Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkanı Selcen Gür, “Aynı oyunu dijitalleşerek oynamanın bir anlamı olmadığı için ben diyorum ki oyunun modelini değiştirelim” diye konuştu.
Sigorta ve Reasürans Brokerleri Derneği Başkanı Selcen Gür, Türkiye Sigorta Birliği (TSB)’nin “Geleceği Birlikte Şekillendiriyoruz” başlığı altında düzenlediği ‘Dağıtım Kanalları Paneli’ne katıldı. Dijitalleşmenin sigorta sektörüne yansımasıyla ilgili; “İşin 2 boyutunun olduğunu düşünüyorum. Bir tanesi gidişata uyum sağlamak; diğeri ise gidişata yön vermek. Şu anda pandemiylebirlikte dijital dönüşüm yaşıyoruz. Yani gidişata uyum sağlıyoruz. Sağlık poliçelerinin dijitalden yapılması ve hasarların uzaktan tespit edilmesi gibi noktalarda kendimizi dönüştürüyoruz. Ama gidişata yön vermek başka bir şey” dedi.
Gidişata yön vermemiz gerekiyor
“Gidişata yön vermek için makro bir hedef olmalı” diyen Gür, şunları söyledi: “Sektör nereye gitmek istiyor gibi elimizde sloganvari maddeler olmalı. 2023’te bütün poliçeler dijital olsun veya DASK’sız konut kalmasın; brokerler siber sigortalar gibi parametrik sigortalara yoğunlaşsın gibi uzmanlaşmayı önemsemek önemli. Yoksa sadece dijitalleşmek bizi bir yere götürmez. Aynı oyunu aynı dinamiklerle oynayacaksak dijitalleşerek öğreneceğiz. Yani gideceğimiz yer farklı bir yer olmayacak. Aynı oyunu dijitalleşerek oynamanın bir anlamı olmadığı için ben diyorum ki oyunun modelini değiştirelim. Yani biz artık sadece trafik ve kasko konuşan sadece komisyon ve primi odaklanan bir sektör olmak yerine birbirimizle farklı şekilde dayanışma sağlayıp, güç birliği yaparak bir hedef çerçevesinde hareket edelim diyorum. Gidişata yön vermemiz gerekiyor ve oyunun dinamiklerini değiştirmemiz gerekiyor. Aksi halde aynı oyunu dijitale geçerek oynamanın hiçbir mantığı yok diye düşünüyorum.”
Risk analizi yapılmadan sigorta olmaz
Gür, “Bankaların sanayi işletmelerine kredi ünitelerini kullanarak sigorta yapmalarıdır. Hiçbir risk analizi yapılmadan, ezbere, kâğıt üzerinde poliçe kesilip; hasar olduğunda da ‘Kusura bakmayın, eksik sigorta var. Hasar ödenmiyor’ demek yanlış. Bu noktada müşteri, sigortaya nasıl güvenecek? Burada çok ciddi yaralar var. Bu yaralar giderilmeden biz istediğimiz kadar dijitalleşelim, bunun hiçbir anlamı yok. Önce bu yaraların giderilmesi ve düzeltilmesi gerekiyor” diye konuştu.
İhtiyarlar meclisi gibi olmayalım
Z kuşağına ulaşmanın önemini de vurgulayan Gür şunları söyledi: “Dağıtım kanallarından sağlıklı bir iş modelini geliştirip, ondan sonra bunun üzerine yenilikler koyarak Z kuşağına ulaşmaya çalışalım. Biz şimdi Z kuşağına yanaşamazsak; ihtiyarlar meclisi gibi kendimiz çalıp kendimiz oynayacağız. Amaç dijital dönüşümden istifade etmek ise Z kuşağına ulaşıp; onlara sigorta ürününü tanıtmalıyız.”
Gür, “Brokerlerde eğitimli personel ile diğer alanlardan çok daha fazla ihtiyaç var. Dünyadaki ürün gelişmelerini en hızlı şekilde piyasaya adapte etme durumunda olduğumuz için bizler hem eğitimli personel alıyoruz hem de eğitime çok yatırım yapıyoruz. Geleneksel eğitim artık bu dünyanın bir parçası değil. Bu anlamda Brokerler Derneği olarak bir YouTube kanalı açtık, sitemizi ve logomuzu yeniledik. Ayrıca sosyal medyayı da etkin kullanmaya başladık. Dünyada da eğitim anlayışı değişirken bizim eskisi gibi üniversitelere gidelim; oralardan eğitim almanın daha ötesi ne geçmemiz gerekiyor. Gençlere bu sektörü daha cazip hale getirmek için yenilenmiş; daha dinamik bir yüzümüzün olması gerekiyor. Eğitim de bu anlamda bizim için bir araç” dedi.
Sektör olarak uzmanlaşmalıyız
Sektörde uzmanlaşmaya da değinen Gür, “Uzmanlaşma sadece acenteler için değil hepimiz için mecburi bir gidişat. Başka türlü fark yaratmak çok zor olacak. Herkesin her şeyi yaptığı bir dünyada kimse hiçbir şey kazanamaz. Çünkü rekabet artıp, kâr marjları düşecektir. Herkes bir alanda daha uzmanlaşmalı. Uzmanlaşma, sigorta şirketleri, brokerler ve acenteler için çok önemli” diye konuştu.