Doğal afet konusunun Türkiye’nin değişmez gündem maddelerinden biri olduğunu vurgulayan İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu, bu nedenle sigortacılık sektörünün Türkiye için çok daha kritik bir önemde olduğunu açıkladı. İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu, “Sigorta mekanizması doğal afetlerin oluşturacağı hasarın telafisinde kullanabilecek en etkili enstrüman” dedi.
Doğal afetlerden kaynaklanabilecek zararlara karşı korumak için tüm muhtemel doğal afetleri içeren bütüncül bir sigorta ürünü olarak tasarlanan Zorunlu Afet Sigortası ile ilgili çalışmalarda sona yaklaşıldı. Bu kapsamda 20’den fazla ülke uygulaması tarandı, çok sayıda ülke ile görüşme ve toplantılar yapıldı, sektör paydaşlarının görüşleri alındı….
Deprem dışı afetlerin de sigorta kapsamına alınması amacıyla tasarlanan zorunlu afet sigortasının bir an önce hayata geçirilmesinin Türkiye için hayati bir önem taşıdığını vurgulamak ve farkındalık oluşturmak için İstanbul Ticaret Odası tarafından ‘Türkiye’de Deprem Gerçeği ve Zorunlu Afet Sigortalarındaki Uygulama Değişikliği (ZAS) Paneli’ düzenlendi.
Açılış konuşmasını yapan İTO Başkan Yardımcısı Mehmet Develioğlu, doğal afet konusunun Türkiye’nin değişmez gündem maddelerinden biri olduğunu vurgulayarak, bu nedenle sigortacılık sektörünün Türkiye için çok daha kritik bir önemde olduğunu söyledi. Develioğlu, “Doğal afetlerin olumsuz etkilerini tamamen ortadan kaldırmak mümkün değil. Ancak alınacak önemlerle bu etkileri en aza indirmek, yeniden yapılandırmayı hızlandırmak bizim elimizde” dedi.
Deprem sonrası yeniden inşaya katkı sundu
Develioğlu, sigorta mekanizmasının doğal afetlerin oluşturacağı hasarın telafisinde kullanabilecek en etkili enstrüman olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: “Bu sektör hem ticaretin en önemli girdilerinden olan sermaye birikimine katkıda bulunuyor hem de sigorta teminatıyla ekonomik faaliyetin kesintisiz devam etmesini sağlıyor. Hükümetler sigorta enstrümanı sayesinde doğal afetler sonrası çalışmalarını finanse edebilmek ve yeniden yapılanmayı tesis edebilmek için önemli bir fona sahip oluyor. Nitekim ülkemizde yaşanan bu büyük deprem sonrası sigorta sektörü sağladığı fonla yeniden inşaya katkı sundu. İşte bu nedenle özellikle zorunlu afet sigortasının toplumun tüm kesimlere yaygınlaştırılması ve etkinliğinin artırılması son derece önemli. Bu doğrultuda zorunlu afet sigortası çalışmasıyla deprem dışı afetlerin de sigorta kapsamına alınması, kırsal bölgelerdeki binaların sigortalanması ve zarar tazmin mekanizmalarının hızlandırılması gibi yaklaşımları son derece yerinde adımlar olarak değerlendiriyoruz. Toplumumuzdaki sigorta bilincini artıracak, sigortacılık sektörümüzü ileri taşıyacak her bir uygulama, bizi doğal afetler karşısında güçlü ve tedarikli kılacak.”
Panelde konuşan İTO Sigortacılık Meslek Komitesi Başkanı Özgür Yılmaz da etkin risk yönetimi için güçlü bir sigorta sektörüne ihtiyaç olduğunu aktardı. Yılmaz, “Sigorta, ülkelerin ekonomilerini koruması açısından en büyük sektörlerden biri. Bundan sonraki yıllarda deprem riski için daha bilinçli bir toplum olarak yaşayabiliriz” dedi.
TOBB Sigorta Acenteleri İcra Komitesi Başkanı Levent Korkut ise Türkiye’nin deprem kuşağında olduğu gerçeğinin kabul edilmesi gerektiğini anlatarak, şöyle konuştu: “En fazla deprem riski yaşayan 5 ülkeden biriyiz. Acenteler olarak bizler Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) önderliğinde DASK ve tüm sigorta şirketleri olarak sahadaydık ve çok önemli işler yaptık. Çok hızlı aksiyon aldık. Sektör iyi bir sınav verdi.”
Sigortalılık oranını artırmak en büyük önceliğimiz
Panelde konuşan sigortacılık sektörü temsilcileri ve deprem uzmanları da önemli açıklamalarda bulundu. Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkan Yardımcısı Emine Feray Sezgin, “Sigortalılık oranını artırmak en büyük önceliğimiz” açıklamasını yaparken Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) Koordinatörü Özgür Bülent Koç ise “1999’daki depremden yeterince ders almış olsaydık, Kahramanmaraş’taki depremi bu kadar acı yaşamazdık. Zorunlu afet sigortasına geçişi planlıyoruz. Acil ihtiyaç teminatı oluşturduk” dedi.
Panele katılan Allianz Teknik Test Merkezi Direktörü-Risk Mühendisi Dr. Ceyhun Eren de “Artık deprem riskinin ne olduğunu biliyoruz. Çıkarılacak çok ders var. İlk sırada zemin yapısının sağlam olması çok önemli. Depremi bir su dalgası gibi düşünebiliriz. Nereye bina inşa edip, etmeyeceğimizi doğa bize çok net söylüyor. Maalesef binalarımızda malzeme ve işçilik gibi birçok kusurla karşılaşıyoruz” açıklamasını yaptı.


