5 Aralık 2025, Cuma
spot_img

“Özel sağlık sigortaları doygunluğa yaklaşıyor, tamamlayıcı sigorta yükselişte”

MAPFRE Sigorta Bireysel Sigortalar Teknik Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Emre Bayram, özel sağlık sigortalarında artış hızının yavaşladığını ve pazarın doygunluk noktasına yaklaştığını söyledi. 2,8 milyon sigortalıya ulaşan özel sağlık sigortalarının yanında tamamlayıcı sağlık sigortasının ise sektörde büyümenin yeni merkezi haline geldiğini belirten Bayram, TSS’nin 5,5 milyon sigortalıya ulaştığını ifade etti.

SİGORTAMEDYA ÖZEL

Kapsamlı sağlık hizmetlerine erişimde yaşanan zorluklar, artan maliyetler ve sağlık bilincinin yükselmesi, bireyleri tamamlayıcı ve özel sağlık sigortalarına yönlendiriyor. Sigorta sektörü de bu artan talebe paralel olarak sağlık branşında yatırımlarını ve ürün çeşitliliğini artırıyor. Özel Sağlık Sigortası (ÖSS) ve Tamamlayıcı Sağlık Sigortası (TSS) gibi ürünler, tüketicilere hem özel hastanelerde uygun maliyetlerle kaliteli hizmet alma hem de kişisel ihtiyaçlara göre esnek poliçeler oluşturma imkânı sunuyor. Bu yönüyle sağlık sigortaları hem bireyler hem de kurumlar için finansal güvence ve sürdürülebilir sağlık hizmeti açısından kritik bir araç haline geliyor. Sektördeki bu dinamizm, sigorta şirketlerinin dijital altyapıdan müşteri deneyimine kadar birçok alanda yenilikçi yatırımlara yönelmesini sağlıyor. TSS’nin yaygınlaşmasıyla birlikte sağlık sigortası artık sadece beyaz yakalılar için değil, daha geniş bir kesim için ulaşılabilir hale geliyor.

Sigorta Ekranı’nda Sigorta Medya Genel Yayın Yönetmeni Can Kantar’ın konuğu olan Mapfre Sigorta Bireysel Sigortalar Teknik Genel Müdür Yardımcısı Mahmut Emre Bayram, sağlık sigortacılığındaki mevcut tabloyu, özel sağlık sigortalarında doygunluğa yaklaşan piyasayı, tamamlayıcı sağlık sigortasının hızlı yükselişini ve şirketin sürdürülebilir büyüme hedeflerini anlattı. Bayram ayrıca, sektörün geleceği açısından kamu-özel iş birliğinin, dijital yatırımların ve rasyonel fiyatlama politikalarının önemine dikkat çekti. Mapfre Sigorta olarak özel sağlık sigortalarında uzun yıllardır faaliyet gösterdiklerini belirten Bayram, bu alanda hem ürün çeşitliliği hem de sigortalı sayısında önemli bir gelişme yaşandığını söyledi.

Özel sağlık sigortalarının ilk etapta ÖSS ile başladığını aktaran Bayram, “Yurt içi ve yurt dışında, SGK’nız olsun olmasın, her türlü kapsamlı teminatı sunan bu ürünle a sınıfı özel hastanelerde geniş kapsamlı hizmet alınabiliyor. Sektörde bugün yaklaşık 2,8 milyon özel sağlık sigortalısı var. Bu rakamın 1,6 milyonu grup poliçelerinden, 1,2 milyonunun ise bireysel poliçelerden geliyor. 2020 yılında bu sayı 2,4 milyondu. Artış hızında bir yavaşlama var. Yani aslında bir doygunluğa gelen bir süreçteyiz. Mevcut portföyün de zaman içinde yaşlandığını gözlemliyoruz” dedi.

TSS sigortalı sayısı 5,5 milyona ulaştı

Tamamlayıcı sağlık sigortasının ilk olarak 2012 yılında Mapfre Sigorta öncülüğünde ve Medikal Park Hastaneler Grubu iş birliğiyle hayata geçirildiğini hatırlatan Bayram, bu adımın sektör için bir dönüm noktası olduğunu ifade ederek, “2012’de bu proje hayata geçtiğinde sektör aslında biraz şüpheyle yaklaşmıştı ama bugün baktığımızda bu bir devrim niteliğinde oldu. Sektöre yepyeni bir canlılık getirdi. Ürün daha geniş kitlelere ulaşmada önemli bir rol oynuyor. Eğer SGK’nız varsa, özel hastane kullanıyorsanız ve uygun bütçeli bir ürün arıyorsanız o zaman tamamlayıcı sağlık sigortası bir çözüm oluyor. TSS, SGK’nın ödediğinin üstünü tamamlayan, aradaki farkı karşılayan bir sigorta” diye konuştu.

Bayram, TSS’nin daha erişilebilir yapısının sigorta şirketleri avantaj yarattığını söyleyerek “ÖSS çok daha kapsamlı bir ürün, ciddi bir altyapı, tıbbi birikim ve özel anlaşmalar gerektiriyor. TSS’de ise SGK süreci de dahil olduğu için giriş daha kolay. Bu yüzden birçok şirket bu alana yatırım yapıyor. Artan sağlık maliyetleri ve özel hastanelerin ülke genelinde artan erişilebilirliği nedeniyle ürüne talep de hızla artıyor. TSS’de sigortalı sayısı 5,5 milyona ulaştı. 2020 yılında bu sayı 3 milyon civarındaydı. Hacim arttıkça maliyetlerin düşeceğini öngörüyoruz” dedi.

Mavi yakalılar da sağlık sigortası kapsamına giriyor

Grup sigortalarında da yeni bir eğilimin başladığını söyleyen Bayram, sağlık sigortasının artık yalnızca beyaz yakalılara değil, mavi yakalılara da sunulduğunu belirterek, “Eskiden sadece beyaz yakalı personele sağlık sigortası yapılırken artık mavi yakalılara da yapılmaya başlandı. TSS’deki 5,5 milyon sigortalının yaklaşık 3,2 milyonu bireysel, 2-2,5 milyonu ise grup poliçelerinden geliyor. Bu 5,5 milyonun önümüzdeki yıl 7 milyona ulaşacağını öngörüyorum. 10 milyona çıkarsa da şaşırmam. Talep canlı, şirketler bu alana adım adım giriyor” ifadelerini kullandı.

Hastanelerle güçlü iletişim hayati önem taşıyor

Bayram, sigorta şirketleriyle hastaneler arasındaki dijital iletişim altyapısının önemine de dikkat çekti. “Hizmetin hızlı ve verimli olması için sistemlerin güçlü ve uyumlu çalışması gerekiyor” diyen Bayram, şöyle devam etti: “Hastanelerle kurulan iletişim sadece ticari değil, operasyonel açıdan da büyük önem taşıyor. Teknolojik altyapı sektörün geleceği açısından belirleyici. Bunlara hep birlikte yatırım yapıyoruz. Sigorta süreçlerinde hız ve verimliliğin en kritik unsurlarından biri dijital sistemlerin entegrasyonu. Sigortalılar hastaneye gittiklerinde hızlı bir şekilde provizyon alabilmeli. Burada sadece bizim sistemlerimiz değil, kamunun Medula sistemi de devreye giriyor. Bu sistemlerin uyumlu çalışması son derece önemli. Mapfre Sigorta olarak dijitalleşmeye yönelik yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Yeni teknolojiler bu süreçte kilit rol oynuyor. Şu ana kadar sistemlerin uyumlu çalıştığını görüyoruz. Önemli olan bunu daha da ileriye taşımak. Yapay zekâ ve diğer teknolojik altyapılarla bu yapıyı geliştirmek için çalışmalar yürütüyoruz” dedi.

Kamu ve özel sektör el ele vermeli

Bayram, sağlık sigortalarının yaygınlaşmasında kamunun desteğinin önemine dikkat çekerek, “Türkiye sosyal bir devlet. Sağlık hizmetinde devletin rolü güçlü olmalı ancak özel sektör de bu yükü paylaşmalı” dedi. Türkiye’de kamu kurumlarının sağlık sigortası alanındaki gelişmelere aktif şekilde destek verdiğini vurgulayan Bayram, “SEDDK olsun, Türkiye Sigorta Birliği olsun, Sağlık Bakanlığı olsun herkesin bu konuda destek verdiğini görebiliyoruz. Zaten olması gereken de bu aslında. Gelişmiş ülkelerde de sağlık hizmetinin yükünü ağırlıklı olarak devlet karşılıyor. Ancak özel sektör bunun içinde ne kadar çok pay alırsa, kamunun yükü de o kadar azalır. Bu da ülke ekonomisine olumlu yansır” diye konuştu.

İspanya’daki payın üç-dört kat gerisindeyiz

MAPFRE Sigorta’nın İspanyol şirket olması nedeniyle sağlık sigortası alanında İspanya ve Türkiye arasındaki farkı yakından gözlemlediğini belirten Bayram, bu farkın kapatılabileceğine inandığını söyledi. İspanya’daki özel sektörün sağlık harcamalarındaki payının, Türkiye’dekinin neredeyse üç-dört katı kadar ileride olduğunu belirten Bayram, “Biz de oralara doğru gitmeliyiz. Bu sadece sigorta sektörünün yapabileceği bir şey değil; kamu kurumlarının da bu konuda desteği olacağını düşünüyoruz, desteği de görüyoruz” ifadelerini kullandı.

Toplam üretimimizin yüzde 35-40’ı sağlık branşından geliyor

Bayram, sağlık sigortalarının şirketin en güçlü alanlarından biri olduğunu belirterek ürün ve hizmet yeniliklerine yönelik yatırımların süreceğini söyledi. Mapfre Sigorta’nın sağlık sigortaları alanına uzun yıllardır stratejik yatırım yaptığını vurgulayan Bayram, “Toplam üretimimiz içindeki payı da yüzde 35’lere, 40’lara varıyor. Bu alanda yatırım yapmaya da devam ediyoruz” dedi. Sağlık sigortalarında yeniliğin iki boyutta ele alınması gerektiğini belirten Bayram, “Ürün yenilikleri kadar hizmet yenilikleri de önemli” diye konuştu.

Sigortalılara esnek ve ihtiyaca göre şekillenen ürünler sunuyoruz

Mapfre Sigorta olarak tamamlayıcı sağlık sigortasında sigortalılara daha uygun alternatifler sunduklarını belirten Bayram, farklı ihtiyaçlara yönelik esnek ürünler geliştirdiklerini aktardı: “TSS’de sigortalılara daha uygun bir alternatif ürün yarattık ama bunun farklı versiyonları da olmalı. Muayene adetlerinde farklı seçenekler sunabiliyoruz, doğum teminatını ekleyip çıkarabiliyoruz, sadece yatarak ya da yatarak ve ayakta olarak alınabiliyor. Katılımlı ürünler de var. Sigortalılara farklı opsiyonlar sunabilmek için çalışıyoruz.”

Hibrit sağlık sigortasıyla yeni bir ihtiyaç karşılandı

Bayram, şirketin son dönemde pazara sunduğu “Hepsi Birlikte Sağlık Sigortası” adlı hibrit ürüne de değinerek “Burada yatarak kısmı ÖSS, ayakta kısmı TSS. Yani ‘Muayeneler için belirli hastanelere giderim ama operasyon gerektiğinde elim daha açık olsun’ diyenler için geliştirdik. Bu hibrit ürünün sektörde önemli bir ihtiyacı karşıladığını düşünüyoruz” dedi. Mapfre Sigorta olarak sadece tamamlayıcı sağlık sigortasına (TSS) değil, geleneksel özel sağlık sigortalarına (ÖSS) de yatırım yapmaya devam ettiklerini vurgulayan Bayram, sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz ÖSS odağımızı da asla kaybetmiyoruz. ÖSS gerçek anlamda dolu dolu bir sağlık sigortası ve orada da ürünümüzü sürekli geliştiriyoruz. Tıbbi teknolojileri yakından takip ediyoruz. Örneğin hastanın konforunu artıran robotik cerrahileri karşılayan şirketlerden biriyiz.”

ASTİM ile acentelere 7/24 destek

Bayram, sağlık sigortacılığında acentelerin önemine dikkat çekerek sigortalılarla doğrudan teması sağlayan bu yapının güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Acentelerin sağlık sigortacılığının vazgeçilmezi olduğunu belirten Bayram, “Sigortalılarla aramızdaki bağı kuran onlar. Biz Mapfre Sigorta olarak belli sayıda acentemizle yıllardır verimli bir şekilde çalışıyoruz ve onlara destek olmamız gerektiğini biliyoruz. Bu anlayışla Acente Sağlık Teknik İşlemler Merkezi (ASTİM) adlı yapıyı kurduk. Merkez, sigorta acentelerine doğrudan ve kesintisiz hizmet sunuyor. ASTİM sağlık özelinde kurulmuş bir yapı. Acentelerimiz 7/24 ASTİM’e ulaşabiliyor. Tazminat, provizyon, risk değerlendirmesi veya tahsilat gibi konularda doğrudan bu merkezden destek alabiliyorlar. Hafta sonu da dahil sürekli hizmet veriyoruz. Sigortacılık bir iletişim işi, bu bağı koparmamak lazım. Biz Mapfre Sigorta olarak bunun önemini biliyoruz, ASTİM de bu anlayışla hayata geçirdiğimiz yatırımlardan biri” diye konuştu.

Desteğe hazırız, iletişime açığız

Mapfre Sigorta olarak her koşulda acentelerinin yanında olduklarını vurgulayan Bayram, “Yaz bitti, son çeyreğe giriyoruz; en yoğun dönem. Biz desteğe hazırız, her konuda alternatiflerimiz var. Acentelerle kurulan güçlü iletişimi korumak önceliklerimizden biri. Biz iletişime her zaman açığız. Ben ve bütün ekibim acentelerimizle 7/24 irtibat halindeyiz. Konuşarak çözemeyeceğimiz hiçbir şey yok” ifadelerini kullandı. Tamamlayıcı sağlık sigortalarının hem acenteler hem de şirket açısından büyük bir fırsat sunduğunu belirterek “Acentelere tamamlayıcı sağlık sigortalarına odaklanmalarını tavsiye ediyorum. Türkiye’de 25 milyon aktif SGK’lı birey var, 16 milyon da emekli ve pasif var. Ülkenin yarısından fazlası ve aileleri gerçekten büyük bir potansiyel oluşturuyor. Biz bütçeye uygun ve esnek ürünlerle bu potansiyeli değerlendirmek isteyen acentelere güçlü destek sunuyoruz. Acentelerin önümüzdeki dönemde bunu değerlendireceğine eminim. Biz de desteğe sonuna kadar hazırız. Sadece sağlık branşında değil hemen hemen pek çok branşımızda kampanyalarımız oluyor. Acentelerin de bu kampanyaları iyi takip edip onlardan faydalanmaları kendi gelirleri açısından önemli” dedi.

Agresif değil, rasyonel bir şirketiz

Sektörde yılın son çeyreğinde rekabetin artacağına dikkat çeken Bayram, fiyatlamada sürdürülebilirliğin öncelikleri olduğunu vurgulayarak, “Son çeyrekte sektörde rekabetçi bir ortam olacak. Biz agresif değil, rasyonel bir şirketiz. Doğru yerde, doğru hareketi doğru fiyatlamayla yapmak zorundayız. Çünkü sürdürülebilirlik bunu gerektiriyor. Yaptığımız fiyatlamaların aktüeryal temellere dayanması sürdürülebilirlik açısından çok önemli. Ticari kararlarımız elbette olacak ama fiyat dalgalanmaları sektöre olan güveni sarsabilir. Bu nedenle fiyatlamanın rasyonel olması son derece önemli” dedi.

Hacim artarsa fiyatlar da makul seviyelere gelir

Mapfre Sigorta olarak sigortalılara uygun fiyatlı ürünler sunmayı hedeflediklerini ifade eden Bayram, maliyet artışlarının ancak büyüyen portföylerle dengelenebileceğini söyledi. “Amacımız uygun fiyatlı ürünler sunmak” diyen Bayram, şöyle devam etti. “Enflasyon, hastanelerin artan maliyetleri gibi unsurlar teknik olarak fiyatlara yansıyor. Bunun çözümü hacmin artması. Portföy yaşlanırken maliyetler artarken fiyatı makul tutmak zorlaşıyor. Ama hacim artarsa içeriye genç sigortalılar girerse fiyatların daha makul seviyelere geleceğini düşünüyorum.”

Hastanelerle iş birliği, sağlık sigortasında kritik önemde

Özel hastanelerle sigorta şirketleri arasındaki iş birliğinin önemine değinen Bayram, sektörde sağlanan hizmet kalitesini anlattı. İspanya’daki sigorta uygulamalarını örnek vererek Türkiye’deki sistemle karşılaştırma yapan Bayram, “İspanya’da provizyonu sigortalı kendisi alıyor. Giriyor sisteme evraklarını yüklüyor, doktorla olan ön görüşmesini veya tanısını anlatıyor ve provizyonu kendi kendine alıyor. Bizde ise sigortalı gidiyor bankoya, ondan sonra suya sabuna karışmıyor. Oradaki banko görevlisi bütün işlemleri sigorta şirketiyle birlikte hallediyor. Bu İspanyol meslektaşlarımıza onlara çok enteresan, ilginç geldi; sigortalı memnuniyeti anlamında gerçekten farklı bir davranış olarak gördüler. Bu sistem Türk sigortacılığı açısından da gurur verici” dedi.

Suiistimal, toplam maliyeti artırır

Bayram, sağlık sigortasında suiistimalin azaltılmasının önemine dikkat çekti ve iyi niyet prensibinin altını çizdi. Sigortacılıkta karşılıklı güvenin temel bir prensip olduğunu vurgulayan Bayram, “Bu iyi niyet karşılıklı. Sadece sigortacıların değil, sigortalıların da iyi niyeti önemli. Çünkü aramızda bir sözleşme var. Suistimaller ne kadar az olursa toplam maliyet düşer ve sigortalılara daha uygun primler sunulabilir” dedi. Suiistimalle mücadelede tüm paydaşların sorumluluk taşıdığını belirten Bayram, “Suiistimale hep birlikte; gerek kamu gerek hastaneler gerek bizler, gerek sigortalılar mücadele etmeliyiz. Toplumsal ahlakın da temeli aslında bu” ifadelerini kullandı.

Sosyal devlette sağlık, ortak sorumluluk

Bayram, kamunun destekleyici rolüne işaret ederek, “Kamunun desteği önemli. Sosyal devlette sağlık son derece önemli, biz de burada üzerimize düşeni yapmak istiyoruz. Kamunun ve otoritenin bizi desteklemesi önemli; bu desteği de görüyoruz.” Özel sağlık sigortalarında bekleme süreleri ve ömür boyu yenileme güvencesi gibi konularda yürütülen çalışmalara değinen Bayram, şunları söyledi: “Şu anda özel sağlık sigortalarında bekleme süreleri ve ömür boyu yenileme güvencesi ile ilgili standardizasyon üzerinde bir çalışma var; sigortalar birliğiyle SEDDK arasında yürütülüyor. Bu çalışmanın verimli olacağına inanıyoruz.”

Teşviklerle sektör desteklenebilir

Bayram, devlet teşviklerinin sektöre sağlayacağı katkıya da değinerek, “Birtakım teşviklerle sektör desteklenebilir. Örneğin birikimsiz hayat sigortalarının yarattığı vergi avantajı, bize de bir destek olarak yaratılabilir mi? Ya da personeline sağlık sigortası yapan kurumlara birtakım avantajlar sağlanabilir mi? Pandemi döneminde kısa çalışma için işsizlik sigorta fonundan destek sağlanmıştı; bu tür çalışmalar bizim için önemli. Bunlarla ilgili çalışma grupları oluşturulması ve tüm paydaşlara fayda sağlayacak çalışmalar yapılmasını gerekli buluyorum” dedi.

Sigorta Ekranı:

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER