31 Mart 2025, Pazartesi
spot_img

Ray Sigorta yüzde 145 artışla 2024’ün en hızlı büyüyen şirketi oldu

2024 yılı boyunca dijital dönüşüm ve yenilikçi ürünleriyle sektörde dikkat çeken Ray Sigorta, pazar payını yüzde 42 artırarak 31,4 milyar TL prim üretimi gerçekleştirdiğini açıkladı. Genel Müdür Koray Erdoğan, sektörün geleceği için sürdürülebilir büyümeye odaklanacaklarını vurgulayarak 2025’te de stratejilerinden ödün vermeden büyümeyi sürdürmeyi hedeflediklerini aktardı.

SİGORTAMEDYA ÖZEL

Ray Sigorta Genel Müdürü Koray Erdoğan, bugün düzenlenen basın toplantısında sektörün 2024 yılı görünümünü ve 2025 yılı hedeflerini paylaştı. Şirketin 2024 yılı boyunca yenilikçi bakış açısıyla ürün portföylerini genişlettiğini ve dijital dönüşüm odaklı uygulamaları hayata geçirdiğini aktaran Erdoğan, Ray Sigorta olarak yıllardır gösterdikleri istikrarlı büyüme performansına 2024’te de devam ettiklerini belirterek 2024 yılını sektör sıralamasında bir önceki yıla göre bir basamak daha yükselerek 8’inci olarak tamamladıklarını aktardı.

2024’te yatırım gelirleri öne çıktı

Sektöre ilişkin de değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, 2024’teki ekonomik konjonktür gereği yatırım gelirlerinde görülen artışa dikkat çekerek “62 milyara ulaşan muazzam bir yatırım geliri var ve bu durum sektör karlılığındaki tabloyu epey bir düzeltti. Gerçek teknik karı görmek için finansal tablolara bir de teknik olmayan bölümden aktarılan yatırım gelirlerini çıkarıp bakmak lazım. Bu durumda, 2023 üçüncü çeyrekte yaklaşık 20 milyar olan teknik zarar 2024 üçüncü çeyrek sonu itibariyle 26 milyar TL’ye çıkıyor. Hasar prim oranları düşüyorken teknik tarafın bozulması düşündürücü. Tabii ki bunun temel nedeni en başta operasyonel maliyetler. Fakat her ne olursa olsun, yatırım gelirlerindeki etki, bilançolara ciddi şekilde pozitif yansıdı. Faiz indirimi döngüsüne girilen 2025’te daha dikkatli adımlar atılması gerekiyor. Sektörün sürdürülebilir büyümeye odaklanması ve portföylerini etkili şekilde yönetmesi önem taşıyor” diye konuştu. 

Sektör yüzde 72 büyüdü

Sigorta sektörünün 2024 yılında yaklaşık yüzde 72 büyüme gösterdiğini belirten Erdoğan, kasko, trafik ve yangın doğal afetler gibi çeşitli branşlarda farklı büyüme oranları kaydedildiğini aktardı. Kasko branşında yüzde 34, trafik branşında yüzde 68 ve oto tarafında yüzde 87 oranında büyüme gerçekleştiğini söyleyen Erdoğan, “Bu oranlar sektörün trendlerini anlamak açısından önemli. Kasko branşı, uzun yıllar sonra ilk kez yüzde 7 civarında negatif reel büyüme ile karşı karşıya kaldı” dedi. 

Geçtiğimiz yıl sektörün en hızlı büyüyen şirketi olduk

Ray Sigorta özelinde açıklamalarda bulunan Erdoğan, “Müşteri odaklı yenilikçi ürünler sunuyor, dijital dönüşümün öncüsü uygulamalar geliştiriyor ve paydaşlarımızla beraber büyüyen bir şirket olmak için çalışıyoruz. Bu açıdan 2024 yılının bizim için bu stratejinin doğruluğunu gösteren bir yıl oldu. Geçen yıl hayat dışı sigorta sektörü yüzde72 büyürken, biz yüzde 145 büyüdük. Toplam prim üretimimiz 31,4 milyara ulaştı. Pazar payımızı yüzde 2,98’den 4,25’e yükselttik. İlk 10’da yer alan 9 şirketin bir önceki yıla göre pazar kaybı yüzde 6 düzeyinde iken biz pazar payımızı yüzde 42 artırmış olduk. Bu güçlü büyümeyi hem maliyetleri doğru şekilde yöneterek hem de dengeli bir portföy oluşturarak gerçekleştiriyoruz. Hayat dışı ilk 15 şirket arasında yüzde 86,9 ile en iyi net bileşik rasyoya sahibiz. 2025’te de sürdürülebilir büyüme stratejimizden ödün vermeden sektörde fark yaratarak büyümeyi sürdüreceğiz” diye konuştu.

Faiz etkisi ikinci yarıdan itibaren hissedilir olacak

2025 yılına ilişkin büyüme ve karlılık tahminlerini dile getiren Erdoğan, “Hayat dışı sigorta sektörü için yıl sonu tahminimiz yüzde 36 büyüme seviyesinde. Faizlerdeki düşüş etkisinin yılın ikinci yarısında hissedileceğini düşündüğümüz için, mali gelir artışını yüzde 50 seviyesinde öngörüyoruz. Buna paralel olarak yüzde 50 oranında bir operasyonel gider (OPEX) artışı da hesaplayarak yıl sonu kâr tahminimizi oluşturduk. İyimser senaryoda teknik sonuçların 2025 yılında daha da bozulmayacağını ve 2024 seviyelerinde kalacağını varsayarak, hayat dışı sigorta sektörünün kârlılık artışının yüzde 10 seviyesinde gerçekleşmesini bekleyebiliriz” ifadelerini kullandı.

Trafik dışı alanlarda becerimizi ortaya koymalıyız

Asıl sigortacılık yapılacak alanların trafik dışındaki alanlar olduğuna dikkat çeken Erdoğan, “Bizim orada gerçek kabiliyetimizi göstermemiz gerekiyor. Becerimizi ortaya koymamız gerekiyor ki para kazanalım yoksa devlet branş koymuş, zorunlu demiş, fiyatını, komisyonunu belirlemiş ve ben de satayım para kazanayım, bu bir beceri gerektirmiyor. Biraz daha diğer taraflarda derinliği artırmak gerekiyor. Penetrasyonu artırmak gerekiyor, beceriyi artırmak gerekiyor ki para kazanalım” dedi.

Sektörde rasyonel bir bakış açısına ihtiyaç var

2024 sonunda iyi bir kârlılık oranı olacağını söyleyen Erdoğan, “Birleşik rasyo yüzde 110 civarında olacaktır ama bunların 2025’e yansımaları nasıl olacak diye bakarsanız büyüme oranlarının çok ciddi bir şekilde baskılanacağını düşünüyorum. Çünkü onu görmeye başladık. Özellikle yangın tarafında çok büyük bir rekabet var gibi gözüküyor. Geçen seneki fiyatlamanın altına geldi gibi. Primler de altına geldi. Deprem sonrasında biraz daha makul tarafa gelen yangın primlerini o kadar hızlı tükettik ki 6 ay bile sürmedi. Şu anda hiç deprem yaşanmamış gibi noktaya geldik. Hatta deprem öncesi fiyatlamanın da gerisine geldik. Trafik konuşmaktan sektörü o kadar çabuk unutuyoruz ki, hatta regülatörün bile ben bu alanlara baktığını düşünmüyorum. Gerçekten hala şaşıyorum. Çünkü ben hala bilimsel taraftayım. Aklı selimin galip geleceğini ve rasyonel bakış açısının hakim olması gerektiğini düşünüyorum” diye konuştu.

Olası Marmara depremine ülke kadar sektör de hazır olmalı

Olası Marmara depremi hakkında konuşan Erdoğan, “Bugün Maraş depreminin etkilerine baktığınız zaman ekonomik boyutu 105 milyar dolardı. Sigorta boyutu 5 milyar dolar civarında. Marmara Bölgesi’nin gayri safi milli hasıla içerisindeki payına bakın. Olası bir Marmara depreminin ekonomik boyutunu düşünün. Maraş depremi öncesinde yapılan analizlerin yanlış olduğunu Maraş Depremi gösterdi. Sigorta sektöründe simülasyon kullanıyor. O simülasyonların yanlış olduğunu gördük. Beklentilerin çok üzerinde bir hasar meydana geldi. Şimdi bu rakamları bir gayrisafi milli hasıla büyüklüğüne göre projekte ederseniz Marmara depreminde ortaya çıkacak hasarın 350 milyar dolara ulaşması mümkündür. Görece olarak sigortalılık oranının, endüstrinin, sanayi tesislerinin ve nüfus yoğunluğunun daha fazla olduğunu düşünürseniz orada ortaya çıkacak kayıp 35-40 milyar dolardan aşağı olmayacak. Şimdi 35, 40 milyar dolar bir sigorta kaydını bir düşünün. Sigorta şirketlerinin aktif büyüklüğüne bakın. Benim baktığım yerlerde gördüğüm 21 milyar dolar aktif büyüklüğü var hayat dışı sektörün. Bu ne demek? Çok güçlü bir reasürans yapınızın olması gerekiyor. Çok güçlü korumalarınızın olması gerekiyor. Burada DASK’ın kapasitesinin bir önemi yok. Dask’ın kapasitesi DASK’ı ilgilendiren bir şey. Burada bizi ilgilendiren her bir sigorta şirketinin kendi kapasitesi. Çünkü hasar ödeyecek olan benim. DASK’ın sorumluluğu DASK’ın teminatıyla sınırlı. DASK ile benim aslında hiçbir organik bağım yok. Burada önemli olan sigorta şirketlerinin almış olduğu korumalar. Çok güçlü korumalar almış olmanız gerekiyor. Çok önemli anlaşmalar yapılmış olması gerekiyor. Bizim Marmara depremine hem ülke olarak hem sektör olarak hazır olmamız gerekiyor. Sigorta sektörü hem öz kaynak yapısı hem kârlılık hem rezerv olarak hazır olmalı. Finans sektöründeki diğer oyuncularla karşılaştığımızda mutlaka aktif büyüklüğünü, aktif kalitesini biraz daha yukarı taşıması gerekiyor” açıklamalarında bulundu.

Trafik tarafında akılcı politikalar uygulanıyor

Trafik branşına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Regülatör trafik tarafını çok güzel yönetiyor. O kadar güzel bir yere getirdiler ki işi, havuzun kapsamı çok genişti, yapılan son düzenlemelerle havuzun kapsamını çok daralttılar. Havuzun prim büyüklüğü ilk başladığında yüzde 26’ydı, bugün sekizlere geldi. Primsel, adetsel boyut 7’lerdeydi, bugün 3,6’ya geldi. Ne yapıyor regülatör şu anda? Havuza biraz daha fazla zam yapıyor. Bir yerden sonra aslında havuz-havuz dışı dengesi korunmuş olacak. Geçiş için çok ciddi adımlar atıldı. Böyle yavaş yavaş oraya gidiyor gibi gözüküyor. Çünkü çok sert geçiş hatırlarsanız kamuoyunda öyle tepkilere yol açabiliyor ki, sigorta şirketinin de regülatörün de onun üstesinden gelmesine imkan yok. Şu anda yapılan politikalar çok akıllıca ve çok doğru yönetiliyor. Çok kararlı bir şekilde çok bilinçli bir şekilde çok stratejik bir şekilde ilerleniyor” ifadelerini kulandı.

Sigorta konusunda alternatif arayışlar söz konusu

Erdoğan, sigorta primlerinin özellikle 2024 yılında daha fazla dikkat çekmeye başladığını söyledi. 2023’te büyük cirolarla primlerin fazla öne çıkmadığını ancak 2024’te sigorta primlerinin dikkat çekmeye başladığını ifade etti. Firmaların kârlılıklarının azalmaya başlamasıyla birlikte, sigorta primlerinin göz önünde bulundurulmaya başlandığını ve alternatif çözüm arayışlarının arttığını belirtti. 2025 yılı için sigorta şirketlerinin daha dikkatli olmaları gerektiğini vurguladı.

Sigortasızlık çok büyük kayıplara yol açabilir

Özellikle, Türkiye’nin büyük bir kısmının çeşitli doğal afetlere yatkın olduğuna vurgu yapan Erdoğan, sigorta şirketlerinin karşılaştığı riskleri yönetmenin önemine değindi. Sigorta primlerinin yüksek olmasının, bu risklere karşı bir önlem olarak değerlendirilebileceğini belirtti ve uzun vadeli risklerin göz önüne alındığında, sigortasız kalmanın çok büyük kayıplara yol açabileceğini ifade etti.

Deprem gerçeğine karşı etkili bir farkındalık gerekli

Sigorta sektörünün 2025 ajandasında Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) ve Zorunlu Afet Sigortası (ZAS) gibi önemli dönüşüm başlıklarının bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, “Tüm dünyada artan doğal afet risklerinin sigortacılığın en önemli gündemlerinden biri haline geldiğinin altını çizen Erdoğan, ülkemizde de özellikle olası bir İstanbul depremi gerçeğine karşı etkili bir farkındalık yaratmanın önemine dikkat çekti. “İstanbul için vakit kaybetmeden harekete geçme zamanı” diyen Erdoğan şöyle devam etti: “Mevcut DASK’ın geliştirilmesi ile ilgili yani, Zorunlu Afet Sigortası’na (ZAS) ürünü üzerinde çalışmalar uzun zamandır devam ediyor. Ancak penetrasyonu artırmak adına yeterli olduğunu düşünmüyorum. Dolayısı ile olası İstanbul depreminin risklerini hem zorunlu sigortalar hem de konut sigortalarına dair farkındalıkla el ele yönetmeliyiz. Bizim açımızdan en doğru çözüm, sigorta poliçelerinin, sigorta ettiren açısından vergi avantajlarına çevrilebilmesi yönünde. Konut ve iş yeri sigortalarının devletimizce daha fazla teşvik edilmesinin depremin finansal kayıplarını asgariye indirmek konusunda çok önemli olduğunu düşünüyorum.”      

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER