Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, tarım sigortasında prim bedelinin düşürülmesini isteyerek, “Ülke genelini etkileyen kuraklık ve tarla ürünlerinde don riski kapsama alınmalıdır” dedi.
Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada, Türkiye’de son yıllarda iklimde görülen değişimlerden dolayı aşırı yağışlar, sel, su baskını, dolu, don, hortum, fırtına, kuraklık gibi doğal afetlerin daha fazla yaşandığını hatırlattı.
Bayraktar, şunları kaydetti: “Üreticiler her yıl ekim döneminin başlangıcından itibaren gerçekleşen aşırı yağışlarla, ürünlerin gelişme döneminde oluşan don, dolu, kuraklık ve benzeri hadiselerle karşı karşıya kalmaktadır. Çiftçimizin karşılaştıkları riskler karşısında mağduriyetlerinin giderilmesi ve risklere karşı çözüm üretilebilmesi için, ülkemize uygun devlet destekli 5363 sayılı Tarım Sigortaları Kanunu, 21 Haziran 2005 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. İlk olarak 2006 yılı Haziran ayında başlanan kanun uygulamaları, halen devam etmektedir. Tarım sigortalarının geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması, üreticileri tarım sigortaları hakkında bilgilendirmek, halkla ilişkiler ve tanıtım kampanyalarını yürütme görevleri kanunla Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile TARSİM’e verilmiştir. Bu kapsamda TARSİM ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile ortaklara her yıl yoğun şekilde eğitim faaliyetlerini devam ettirmekte, basılı ve görüntülü medya aracılığıyla tarım sigortaları tanıtılmaktadır. Ayrıca, birlik olarak biz de ilgili kanun, yönetmelikler ve her yıl yayınlanan Bakanlar Kurulu kararını odalarımıza göndererek odalarımız aracılığıyla çiftçilerin bilgilendirilmesi sağlıyoruz. Üreticilerle gerçekleştirilen görüşmelerden ve yaptığımız anketlerden anlaşıldığı üzere halen çiftçilerimiz, devlet destekli tarım sigortası uygulamasını genel anlamda bilmekteler ama teknik ayrıntı konusunda yeterli bilgiye sahip değiller. Bu nedenle sigorta konusunda çekimser davranıyorlar.”
“Sigorta yaptıranlar tazminatlarını alarak afetin etkilerini azalttı”
Son yıllarda arka arkaya yaşanan don, dolu, sel, fırtına gibi afetlerden sonra sigorta yaptırma isteğinin artış gösterdiğini belirten Bayraktar, şu bilgileri verdi: “Ülkemizde tarım sigortası uygulaması 8 yıldır devam ediyor. Tarım sigortası uygulaması; Bitkisel Ürün Sigortası, Sera Sigortası, Büyükbaş Hayvan Hayat Sigortası, Küçükbaş Hayvan Hayat Sigortası, Kümes Hayvanları Hayat Sigortası, Su Ürünleri Hayat Sigortası, Arıcılık (Arılı Kovan) Hayat Sigortası branşlarında yapılıyor. Bu yıl ülkemizde yaşanan kuraklık, don dolu, aşırı yağış, sel gibi doğal afetler tarım alanlarımızda büyük zararlara neden oldu. 29-30 Mart 2014 tarihlerinde eksi 10 derecelere düşen sıcaklıklardan meyve türlerinin hemen tamamında büyük zararlar meydana geldi. Ürünlerini sigorta yaptıran üreticilerimiz tazminatlarını alarak afetin etkilerini azaltırken, sigorta yaptıramayan üreticiler zor durumda kaldılar. 2013-2014 üretim yılında yaşanan doğal afetler sigorta yaptırmanın ne denli önemli olduğunu gösterdi. Yapılan açıklamalara göre, Devlet Destekli Tarım Sigortaları Sistemi çerçevesinde ülke genelinde poliçe sayısının 4,4 milyon adedi geçti. Yaklaşık 72 milyon dekar alan ve 3 milyon adedin üzerinde büyükbaş ve küçükbaş hayvanın sigortalanıyor. 2014 yılı sonuna kadar üreticilere yapılacak olan hasar ödemesinin 1,6 milyar lirayı geçeceği ifade ediliyor. Artışa rağmen sigorta yaptırmanın henüz yeterli düzeyde olduğu söylenemez. Sigortalılık oranları hala çok düşüktür. Ziraat Odaları Birliği olarak üreticilerimizi her yıl tarım sigortası yaptırılması konusunda uyarıyoruz ve gerekliliğini ifade ediyoruz.”
“Sigortada istenilen düzeyde artışın sağlanamamasının nedenleri”
Tarım sigortalarındaki sıkıntıların giderilmesi, çiftçi için sigorta yaptırmanın daha cazip hale getirilmesi, kuraklığın ve tarla ürünlerinde don riskinin sigorta kapsamına alınması gerektiğini ifade eden Bayraktar, şunları kaydetti:
“Tarım sigortasında istenilen düzeyde artışın sağlanamamasının nedenleri arasında, tarımsal üretimde çiftçilerimizi mağdur eden kuraklık, tarla ürünlerinde don gibi risklerin kapsamda olmaması birinci sırada gelmektedir. Bu konuda yapılmakta olan çalışmalar bir an önce tamamlanmalı, ülke genelini etkileyen kuraklık ve tarla ürünlerinde don riski kapsama alınmalıdır. Yine, bağcılıkta doğal afetlerden zarar gören yapraklar, tarım sigortası kapsamında değerlendirilmemektedir. Bağcılıkta meyvenin yanı sıra, asma yaprakları da salamura olarak değerlendirilmekte, üretici tarafından gelir elde edilmektedir. Bu amaçla asma yapraklarının da sigorta kapsamına alınması bağlamında halen sürdürülen çalışmaların da bir an önce sonuçlandırılması sağlanmalıdır. Tarım sigortasında istenilen düzeyde artışın sağlanamamasının diğer nedenleri arasında ‘hayvancılıkta kapsamdaki hastalıkların yeterli olmaması’, ‘yüzde 50 prim desteğine rağmen bazı ürünlerde sigorta bedellerinin yüksek olması’, ‘eksperlerin raporlarına yeterince güven duyulmaması’, ‘muafiyet ve müşterek sigorta oranlarının yüksekliği’ gibi hususlar yer almaktadır. Bu nedenle; tarım sigortasında prim bedelleri düşürülmeli, hayvancılıkta kapsamdaki hastalık sayısı artırılmalı, muafiyet ve müşterek sigorta oranları yeniden belirlenmeli, üreticilerde sigorta bilincini artırmaya yönelik çalışmalara daha fazla ağırlık verilmeli, eksperlerin çalışmasının gözden geçirilmesi sağlanmalıdır.”
Haberimport.com