Oto sigortalarında bir zarar dönemi yaşadık. Bunun çeşitli sebepleri vardı. Dünyada sigortacılık alanında yapılmış bir araştırmaya göre, sigortacılıkta ana başarısızlık nedenleri şöyle saptanmış (Redmann&Scudellari):
▼ Uygun olmayan reasürans
▼ Sahtecilik
▼ Yetersiz provizyonlar
▼ Hızlı büyüme
▼ Underwriting yönetimi ve operasyonel risk
▼ Yetersiz prim gelirleri
▼ Maliyet kontrol yetersizliği
▼ Tecrübesiz ve kapasitesiz yönetim
▼ Hızlı, yeterince değerlendirilmemiş yatırım kararları
Biz fazla yorumlamadan böyle alt alta sıralayalım da, herkes kendi başarısızlığındaki etkeni bulsun. Kiminin derdi sahteciliktir, kimininki ise kapasitesiz yöneticilerdir.
Fakat, bu saptamayı yaptıktan sonra geçmişe takılmak istemiyoruz. Biz geleceğe ilişkin umutlarımızı muhafaza etmek istiyoruz. O nedenle oto sigortalarının geleceğine dönük önemli saydığımız hususların altını çizmek istiyoruz.
- Primlerin genel seviyesinin yükselmesi,
- Örneğin İstanbul’ daki anlaşmalı tutanak sayısının yıllarda daha fazla olması,
- Trafik kazalarında ölümlerin sayısının oransal olarak azalması
- Karayollarında ve büyük metropollerde EDS sistemlerinin yaygınlaşması,
- EDS sistemlerini kuracak belediyelere o beldedeki trafik cezalarından pay verilmesi ve bunun belde için bir kazanç kapısı olarak özendirilmesi
- Alkol denetimlerinin artırılması
- Uyuşturucu denetim cihazlarının yurda getirilerek karayolu denetimlerinde kullanılacak olması. (Sigorta şirketleri son yıllarda uyuşturucu nedeniyle kaç tane hasar dosyası reddetti acaba? Ya da trafik sigortalısına rücu etti? Çıkacak mı, emin bile değiliz. Oysa ülkemizin uyuşturucu gibi bir gerçeği var ve genellikle de bu zararlı alışkanlığa sahip sürücülerin çok lüks otomobilleri caddelerde dolanıp kaza yapıyorlar).
- Sayıştay’ın 2008 yılında düzenlediği muhteşem araştırma (internetten edinilebilir) meselenin nasıl objektif ele alındığını göstermesi ve konunun tüm yönleriyle mercek altına alınmış olmasıyla eşsizdir. Örneğin Fahri Trafik Müfettişlerinin (FTM) bile kendilerinin aldıkları trafik cezaları incelenmiştir. Çarpıcı olsun diye yazalım. Örneğin Adana’ daki 268 FTM’den 259’u kural ihlali yapmıştır. Yani yüzde 96’sı kural ihlalini kendisi yapmış! Keşke bu araştırma tekrarlansa da süreçteki gelişmenin yönünü görebilsek. Fakat başlı başına bu çalışma bile önemli kararlara kaynaklık etmektedir.
- Otolardaki güvenli sürüşe ilişkin yenilikler.
- En önemlisi ise TÜVTÜRK ve Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan, karayollarındaki sürüşe elverişli olmayan araç sayısı. Bu konuda hem emniyet hem de sigorta şirketleri bir dizi ortaklaşa çabaya girerek en azından ödedikleri hasarları rücu edebilirler. Kazalara bunlar sebep oluyor.
- Belli başlı gelişmeleri saydıktan sonra oto sigortacılığı branşında bazı kararların alınma zamanı yaklaşıyor diyebiliriz. Günümüzün sorunu olan zarar, uzun vadede kâra dönüşecektir diye öngörüyoruz. Sadece lütfen bari bu sefer hatalı yönetim kararları almayalım
