğinin altını çizen Öztürkoğlu, konuyla ilgili şunları söyledi: “Aslında banka da acente de ekosistemin büyümesine, sigorta bilincinin artmasına hizmet ediyor. Türkiye, gelişmiş ülkelerle kıyasladığımızda sigorta bilinci ve sigorta penetrasyonu açısından eksik ülkelerden biri. Gideceğimiz daha çok yol var. Öncelikle bu bilincin artması sağlamamız gerekiyor. Dolayısıyla bütün kanallar ve iş ortaklarının burada dâhil olması gerekiyor. Birbirimizi rakip olarak görmemiz gerekiyor. Ürün gruplarında da bankalar ve acenteler açısından pazar bölünmüş durumda. Doğaldır, çünkü hizmet alanları farklı. Fiba Sigorta olarak aslında bir yerde birazcık daha ayrışıyoruz. Çünkü ilk defa bir sigorta şirketi ile bir bankanın ortak bir sigorta şirketiyiz. Ortağımız ve sermayedarımız HDI Sigorta da bu anlamda sektörde acente dostu sigorta şirketi. Böyle olunca da bu farklı iş yapma biçimini umarım sektöre kazandırmış ve acentelerle bankaları da bir araya getirmiş oluruz. Bu anlamda bankacılık sigortacılık alanında iş birlikleri yapmaya yönelik toplantılar da düzenliyoruz. Umarım Fiba Sigorta olarak HDI Fiba Emeklilik olarak bu birlikteliği daha farklı noktalara taşırız.”
Bilgilendirme sürecinde teknoloji daha etkin kullanılmalı
Bilgilendirmede teknolojinin daha etkin kullanılması gerektiğini söyleyen Öztürkoğlu, “Müşterilerimiz ürünü satın aldıktan sonra bilmesi gerekenleri hemen maillerle, sms lerle, chatbot’la iletmemiz gerekiyor. Bunları hayata sokuyoruz. Dijitalleşme aslında topyekûn bir şey. Dolayısıyla müşteri daha satın aldığı anda bilmesi gerekenleri ve satış esnasında atlanabilecek bütün unsurları bir sigorta şirketi, banka ve acente olarak bildirmemiz gerekiyor. Dijitalleşmeyi buralarda da kullanmamız gerekiyor. Böyle olduğunda teknoloji şirketi ya da dijital şirket oluyorsunuz” dedi.
Sigorta işi çok ciddi bir risk
Reasürans pazarına özellikle beklenen Marmara depremiyle beraber daha da ürkütücü daha çok dikkat edilmesi gereken bir unsur olarak bakıldığını ifade eden Öztürkoğlu, “2024’le beraber sigorta sektöründe özellikle reasürans ve büyük sanayi işletmeleri açısından primlerin maalesef artarak gerçekleşeceğini de görmekteyiz. Sigorta işi çok ciddi bir risk. Reasürans da bunun bir unsuru. Ölçeğinizi bileceksiniz. Her noktada bilinçli bir şekilde planlamanız gerekiyor. Sermayedarımız Türkiye’nin güzide şiddetlerinden biri HDI Sigorta. Dolayısıyla HDI ile bu anlamda bir paslaşma var. Onların bu anlamda Fiba Sigorta’nın gelişmesine oldukça büyük katkıları var” şeklinde konuştu.
Sigortalanma Türkiye’nin beka sorunu
Öztürkoğlu, Fiba Sigorta olarak diğer sigorta şirketleriyle rekabet etmenin onlardaki pazardan bir kısmını almak olmadığını belirterek, “Ürün gamıyla ve iş yapma biçimiyle penetrasyon artırmak istiyoruz. Bunu bazı kanallarda bankayı kullanarak, bazı kanallarda banka dışı iş ortaklarımızı kullanarak, bazı yerlerde acentelerimizle beraber iş ortaklarımız bir araya getirerek yapacağız, çünkü Türkiye’nin beka sorunu sigortalanma. Maraş depreminde penetrasyonun ne kadar düşük olduğunu gördük. Aslında orada herkes konut ya da iş yeri sigortasını söylüyor. Bunlar rakamlara da döküldü zaten ama topyekûn bir sigorta eksikliği var. Can kaybı var, zarar gören ve sakat kalan insanların gelir kayıpları var. İş yerleri kapandığı için işsiz kalan insanlar var. Dolayısıyla sigortayı bütün olarak ele alıp bu penetrasyonları arttırmamız gerekiyor. Bizim ana konsantrasyonumuzun belli ürünlerde olması başka yerlerde olmayacağımız anlamına gelmiyor. Kobilere yönelik ürünlerimizi geliştirdik, çünkü sigorta penetrasyonun en önemli misyonumuz. Penetrasyonları arttırmak ve sigortalanmamış kitleye ulaşmak için çalışıyoruz ama 2024 yılında biz daha çok ana ürünlerde sigortalılığı arttırmak için çaba göstereceğiz. Ailelerin içerisine, evlerin içerisine bu ürünlerle girdiğimizde de hem diğer sigortaların gelişmesine hem de sigorta bilincinin artmasına katkı sağlamış olacağız” dedi.
2024’e daha iddialı gireceğiz
2023 yılına ilişkin değerlendirmede bulunan Öztürkoğlu, hedeflerinin prim üzerine kurulu olduğunu söyleyerek, şöyle devam etti: “Prim üretimindeki ölçek açısından baktığımızda hedeflerimizi tutturduk ama iç kırılımlarında ana fokus olmamız gereken ürünlerle olan dağılım tarafında yolumuz var. Günün sonunda 3 aylık üretim yaptık ve oradaki yıllık hedeflerimizi tutturduk. Bu da bize biraz enerji ve motivasyon verdi. Ürün kırılımlarında da hedefimizi tutturabileceğimizi düşünüyoruz. 2024 için çok daha umutluyuz, çünkü bu ayın sonunda online tarafta işlem yapma araçlarımız tamamlanmış olacak. Şu anda bu sadece bilgilendirmeye yönelik web sayfamız var. Aralık sonu itibariyle yeni web sayfamız devreye girmiş olacak. Dolayısıyla 2024’e gerek ürünler ve ürün gamları teknolojik altyapımız gerekse diğer yan unsurlar tamamlanacağı için çok daha iddialı, çok daha hırslı gireceğiz. Bu anlamda vites de yükselttik diyebilirim. Lansmanımızda söylediğimiz gibi önümüzdeki 5 yılda yüzde 3-5 pazar payına ulaşmak iddiasıyla çalışmaya devam ediyoruz. Bu anlamda 2024’den daha umutluyuz, inşallah güzel bir başlangıç yaparız.”
Tüm paydaşlardan pazarı büyütecek öneriler bekliyoruz
2024’ün tüm sigorta paydaşları için keyifle ve huzurla satış yapılabilen ve az hasarlı bir yıl olmasını dileyen Öztürkoğlu, “Burada başta acentelerimiz olmak üzere tüm paydaşlardan pazarı büyüteceğimiz önerileri bekliyoruz. Bizim geliştirdiğimiz ürün ve hizmetlerin de de gerek acentelerde gerek iş ortaklarımızda karşılık bulmasını bekliyoruz. Hepimize güzel bir 2023 kapanışı, sağlık, huzur ve mutlulukla çok güzel bir 2024 yılı diliyorum. Cumhuriyetimizin 100. yılının da hem cumhuriyetimize, hem ülkemize, hem de sektörümüze uğur getirmesini diliyorum” dedi.
Sigorta Ekranı: