23 Mart 2025, Pazar
spot_img

Quick Hayat Sigorta, hayat sigortasına yeni bir soluk getiriyor

Kuruluşundan kısa süre sonra 3 bin acenteye ulaşarak dikkat çeken Quick Hayat Sigorta, banka dışı kanalın hayat sigortalarındaki yüzde 10’luk payını büyütmeyi hedefliyor. Quick Hayat Sigorta Genel Müdür Vekili Volkan Terzioğlu, yaygın acente ağı ve sahadan gelen taleplerle geliştirdikleri yenilikçi ürünlerle, hayat sigortasını eğitimden konut edinimine kadar pek çok alanda daha işlevsel hale getireceklerini ve sektörde güçlü bir oyuncu olmayı amaçladıklarını vurguladı.

SİGORTAMEDYA ÖZEL

Türkiye’de hayat sigortacılığı, bireysel emeklilik sisteminin gölgesinde kalmış bir alan olarak dikkat çekiyor. Oysa hayat sigortaları yalnızca vefat teminatı sunan ürünler olmaktan çok daha fazlasını vaat ediyor. Eğitim, konut edinimi, çocukların geleceği ve beklenmedik durumlara karşı finansal güvence gibi birçok alanda bireylerin yaşam döngüsüne doğrudan katkı sağlayan hayat sigortaları, aynı zamanda vergi avantajı ve tasarruf imkânı da sunuyor. Hayat sigortaları sektörünün yeni oyuncusu Quick Hayat Sigorta, hayat sigortalarını daha erişilebilir ve işlevsel hale getirmeyi amaçlıyor. Kısa sürede 3 bin acenteye ulaşarak dikkatleri üzerine çeken şirket, hem bireylerin ihtiyaçlarına cevap veren yenilikçi ürünleriyle hem de acente kanalını güçlendirme vizyonuyla sektörde ezber bozmayı hedefliyor.

Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’a konuk olan Quick Hayat Sigorta Genel Müdür Vekili Volkan Terzioğlu, Türkiye’de hayat sigortacılığının gelişim potansiyelini değerlendirerek şirketin acente kanalı üzerinden büyüme stratejilerini aktardı. Hayat sigortasının işlevselliğine vurgu yapan Terzioğlu, geliştirdikleri yeni ürünlerle bu etkiyi geniş bir alana yaymak istediklerinin altını çizdi.

Quick Hayat Sigorta ile Maher Holding’in ekosistemi tamamlandı

Maher Holding bünyesinde 2023 yılından bu yana faaliyet gösteren Quick Hayat Sigorta ile ilgili açıklamalarda bulunan Terzioğlu, Maher Holding çatısı altında farklı alanlarda faaliyet gösteren birçok şirket bulunduğunu belirterek, “Özellikle finans ve sigorta sektöründe güçlü bir yapıdayız. Hayat dışı sigorta alanında faaliyet gösteren iki şirketimizin yanında hayat sigortası alanında bir boşluk vardı. Quick Hayat Sigorta’yı bu boşluğu doldurmak ve ekosistemimizi tamamlamak için hayata geçirdik. Hayat sigortası hem birikim hem de risk yönetimi açısından önemli bir araç. Quick Hayat Sigorta olarak bireylerin tasarruflarını değerlendirebilecekleri bir birikim aracı sunarken aynı zamanda zor günlerinde yanlarında olacak risk teminatlarını da sağlıyoruz. Amacımız, sigortanın sunduğu korumayı ve faydayı her alana yaymak” dedi.

Hayat sigortalarında eksiklerimizi kabul etmeliyiz

Terzioğlu, Türkiye’de hayat sigortacılığının henüz arzu edilen seviyeye ulaşamadığına da dikkat çekti. 1991 yılından bu yana hayat sigortacılığı alanında görev yaptığını belirten Terzioğlu, sektörün son 35 yıldaki gelişimini de değerlendirdi. Terzioğlu, bireysel emeklilik sisteminin (BES) hayata geçirilmesinin hayat sigortacılığı açısından önemli bir dönüm noktası olduğunu vurgulayarak, “Bireysel emeklilik sistemi devreye girdikten sonra, hayat sigortalarının yatırım boyutunun bir kısmı da BES’e kaydı. Hayat sigortalarında da benzer bir yapının olması gerektiğini yıllardır savunuyorum. BES tarafında fon yönetimi açısından önemli adımlar atıldı ancak hayat sigortaları bu alanda geride kaldı. Hayat sigortalarında, BES’te olduğu gibi sigortalının yatırımlarını yönlendirebileceği esnek bir fon yapısı sunamıyoruz. Fon yönetimi halen şirketlerin kontrolünde. Bu da sektörümüz açısından önemli bir eksiklik. Hayat sigortaları sadece uzun vadeli emeklilik planları değil, bireylerin yaşam döngüsünde evlilik, konut edinimi, çocukların eğitimi gibi kısa ve orta vadeli ihtiyaçları için de birikim ve güvence sağlar. Ancak biz bu yönünü yeterince anlatamıyoruz. Hep bireysel emeklilikle kıyaslanıyoruz ve burada geri planda kalıyoruz. Sektör olarak eleştirileri önce kendimize yöneltmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Hayat sigortalarının temelini doğru anlatamıyoruz

Hayat sigortalarının temel işlevlerinin kamuoyunda yeterince anlaşılmadığını ifade eden Terzioğlu, hayat sigortalarının sadece kredi bağlantılı bir ürün olarak görülmemesi gerektiğini belirterek sektördeki bu algının kırılması gerektiğini vurguladı. “Nasıl ki sağlığımızı sigortalıyoruz ve hastalandığımızda bu güvenceyi kullanıyoruz, hayat sigortaları da benzer bir yapıya sahip” diyen Terzioğlu, şöyle devam etti: “Hayat sigortalarında iki temel teminat var: Birincisi vefat teminatı, yani sigortalının vefatı halinde geride kalanların mağduriyetini önleyen ödeme. İkincisi ise yaşamın sürmesi halinde verilen teminat; yani kişi belirli bir dönemin sonunda hâlâ hayattaysa, yatırımlarını kullanabileceği bir sistem.” Bu iki teminatın bir arada sunulduğu ürünlere “karma sigorta” dendiğini belirten Terzioğlu, “Örneğin 15 yıllık bir sigorta yaptıran kişi, bu sürede hayatını kaybederse ailesi tazminat alır. Ancak 15 yılın sonunda yaşıyorsa toplu bir ödeme alarak birikimini dilediği gibi kullanabilir. Üstelik sigortalı çocuklarını lehtar olarak gösterirse bu tutarın çocuklarına aktarılması da mümkün olur” açıklamasında bulundu.

Prim iadeli ürünler hayat sigortalarına ivme kazandırdı

Prim iadeli hayat sigortalarının sektörde büyük ilgi gördüğünü aktaran Terzioğlu, “Yaklaşık 15 yıl önce çıkan prim iadeli hayat sigortaları ile sektör yeniden canlandı. Bu ürünlerde, sigortalı dönem sonunda hayattaysa ödediği tüm primleri geri alabiliyor. Hem bankalar hem acenteler hem de doğrudan satış ekipleri bu ürünü aktif bir şekilde sunuyor. Biz de Quick Hayat Sigorta olarak bu ürünle sahadayız ve ciddi bir talep görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Hayat sigortaları çocuklara eğitimi güvencesi de sunuyor

Eğitim güvence sigortasının da aslında hayat sigortası çatısı altında sunulan bir ürün olduğunu belirten Terzioğlu, “Eğitim sistemi giderek daha fazla özelleşiyor ve ailelerin çocuklarının eğitimi için uzun vadeli bir mali plan yapması gerekiyor. Hayat sigortaları burada devreye giriyor. Ebeveynlerden birinin vefatı durumunda çocuğun eğitim masraflarını karşılayan sigortalar var. Ama sadece bu değil; ebeveyn sağken de belirli bir süre birikim yapılmasını sağlayarak çocuğun eğitimi için maddi bir destek de sunuyor” dedi. Hayat sigortasının bu alanda önemli bir yatırım aracı olduğuna dikkat çeken Terzioğlu, “Örneğin, bir ebeveyn çocuğu doğduğunda bir hayat sigortası yaptırarak çocuğun ilkokula başlayacağı 6-7 yıllık dönemde birikim sağlayabilir. Bu birikim sayesinde, çocuğun özel okul gibi maliyetli eğitim giderleri finanse edilebilir. Öte yandan hayat sigortasının sunduğu vergi avantajı da göz ardı edilmemeli. Bu tür sigortalarda, vergi teşviklerinden faydalanarak birikim yapmak mümkün. Hem birikim yapılırken vergi avantajı elde ediliyor hem de sigorta sayesinde çocuğun eğitimi için güçlü bir maddi güvence oluşturuluyor” ifadelerini kullandı.

