Sigorta sektöründe değişimin başladığını belirten AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken, “Sektör dönüşüme başlama kararı da vermek zorunda. 2026 yılında yeni Sigortacılık Yasası, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Zorunlu Afet Sigortası, acentelerin portföy mülkiyet hakkı gibi konularda adımlar atılmasını bekliyoruz” diyor.
ALP SÜER/SİGORTAMEDYA ÖZEL HABER
AXA Türkiye, sigorta sektöründe son yılların en fazla dikkat çeken şirketlerin başında yer alıyor. Başarılı yapay zekâ uygulamaları, müşteri beklentilerini karşılayan yenilikçi ürünler şirketi de rekabette bir adım öne taşıyor. Basın mensubu arkadaşlarla birlikte, AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken ile kahvaltılı toplantı da bir araya geldik. AXA Türkiye Genel Müdürlüğü’ndeki toplantı, alıştığımız basın toplantılarından biraz farklıydı. Basın buluşmasına Ölken’in yanı sıra AXA Türkiye Satış, Kurumsal İletişim ve Sağlık Başkanı Sanem Çıngay Buçukoğlu ve AXA Türkiye Kurumsal İletişim ve Marka Direktörü Esra Yücetin katıldı. Oldukça interaktif geçen toplantıda önceden hazırlanmış soruları Yücetin, Ölken’e iletti. Ölken de soruları yanıtladı. Buçukoğlu, kendi alanına giren konularda Ölken’e fikirleriyle destek verdi. Ölken, sohbette ayrıca basın mensuplarından gelen soruları da içtenlikle yanıtladı. Ölken’in 2026 yılı ile şu sözleri toplantıya katılanlarında oldukça dikkatini çekti: “Sektörde değişim başladı. 2026 yılının ise sektörde dönüşüm konusunda önemli adımların atılacağı bir yıl olmasını bekliyoruz.”
Sektör büyüyor, ancak sigortalı adedi artmıyor
Ölken, sunumunun başında sigorta sektöründe 2025 yılının kısa bir değerlendirmesini yaptı. Sektörün 2025’te de büyümesini sürdürdüğünü belirten Ölken, sektörün enflasyonun 8 puan üzerinde büyüme kaydettiğini söylüyor. Ölken, sektördeki büyümeye karşın, sigortalı ve poliçe adetlerinin ise bu yıl da yeterince artmadığından yakınıyor. 2026 yılı ile ilgili beklentilerini açıklayan Ölken’e göre sektör 2026’da büyüyecek, buna karşın 2025 yılına kıyasla büyümekte biraz zorlanacak. Önceki yıllarda yüksek büyüme hızı üzerinde etkili olan yüksek enflasyona bağlı fiyatlarda ve sigorta bedellerindeki artışın 2026’da etkili olmayacağını ifade eden Ölken bunun sektörde büyüme açısından engel oluşturduğu düşüncesinde. 2026’da sigortalı ve poliçe adetlerini artırmanın önemine dikkat çeken Ölken, “2026 gerçek sigortacılık zamanı. Sahaya inme zamanı” diyor. Sigorta sektöründe değişimin de başladığını vurgulayan Ölken, “Dönüşüm bir karar. Sektör dönüşümü gerçekleştirme kararını da vermek zorunda. 2026 yılında yeni Sigortacılık Yasası, Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi, Zorunlu Afet Sigortası, acentelerin portföy mülkiyet hakkı, değer kaybı, sağlık gibi konularda adımlar atılmasını bekliyoruz. Sektör olarak hep beraber sigortalılık oranı da artırma zorunluluğunuz var” diye konuşuyor.
AXA Türkiye sektörün üzerinde büyüyor
Basın mensupları ile sohbet toplantısında AXA Türkiye ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Ölken, 2025’in şirket açısından çok başarılı bir yıl olduğu görüşünde. AXA Türkiye’nin sektörün ortalama büyümesinden 7-8 puan daha üzerinde büyüdüğünü söyleyen Ölken, tüm branşlarda pazar paylarının da arttığını dile getiriyor. 2025’i 1,7 milyar TL prim üretimi kapatacaklarını vurgulayan Ölken, 2026’da ise 2 milyar euro prim üretimi hedeflediklerini ifade ediyor. Ölken’in verdiği bilgilere göre, AXA Türkiye 2026’da da belli branşlara odaklanmak yerine tüm branşlarda dengeli olarak büyümeye devam edecek. Uyguladığı tüm stratejilerin merkezinde ‘Empati Güvencesi’ yaklaşımı yer alacak.
AXA Türkiye’nin AXA Grubu içinde de özgül ağırlığı yüksek
AXA Türkiye’nin AXA Grubu’nda özgül ağırlığı yüksek bir ülke olduğunun da altını çizen Ölken, “AXA Türkiye olarak sadece üretimi değil, kârıyla, modeli vb. ile önem taşıyoruz. 12 örnek ülke arasında yer alan bir ülkeyiz. AXA’nın 105 milyon müşterisi var. AXA Türkiye olarak, AXA’nın dünyadaki toplam müşteri sayısının yaklaşık yüzde 4’ünü biz temsil ediyoruz. Prim üretimi olarak 2026’da 2 milyar euroyu aşacağız. AXA Türkiye, prim üretiminde grubun yüzde 2’si, kârlıkta ise grubun yüzde 2,5’u gibi azımsanmayacak bir yere sahip.”
Tüm stratejilerimizin merkezinde ‘empati güvencesi’ yer alacak
AXA Türkiye CEO’su Yavuz Ölken’in son aylarda acenteler ve basın mensupları ile buluşmasında sıklıkla dile getirdiği bir kavram var: ‘Empati güvencesi.’ 2026 ve sonrasında ise AXA Türkiye’nin uyguladığı tüm stratejilerin merkezinde Empati Güvencesi yaklaşımının yer alacağını vurgulayan Ölken, şunları söylüyor: “Empati Güvencesi yaklaşımımızla müşterilerimizi daha iyi anlıyor, her aşamada daha yakın ve güven veren bir hizmet sunuyoruz. Ürün geliştirmeden müşteri deneyimine, hasar yönetiminden iş ortaklıklarına kadar her adımda, insanı merkeze alan bu anlayışın rehberliğinde ilerleyeceğiz. Amacımız, sigortacılığı yalnızca finansal bir koruma aracı olmaktan çıkarıp, güven, anlayış ve dayanışmayı hissettiren bir yaşam güvencesi haline getirmek.”
Yapay zekâ, AXA Türkiye’ye neler katıyor?
Sektörde değişim ve dönüşümden bahsederken kuşkusuz bu dönüşümün merkezinde de yapay zekâ yer alıyor. Yapay zekânın bir şirketin üretim hacmini büyütme odaklı kullanılmasının önemine dikkat çeken Ölken, yapay zekânın yararları konusunda şu değerlendirmelerde bulunuyor: “Yapay zekayı hasar yönetimi, fiyatlama, çağrı merkezi ve satış süreçlerinde aktif olarak kullanıyoruz. Hasar yönetiminde belge ve doğrulama otomasyonu ile süreçleri hızlandırıyor, üretken yapay zekâ destekli dijital asistanlarımız sayesinde müşteri taleplerinin önemli bir kısmını ilk temasta çözüme kavuşuyoruz. Tüm hasar süreçlerinde kullandığımız robotik prosesler, büyük veri ve yapay zekâ çözümlerinin yüzde 30 üzerinde verimlilik sağladığını görüyoruz. Medikal underwriting süreçlerinde yapay zekâ uygulamalarıyla yüzde 20 ve üzerinde verimlilik artışı sağladık. Önümüzdeki dönemde bu teknolojileri öneri sistemleri ve veri destekli risk modellemeleriyle daha da ileri taşımayı hedefliyoruz. Satış tarafında acente portföy verimliliğini artıran yapay zekâve çapraz satış çözümlerinin büyümede önemli rol oynayacağını test ettiğimiz bir yılı geride bırakmış oluyoruz.”
BES, TES ile birlikte daha fazla katma değer yaratacak
AXA Türkiye, hayat ve emeklilik tarafında da hızlı büyümesini sürdürüyor. AXA Hayat ve Emeklilik’in Bireysel Emeklilik Sistemi’de (BES) performansı konusunda şu bilgilere yer verildi: “Sektör ortalamasının oldukça üstünde yüzde 35’lik bir büyüme kaydederek fon performansımızı ve müşteri memnuniyetini aynı anda artırdık. Bizim için BES yalnızca bir yatırım aracı değil, aynı zamanda finansal sürdürülebilirliğin toplumsal altyapısı. Katılımcıların fon tercihlerine rehberlik eden dijital araçlar, sürdürülebilir yatırım fonları ve veri analitiğine dayalı yönetim modelleriyle sistemde uzun vadeli getiriyi güçlendiriyoruz. Önümüzdeki dönemde, tamamlayıcı emeklilik sisteminin (TES) devreye girmesiyle birlikte bu yapının hem bireyler hem ekonomi için çok daha büyük bir katma değer yaratacağına inanıyoruz.”
