Marsh Türkiye Yönetim Kurulu Başkan Vekili Servet Gürkan, şahsi blog’unda şirketlere trafik sigortası satma konusunda öz sermaye şartı getiren genelgeyi değerlendirdi. Gürkan’ın “Korona günlerinde iyi ve güzel haberler almak insanı mutlu ediyor” başlıklı makalesi şöyle:
“Koronadan önce koronadan sonra” başlıklı yazıma devam edeceğimi belirtmiştim ancak önceki gün yine güzel bir gelişmenin haberini alınca o konu ile ilgili yazmam gerektiğini düşündüm.
Önceki sabah saatlerinde mail kutuma düşen bir mail mesajının uyarı sesi ile uyandım. Hemen telefonumdan mesaja baktığımda uzun zamandır hem yazılı hem sözlü olarak Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimlerine, hem de Türkiye Sigortalar Birliğine mesajlarımla verdiğim önemli bir konu ile ilgili bir genelge yayınlamıştı. Büyük bir heyecanla yatağımdan kalktım, o eski filmlerde gördüğümüz sabah sahnelerinde ki gibi yüzümde mutlu bir ifade ile gülümseyerek gerindim, elimi yüzümü yıkadım, giysilerimi giydim, ki şunu da belirteyim, evden hiç çıkamadığım halde her sabah günlük giysilerimi giyip öyle geçiyorum çalışma masamın başına. Bu şekilde daha kolay ofis havasına girip işime konsantre olabiliyorum.
Bilgisayarımı açıp Genelgeyi okuyunca mutluluğum daha da arttı. Hazine ve Maliye Bakanlığı; sigorta şirketlerine trafik sigortası prim üretimi ile ilgili bazı koşullarla sağlıklı ve kontrolü sağlayacak kısıtlamalar getirmişti. Ve bu üçüncü şahısların haklarını koruyacak trafik sigorta poliçeleri ile ilgili sigorta şirketlerinin öz sermaye yeterliliklerini gereken seviyede tutmalarını sağlayacaktır.
Nihayet, sigorta sektöründe çok doğru ve gerekli düzenlemeler peşi sıra gelmeye başladı. Bu durumun Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yeni yapısı ve düzeni ile TSB’nin katkılarıyla olduğunu düşünüyorum. Hepsinin emeklerine sağlık.
Genelgeye göre artık hayat dışı sigorta şirketleri kayıtlı öz kaynaklarının 5 katından fazla tutarda, trafik sigortası satamayacak. Bu oran 2020 yani bu yılın Mayıs-Aralık 8 aylık dönemi için öz sermayenin 4 katı olarak uygulanacak.
Yani yeterli öz sermayesi olan şirketler diledikleri kadar trafik sigortası satabilecekler; yeterli öz sermayesi olmayanlar ise istedikleri miktarda trafik sigortası satabilmek için şirket dışı kaynaklarla öz sermayelerini gereken seviyeye getirmek zorunda olacaklar.
Güvence Fonu faktörü
Bunun yararı sektör için çok önemli. Bildiğiniz gibi öz sermayesini kaybetmiş, iflas etmiş veya sermayesi taahhütlerini yerine getiremeyecek kadar; ve ödemelerini yapamayacak kadar küçülmüş şirketlerin hasarları Güvence Fonu tarafından ödeniyor. Güvence Fonunu da sigorta şirketleri oluşturuyor. Bir anlamda ödemesini yapamayan şirketlerin ödemelerini diğer şirketler yapıyor, hem de hiçbir kusurları olmadığı halde. Bunun örneklerini yakın ve uzak geçmişte gördük. En son örnek Ege Sigorta A.Ş. ünvanlı şirkettir. Şirketin taahhütleri, hasarları bildiğim kadarıyla “Güvence Fonu”ndan ödendi ve sanırım halen de ödeniyor. Daha önce de böyle başka örnekler de var.
Düşük sermaye, yüksek teminat
Bugün sektörde pek çok kişi sektörün sermaye yeterlilik eksiğinden bahsediyor. Bilançolar incelendiğinde 10-20 milyon TL gibi çok düşük sermayelerle, milyarlarca TL’lik teminat verebildiği görülüyor. Bu durum, poliçe satın almış ve sigortalı olduğunu düşünen kişilerin bu nedenle mağdur olmaları halinde; sektörün son yıllarda yukarı doğru hızla yükselen olumlu imajına zarar vereceği yadsınamaz bir gerçektir. Sigortacılık tüm finansal faaliyetler gibi ciddi ve belli kurallar çerçevesinde yapılan bir ticari faaliyettir ve aynı zamanda toplum içerisinde önemli ekonomik ve sosyal görevleri de üstlenmiştir.
İşte bu yüzden bu genelge önemlidir ve gelecekte yaşanmış bu tür benzer durumların olmamasına katkı sağlayacağına inanıyorum.
Sevgi ve saygılarımla…
KAYNAK: servetgurkan.com