Hayat sigortalarının vergi avantajı göz ardı edilmemeli

Terzioğlu, hayat sigortalarında bulunan vergi avantajına dikkat çekerek bu konunun sektörde yeterince vurgulanmadığını belirtti. Terzioğlu, bireysel emeklilik sisteminde (BES) devlet katkısı sayesinde yatırılan primin yüzde 30 oranında desteklendiğini hatırlatarak hayat sigortalarında da benzer şekilde güçlü bir teşvik mekanizması olduğunu söyledi ve ekledi: “Hayat sigortalarında vergi indirimi mevcut. Bir kişi, yılsonunda girdiği vergi dilimi oranında, hayat sigortasına ödediği primleri vergiden düşebiliyor. Örneğin, 100 TL prim yatıran bir kişi yüzde 35’lik bir vergi dilimine giriyorsa dönem sonunda aslında cebinden fiilen sadece 65 TL çıkmış oluyor. Çünkü kalan 35 TL’yi devlet teşvik olarak geri veriyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta, sistemde hâlâ 100 TL’nin birikiyor olması. Bu ciddi bir teşvik ve hayat sigortalarında tasarruf yapmak isteyen herkese bu avantajı kullanmalarını tavsiye ediyorum.” 

Kredili hayat sigortalarıyla pek çok ailenin mağduriyetinin önüne geçiliyor

Hayat sigortalarında hasar prim oranına ilişkin açıklamalarda bulunan Terzioğlu, 2024 yılına ilişkin resmi verilerin henüz netleşmediğini kaydederek, “Son yıllarda yüzde 40’lar seviyesindeydi. Şu an için yüzde 60 gibi bir beklenti söz konusu. 2024 yılında hayat sigortalarında 100 milyar TL civarında bir prim üretildiğini varsayarsak yaklaşık 40-60 milyar TL arasında tazminat ödemesi yapılmış olabilir. Bu da gösteriyor ki, kredili hayat sigortalarıyla pek çok ailenin mağduriyetinin önüne geçiliyor” şeklinde konuştu.

BES fon büyüklüğü hayat sigortalarının 30 katı

Hayat sigortalarının Türkiye’de bireysel emeklilik sistemine kıyasla daha geri planda kaldığını belirten Terzioğlu, “2024 yılı sonunda BES’in fon büyüklüğü 1 trilyon TL’ye ulaşırken hayat sigortalarının fon büyüklüğü ise 30 milyar TL’de kaldı. Arada 30 kat fark var. O yüzden hayat sigortalarının potansiyelinin tam anlamıyla ortaya çıkmadığını düşünüyoruz” dedi.

Yeni ürünler yolda

Quick Hayat Sigorta olarak hayat sigortasının vefat teminatı sunmanın ötesinde bir yatırım aracı olarak da kullanılabileceğini göstermek istediklerini belirten Terzioğlu, “Yeni dönemde kısa ve orta vadeli yatırım ihtiyaçlarını karşılayacak, kişilerin yaşam döngülerine hitap eden ürünler geliştireceğiz. Örneğin, konut veya araç edinimini kolaylaştıracak birikim odaklı sigortalar, ebeveynlerin bakım giderlerine destek sağlayacak veya çocukların özel okullarda eğitim almasını finanse edebilecek yeni ürünlerle pazara çıkacağız” diye konuştu.

