Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “Marmara Depreminin gerçekleştiği 1999 yılında sigortalılık oranının düşük olması nedeniyle meydana gelen 20 milyar dolarlık hasarın sadece yüzde 5’i sigorta şirketleri tarafından karşılanabildi. O dönemde ülke genelinde sadece 500 bin civarında konut, deprem teminatlı konut sigortası güvencesi altındaydı. Bugün her iki konuttan biri DASK güvencesi altında. DASK’ın tek bir hasarda ödeme gücü yaklaşık 17 milyar TL” dedi.
Büyük can ve mal kaybına neden olan, 18 bin 373 kişinin hayatını kaybettiği, yaklaşık 40 bin kişinin yaralandığı, 130 binin üzerinde binanın yıkılarak 380 bine yakın konut ve işyerinin zarar gördüğü Marmara Depremi’nin üzerinden 19 yıl geçti.
Her iki konuttan biri DASK’lı
Uluslararası Afet Veri Tabanı EM-DAT sitesinde yer alan bilgiye göre yarattığı 20 milyar dolar ekonomik kayıp ile 1900 – 2009 yılları arasında meydana gelen depremler arasında 6. büyük deprem olarak belirlenen Marmara Depremi’nin 19. yılı nedeniyle açıklama yapan Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen şunları söyledi:
“Marmara Depreminin gerçekleştiği 1999 yılında sigortalılık oranının düşük olması nedeniyle meydana gelen 20 milyar dolarlık hasarın sadece yüzde 5’i sigorta şirketleri tarafından karşılanabildi. O dönemde ülke genelinde sadece 500 bin civarında konut, deprem teminatlı konut sigortası güvencesi altındaydı. Bugün her iki konuttan biri DASK güvencesi altında. DASK’ın tek bir hasarda ödeme gücü yaklaşık 17 milyar TL.”
Zorunlu deprem sigortası yeterli değil
Olası İstanbul depreminin 150 milyar dolar ekonomik kayba neden olacağını öngördüklerini belirten Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, meydana gelen hasarın 15 milyar dolarının sigorta sektörü tarafından karşılanacağını söyledi. Zorunlu deprem sigortasının binanın kaba inşaat halini kapsadığını, eşya ve arsa değerini karşılamadığını, konutun değeri ne olursa olsun en yüksek teminatın 190 bin TL olduğuna da işaret eden Uğur Gülen, şöyle dedi:
“Konutun değerinin DASK tarafından verilen teminat tutarını aşması durumunda, sigortalıların aşan kısım için konut sigortası ile ek teminat alması gerekiyor. İhtiyaç sadece konutun yeniden inşası değil, geleceğe umutla bakılmasına olanak tanınmasıdır. İş durumu kaybı, acil temel ihtiyaçların giderilmesi gibi kazazedelerin hayatlarına kaldıkları yerden devam edebilmelerini sağlayacak ihtiyaçların giderilmesi önemli. Bu da DASK’ı destekleyici ek sigortalarla mümkün.”
İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi
Depremlerin sadece konutları değil aynı zamanda işyerleri ve fabrikaları, dolayısıyla tüm ekonomiyi risk altına soktuğunu hatırlatan Uğur Gülen, özellikle ekonominin dinamosu olan KOBİ’lerin yanı sıra her büyüklükteki şirketler için tasarladıkları İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi ürünü ile ilgili de şu bilgiyi verdi:
“İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi ürünümüzle ekonomik hayatı güvence altına alıyoruz. İşim Sarsılmaz Deprem Güvencesi, ekonomimizin en büyük itici gücü olan KOBİ’lerimizin yanı sıra her büyüklükte şirkete hitap ediyor. Olası bir deprem sonucunda herhangi bir maddi zarar görmese de genel durum dolayısıyla işlerini devam ettiremeyen iş yeri sahiplerimizin tazminatları, bulundukları bölgedeki depremin şiddetine göre eksper sürecine gerek kalmadan ve hasar şartı aranmaksızın banka hesaplarına en geç 10 gün içerisinde yatırılıyor”
En yüksek sigortalılık oranı Marmara’da
DASK verilerine göre, Türkiye’deki sigortalılık oranı yüzde 48,60. Bölgesel olarak incelendiğinde Marmara yüzde 58,60’lık sigortalılık oranı ile ilk sırada yer alırken, Marmara Bölgesi’ni, yüzde 46,60 ile İç Anadolu, yüzde 47,30 ile Ege, yüzde 41,40 ile Akdeniz, yüzde 41,20 ile Karadeniz, yüzde 34,40 ile Güney Doğu Anadolu, yüzde 38,20 ile Doğu Anadolu Bölgesi takip ediyor.