Bina tamamlama sigortasının afetlere hazırlık kapsamında OVP’de yer almasından memnuniyet duyduklarını söyleyen Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, 2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programa göre bina tamamlama sigortasının yaygınlaştırılacağını ancak bunun için bazı düzenlemelere ihtiyaç olduğunu söyledi.
Geçtiğimiz günlerde açıklanan ve 2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Programa (OVP), ilk defa bina tamamlama sigortası da girdi. Bu kapsamda, bina tamamlama sigortasının yaygınlaştırılmasına ilişkin çalışmalarla birlikte sigortanın oto denetim rolü hayata geçirilerek inşaat kalitesinin yükseltilmesini teminen yapı denetim sürecinde yer alan kişi ve kuruluşların mesleki sorumluluk sigortası ve yapı müteahhitlerinin yapı sorumluluk sigortası yaygınlaştırılacak.
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Maher Holding Sigorta Grubu Başkanı Ahmet Yaşar, afetlere hazırlık anlamında, özellikle bina tamamlama sigortasının OVP’de yer almasını memnuniyetle karşıladıklarını söyledi.
Yaşar, yapı ve sigorta kavramlarının birbirinden ayrı tutulamayacağına dikkat çekerek “Bina tamamlama sigortası hem depreme dayanıklı konut yapımında hem de kentsel dönüşümde kritik öneme sahip. Projeden konut almanın ya da arsa karşılığı konut sahibi olmanın en büyük risklerinden biri, binanın veya projenin tamamlanmaması. Bu gibi endişeler yaşamamak için satın alma işleminden önce müteahhitten o bina için bina tamamlama sigortası istenirse tüm bu endişeler yersiz hale gelir. Bina tamamlama sigortası ile sigorta şirketi, sigortalayacağı inşaat şirketinin mali yapısını, tecrübelerini inceleyecek. Sigortacı, inşaat şirketini riskli görür, projeyi bitiremeyeceğine karar verirse; sigorta yapmayacak ya da ek teminatlar isteyecek. Riskli görmezse, bina tamamlama sigortasını yapacak. İnşaat süresi içinde şirket, sigortacıya karşı yükümlülüklerini yerine getirmez, mali yapısını bozacak girişimler içinde bulunur ya da eksik malzeme kullanımı gibi yollara saparsa; sigorta şirketi sözleşmeyi sona erdirecek ve bunu da yetkili kurumlara bildirecek. İnşaat süresi içinde müteahhit iflas eder, konutları sahiplerine teslim edemezse; devreye sigorta şirketi girecek, konut için o tarihe kadar ödenen tüm bedeli tüketiciye ödeyecek ya da sigorta şirketi, inşaatın tamamlanmasını sağlayacak, tüketiciye konutu teslim edecek” dedi.
Kentsel dönüşüm sürecinde de ihtiyaç var
Bina tamamlama sigortasının kentsel dönüşüm sürecinde de çok önemli olduğunu vurgulayan Yaşar, “Ülkemizde kentsel dönüşüm projelerinde yaygın olarak kullanılan arsa payı, kat karşılığı inşaat sözleşmelerinde risk arsa sahipleri üzerinde bulunmaktadır. Yüklenicilerin ve finansal kurumların yüklendiği risk düşüktür. Zaman zaman arsa sahipleri, daha fazla getiri talebiyle, risklerini daha fazla artırabilmektedir. Oysa kentsel dönüşüme konu projelerdeki arsa sahipleri, genel olarak ülkemizde gelir seviyesi yüksek olmayan kesimlerden gelmektedir ve üzerlerinde tuttukları risk açısından ve risk gerçekleştiğinde yüklenecekleri zarar bakımından korunmaları gereken kesimlerdir. Bu risklerin kontrol altında tutulması ve oluşabilecek zararların yüklenilmesi açısından sigorta şirketleri ve bina tamamlama sigortaları en gerçekçi araçlardır. Sigorta şirketlerinin dahil edilmediği kentsel dönüşüm projeleri ülkemizde sistemik risk oluşturabilecektir” diye konuştu.
Uygulamaya yönelik düzenlemelere ihtiyaç var
Bina tamamlama sigortasının 2018’den beri uygulandığını hatırlatan Yaşar, sigorta sürecinde bazı sıkıntılar olduğunun altını çizerek “Sigorta Ticaret Bakanlığı kapsamında uygulamaya girdi ve maketten konut satışına yönelik uygulamaya alındı. Ancak bugün gündemde kentsel dönüşüm var. Kentsel dönüşüm Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın konusu. Bakanlık da bina tamamlama sigortasının kullanılabilmesi için düzenleme beklentisi içinde. Bu konuda Türkiye Sigorta Birliği, SEDDK ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile ortaklaşa yürütülen çalışmalar tamamlanmak üzere. Sanıyorum kısa süre içerisinde SEDDK düzenlemelerini tamamlayarak bir paket halinde taslağı görüşe açacak. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın beklediği düzenlemeler gerçekleştirilecek ve önündeki engeller kalkacak. Bir engel de bankalar karşısında haksız rekabete uğramamak adına kefalet ve bina tamamlama kefalet sigortalarında alınacak ipotek ve rehinler için vergi ve harç istisnası getirilmesi. Sanıyorum bu iki düzenleme yapıldığında bina tamamlama sigortasının önünde engel kalmayacak. Bu açıdan değerlendirildiğinde bina tamamlama sigortasının Orta Vadeli Program’da yer alması kritik öneme sahip” açıklamalarında bulundu.