Bolu’nun Kartalkaya bölgesinde bir otelde meydana gelen yangının ardından kurulan TBMM Araştırma Komisyonu’nda sigorta sisteminin işleyişi, risk değerlendirme süreçleri ve mevcut mevzuatın yetersizlikleri ele alındı. Komisyona sunum yapan Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreteri Özgür Obalı, yaşanan felaketlerin ardından sigortaya olan ilginin geçici kaldığına dikkat çekerek sigorta bilincinin sürdürülebilir biçimde artırılması gerektiğini vurguladı.
Kartalkaya’daki otel yangını sonrası TBMM’de toplanan komisyon, sigorta bilincini artırma yollarını ele aldı.
Toplantının açılışında konuşan Komisyon Başkanı ve AK Parti Erzurum Milletvekili Selami Altınok, komisyonun dört aydır yoğun bir çalışma yürüttüğünü ifade etti. Altınok, “Son toplantımızı önümüzdeki hafta yapacağız. Alınması gereken önlemleri netleştirdik. Raporumuzu hem Meclis’in hem de yürütmenin dikkatine sunacağız” diye konuştu.
“Sigorta bilincini diri tutmak en temel sorumluluğumuz”
Toplantıda sunum yapan Türkiye Sigorta Birliği (TSB) Genel Sekreteri Özgür Obalı, afet sonrası sigortaya olan ilginin hızla yükseldiğini ancak aynı hızla azaldığını belirterek “Sigorta bilincini diri tutmak en temel sorumluluğumuz. Ne yazık ki bu konuda sürdürülebilir bir başarı sağlayabildiğimizi söyleyemeyiz” dedi.
Obalı, sektörün ulaştığı ekonomik büyüklüğü aktararak “1,9 trilyon lira ile ekonomiye fon sağlıyoruz. 2,3 trilyon liralık aktif büyüklüğe ulaştık. 2024 yılı sonunda ise 1,2 trilyon TL prim üretimi bekliyoruz. Bireysel emeklilikte de yaklaşık 2 trilyon TL fon büyüklüğü hedefliyoruz” dedi. Obalı, sigorta şirketlerinin yangın güvenlik sistemleri ve altyapıya dair teknik kontroller yaptığını, riskli yapılar için poliçe düzenlenmediğini veya yüksek prim talep edildiğini de belirtti.
Sigortasız şirketlerin bankalardan kredi alabildiğini ifade eden Obalı, son dönemde bankaların sigorta şartı koşmaya başladığını söyledi. “Bu adımlar, risklerin daha bilinçli yönetilmesini sağlayacak” dedi.
“Yönetmelikte eksiklikler var”
TSB Danışmanı Tekin Memiş ise yasal düzenlemelerde yangın sigortası zorunluluğunun olmadığını hatırlatarak “Sigorta şirketleri ancak riziko teftişi yapabiliyor. Mevzuatta, şirketlere sözleşme öncesi denetim hakkı verilmemiş. Özel sektör yapısı nedeniyle bu yetki hukuken de mümkün değil” ifadelerini kullandı.