7 Ayda 3 bin acenteye ulaştık

Quick Hayat Sigorta’nın, kuruluşundan yalnızca 7 ay sonra 3.000 acenteye ulaşarak dikkat çekici bir büyüme performansı sergilediğini dile getiren Terzioğlu, “Quick Sigorta ve Corpus Sigorta ile birlikte Türkiye genelinde toplam 8.000’in üzerinde acente ağına sahibiz. Hedefimiz acente kanalıyla hayat sigortalarını yaygınlaştırmak. Türkiye Sigorta Birliği (TSB) verilerine göre hayat sigortalarının yüzde 90’ı halen banka kanalıyla yapılıyor. Amacımız kalan yüzde 10’luk payı büyütmek. Yaygın acente ağımız sayesinde Türkiye’nin dört bir yanında uygun fiyatlı hayat sigortası ürünlerini vatandaşlara sunuyoruz. Acente gücünü ön plana çıkararak sektörde fark yaratmayı hedefliyoruz. Biz acentelerin var ettiği bir şirketiz. Sahada acentelerle birlikte hareket ediyoruz ve ürün tasarımlarımızda onların geri bildirimlerini dikkate alıyoruz. Türkiye’nin farklı bölgelerinde acentelerle bir araya gelerek onların önerileri doğrultusunda yeni ürünler geliştirdik. Hayat sigortasını eğitim, yaşlılıkta finansal destek, konut ve araç edinimi gibi alanlarda daha işlevsel kılacak yenilikçi ürünler üzerinde çalışıyoruz ve bu ürünleri bu ay karma poliçelerle piyasaya sunacağız. Hayat sigortasıyla henüz tanışmamış bireylere ulaşmayı ve sektörde hayat sigortaları alanında güçlü bir oyuncu olmayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Acentelere uygun komisyon oranları sağlıyoruz

Acentelere sektör ortalamasına uygun komisyon oranları sağladıklarını belirten Terzioğlu, hayat sigortalarında komisyonların bireysel emeklilik sistemine kıyasla daha yüksek olduğunu ve bu durumun acenteler için cazip bir fırsat sunduğunu söyledi. Terzioğlu, “Acentelerimizle birlikte büyüyor ve sahada onların gücüyle yol alıyoruz. Yaygın acente ağımızla poliçe sahiplerine hayat sigortasını doğru bir şekilde anlatıp, ihtiyaçlarına uygun planlar sunmayı hedefliyoruz” dedi. Acentelerinin taleplerini karşılayacak ürünlerle şu anda hazır olduklarını belirten Terzioğlu, “Bizim acentemiz olmayanlarla da görüşmeye çok açığız. Acentelerimizin önerileri doğrultusunda birlikte yeni ürünler tasarlayabiliriz. ‘Keşke böyle bir ürün olsa’ diyen acentelerimizin fikirlerini bekliyoruz. Kapımız her zaman açık, onların taleplerini karşılamak üzere altyapımız hazır ve biz de adım atmaya hazırız” dedi. Terzioğlu, acentelerin geri bildirimleri doğrultusunda daha etkin ve ihtiyaçlara yönelik çözümler üreteceklerini de sözlerine ekledi.

Hayat sigortalarının sürdürülebilirliği önemli 

Terzioğlu, hayat sigortalarının acenteler için emek yoğun bir iş olduğuna dikkat çekerek şirketin bu süreçte acentelerini desteklemeye devam edeceğini belirtti. Hayat sigortalarının geçmişte olumsuz deneyimlere sahne olduğunu dile getiren Terzioğlu, “1980’li ve 90’lı yıllarda hayat sigortaları yanlış anlatıldığı için büyük hayal kırıklıkları yaşandı. Erken ayrılmalarda poliçe sahipleri bekledikleri tutarları alamayınca bu alana duyulan güven azaldı. Bu durumun ardından sistem, bireysel emeklilik ürünlerine kaydı ve hayat sigortaları geri planda kaldı. Hayat sigortalarının sürdürülebilirliği “üçlü bir sacayağı” ile sağlanabilir. Poliçe sahibinin dönem sonunda hayal ettiği birikime ulaşması, acentenin geçimini sağlayacak bir kazanç elde etmesi ve sigorta şirketinin zarar etmemesi gerekiyor. Bu üç dengeyi sağladığımızda hayat sigortaları sürdürülebilir hale gelir” ifadelerini kullandı.

Maher Holding’in finansal gücünü hissediyoruz

Maher Holding’in finansal gücüne de vurgu yapan Terzioğlu, “Quick Sigorta, Corpus Sigorta ve Quick Hayat Sigorta’nın sermaye yeterlilik oranları sektör ortalamasının üzerinde. Türkiye Sigorta Birliği verilerine baktığınızda Maher Holding bünyesindeki şirketlerin ne kadar güçlü olduğunu açıkça görebilirsiniz. Bu güç, acentelerimize ve sigortalılarımıza güven veren bir yapının temelini oluşturuyor” ifadelerini kullandı.

Sigorta Ekranı:

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER