Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar, Sigorta Ekranı aracılığıyla acentelerine müjde verdi. Yaşar, “Bizimle çalışan acentelerin sürdürülebilir gelire, sürdürülebilir arz güvenliğine ve sürdürülebilir sigorta ilişkisine sahip olmasını sağlamaya çalışıyoruz. Önümüzdeki günlerde tekli acentelerimizi sevindirecek müjdeler vereceğiz” dedi.
Sigorta Ekranı Eylül ayına yepyeni içeriklerle merhaba dedi. Birbirinden önemli konuları, önemli konuklarıyla konuşan Can Kantar’ın konuğu Quick Sigorta Genel Müdürü Ahmet Yaşar’dı. Ahmet Yaşar, Can Kantar’a sektöre dair önemli açıklamalarda bulunurken; acentelerini de ihmal etmedi ve onlara yakın zamanda müjdeler vereceklerini söyledi.
“Tekli acentelerimize yönelik pozitif ayrımcılık anlamında çalışmalarımız var” diyen Yaşar şunları söyledi: “Önümüzdeki günlerde tekli acentelerimizi sevindirecek müjdeler vereceğiz. Acentelerimiz bizim ürünlerimiz takip etsin. Onlara rekabetin az ama sürdürülebilir gelirin fazla olduğu ürünleri sunmaya devam edeceğiz. Acentelerimizin konumlarını güçlendirmeleri ve gelirlerini arttırmaları için elimizden geleni yapacağız. Agent değil acente projemiz çok yakında başlıyor. Bu projemizle acentelerimiz için çalıştığımızı biraz daha iyi anlayacaklar. Acentelerimiz bizimle iyi entegre olurlarsa ülkemiz ve sektörümüz de bundan kazançlı çıkacak.”
Çekildiğimiz hiçbir alan yok
Yaşar, canlı yayına gelen “Havuz sigortalarından çekiliyor musunuz?” şeklinde soruyu; “Bizim hiçbir branştan çekilmemiz söz konusu değil. Ama stratejik olarak yönetmemiz lazım. Bugün Quick Sigorta 2 bin 600 acente sayısına ulaşmış durumda. Elimizde hâlâ 9 bine yaklaşan bir baş vuru var. Bizim bu pandemi döneminin başında acentelerimize ‘En çok dik durması gereken sigortacılar ve sigorta acenteleri olmalı’ diye söylemiştik. Biz kendi işimizi yaparken acentelerimizin komisyon gelirlerini nasıl artırabileceğimizi düşündük. Bunu da acentelerimiz Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında çok iyi bir şekilde hissetti. Her şeyin bir karşılığı var.”
“Çünkü yönetiyorsunuz. Yönettikleriniz içerisinde mevzuat da var, ekonomi de var, fon da var, risk de var. Tüm bunları yönetirken arzın olmadığı alanlarda kapasitelerimizi kullanmak yerine arzın olduğu alanlarda yoğunlaşmamız daha doğru. Quick Sigorta’nın çekildiği hiçbir alan yok. Bizimle çalışan acentelerin sürdürülebilir gelire, sürdürülebilir arz güvenliğine ve sürdürülebilir sigorta ilişkisine sahip olmasına çalışıyoruz. Evet, biz şu aşamada havuz poliçelerine 9 taksit yapmıyoruz. Yapan şirketler olduğu için sizin bu alandaki üretiminiz göreceli olarak azalıyor olabilir” diye cevapladı.
Sektör pandemi sınavını iyi verdi
Yaşanan pandemi sürecine sektörün bu süreci nasıl atlattığına da değinen Yaşar, “Pandemi dönemi ile birlikte sektörde bir umutsuzluk belirmişti. Biz ise o dönemlerde sigortalılarımıza ve sigortalı adaylarımıza risklerin uyumayacağını söylemiştik. Geçen süreye baktığımızda meydana gelen risklerin bir önceki yıla oranla arttığını görüyoruz. Sigorta sektörü de Haziran ayından itibaren birçok branşta yukarı doğru ivme yapmaya başladı. Şirketlerin prim hacimleri büyüdü. Türk sigorta sektörünün pandemide iyi bir sınav verdiğini sevinerek söylüyoruz” diye konuştu.
“2019’da Yeni Ekonomi Programıyla hükümetin gündemine giren sigortacılık; 2020’de daha da önem kazandı. Hükümetin açıkladığı paket ve programlarda sigortacılığa da atıfta bulunuldu” diyen Yaşar konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sigortanın geleneksel risk yönetimi görevinin dışında sigortacılığın ana unsurlarından olan ve bizim şirketimizin de çok önem verdiği fon oluşturma ve fon yönetme kapasitesi gündeme geldi buna bağlı olarak da Türk sigorta sektöründe yeniden yapılandırmaya gidildi. Önce Türk RE kuruldu. Ardından Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) kuruldu. Son olarak da kamu sigorta ve emeklilik şirketleri birleştirildi. Yani sigortacılıkta yeni bir görev tanımlama stratejisi belirlendi. Bu strateji hem Quick Sigorta’nın hem de bağlı olduğumuz Maher Grubun kuruluş kodlarında da yer alıyor.”
Kodlarımızda global oyuncu olmak var
Yaşar hedeflerinin global oyuncu omak olduğunu kaydettiği konuşmasında sözlerini şöyle sürdürdü; “Türk RE ve Türkiye Sigorta’nın hedeflerinden bir tanesi, bizim de kuruluş kodlarımızda yer alan global oyuncu olmak. Bugün ülkemizde faaliyet gösteren yabancı şirketlerin birçoğu global oyuncu. Avrupa’da Avusturya nüfusu kadar Türk yaşıyor. Sadece Avrupa’da değil Dünya’da Türk’ün yaşamadığı hiçbir ülke yok. Ayrıca hemen hemen her ülkede Türk yatırımları söz konusu. İşte bu yatırımların sigortalanması konusunda stratejilerimizin olması lazım. Yerli ve milli bir şirket olarak bizim de bu doğrultuda hedeflerimiz var. Nitekim bu yönde çalışmalarımızı başlatmıştık. Avrupa’da birkaç ülkede çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Pandemi sebebiyle biraz yavaş gidiyor olabilir. İzinyolu markasını grubumuz bünyesine kattık ve Avrupa’daki Türklere birinci elden hizmet vermeye başladık. Türk RE ve Türkiye Sigorta ile global pazarda önemli adımlar atılacaktır. Ülke olarak şimdiye kadar global pazara yönelmeyişimiz çok da affedilir bir durum değil.”
Yeni ürünler, yeni anlayışlar
Sigortacılığın gelişimi için yapılması gerekenleri de anlatan Yaşar, “Dünya sigortacılığında ülkemiz 39. sırada. Ekonomik büyüklükte ise 17. sıradayız. Dolayısıyla bizim en kötü ihtimalle 17. sıraya yükselmemiz lazım. Bunun için de sigortacılıkla ilgili düzenlemeleri yeniden gözden geçirip, geliştirmemiz lazım. Sigortacılığı finans alanındaki yüzde 6 düzeylerinde olan payının arttırılması lazım. Zaten TSB Başkanımız da Türkiye Sigorta’nın açılış konuşmasında sigortacılığın finans sektöründeki payını yüzde 20’lere çıkarmayı hedeflediğimizi söyledi. Türk sigorta sektörünün gelişmesinin önünde artık bir engel kalmadığını düşünüyorum. Bundan sonra penetrasyonu artırmak bizim en önemli görevimiz olacak. Bunun için de yeni ürünler ve yeni anlayışlar söz konusu olacak” dedi.
Ahmet Yaşar, pazar paylarını yüzde 3’e çıkardıklarını ifade ederek “3 yaşındaki bir şirket için bu önemli bir gelişme” vurgusu yaptı.
Penetrasyonu artırdık
Yaşar konuyla ilgili şunları söyledi; “Temmuz ayı itibariyle sektör 38 milyar lira civarında bir üretim gerçekleştirdi. Haziran ayı itibariyle bakarsak 31 milyar civarında. Bu da yüzde 15’lik bir büyümeye tekabül ediyor. Quick Sigorta’nın Haziran sonu üretimi ise 850-900 milyon lira. Bu da yüzde 41’lik bir büyümeye takabül ediyor. Sektörün neredeyse 3 katı bir büyüklüğe ulaşmış durumdayız. Sadece Haziran ayı için yüzde 200’lük bir büyüme yakaladık. Sigortalımıza destek olmamızın neticesidir bu göstergeler. Penetrasyonu artırdık. Elde ettiğimiz bu verilerle Pazar payımızı yüzde 3’e yaklaştırdık. Üç yaşındaki bir sigorta şirketi için önemli bir gelişmedir bu. Öz sermayeler açısından baktığımız zaman Quick Sigorta’nın öz sermayesi yüzde 63 artışla 345 milyon lira seviyesine ulaştı.”
Net kârımız 134 milyon lira
“Öz sermayede de yüzde 16.5’luk büyüme oranıyla da sektörün üzerinde büyüdük. Aktif büyüklük açısından baktığımız zaman, sektör yüzde 12’lik bir büyüme ile 86.5 milyon liralık bir bilanço büyüklüğünü yakaladı. Quick Sigorta da yüzde 35 büyüme ile 2 milyar lirayı aşmış durumda. Öz sermaye kârlılık oranları açısından da değerlendirirsek bizim yüzde 63’lük büyüme oranımız var. Sektörde bu ilk 6 aylık rakamlara göre yüzde 16.5 seviyelerinde. Bu veriler bize sektörün giderek güçlendiğini gösteriyor. Aynı dönemde sektörün yatırım gelirleri 156.3 milyar lira oldu. Bizde de 139.8 milyon liralık bir yatırım geliri oluştu. Biz Haziran sonu itibariyle net kârımızı 134 milyon liraya çıkardık.”
Can Kantar’ın rekabet açısından fiyatlarda indirim yapacak mısınız şeklindeki sorusuna da cevap veren Yaşar, şöyle konuştu; “Quick Sigorta olarak 2019 ve 2020’de trafik sigorta adedinde sektör birincisiyiz. Hâlâ da öyleyiz. Dolayısıyla bütün poliçeleri de biz satamayız ki! Bu da doğru olmaz zaten. Açık ara sektör birincisi olan bir şirketin daha fazla yapabileceği ne olabilir.”
Quick Sigorta’nın o kadar çok ürünü var ki
Banka dışı finans alanının önemine de vurgu yapan Yaşar “Sigortacılık da bu anlamda çok önemli bir enstrüman. Sadece risk yönetimi değil fon yönetimi kapasitesiyle bir finansal yapı olarak da dünyada çok gelişmiş. Quick Sigorta olarak finansal sigortalarla her acentemize adeta bir banka şubesi kodu tanımladık. Quick Sigorta’nın o kadar çok ürünleri var ki saysam şaşırırsınız. Oto sigortalarıyla başladık, oto dışı sigortalarla devam ettik ve biz şimdi finansal sigortaların da uzmanı olarak devam ediyoruz. Finansal sigorta ürünlerimiz 15’e yaklaştı çok yakında büyük sürprizlerimiz olacak” diye konuştu.
Yaşar, “10 bini geçen kefalet sigortası poliçemizle, 1 milyar lirayı bulan teminatlarımızla kefalet sigortaları alanında önemli bir noktaya ulaştık” dedi.
Seve seve bisiklet sigortasına eğiliriz
En fazla merak edilen konulardan birine de açıklık getiren Yaşar, “Türkiye’de bisiklet olgusu gelişti. Belediyelerimiz bisiklet yolları yapmaya başladı. Bisiklet motorsuz bir araç aslında. Biliyorsunuz bizim şirketimizin bu tür alanlara ilgisi var. Motosiklette de yüzde 50’yi geçen bir Pazar payımız oluştu. Biz seve seve bisiklet sigortasına eğiliriz. Zaten bu konuda arkadaşlarımız Bisiklet Federasyonu ile görüşmeleri başlamıştı geçmiş dönemde. Yeniden bu yönde çalışmalar yapabiliriz. Biz artık zararı da bütçeliyoruz. Dolayısıyla birtakım alanların gelişmesi için üzerimize ne düşüyorsa yapacağız. Motosiklet sigortalarında edindiğimiz büyük tecrübemizle bisikletçilerimizle de oturup bir ürün üzerinde çalışmaya hazırız” diyerek konuşmasını sonlandırdı.