22 Kasım 2024, Cuma
spot_img

Nükleer tesisler için sigorta havuzu kurulacak

TBMM Genel Kurulunda kabul edilen Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi, nükleer tesislerin sigortalanması ile ilgili önemli düzenlemeler içeriyor.

Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi‘ne göre nükleer tesis kurup, işletecekler ve nükleer enerji alanında faaliyet gösterecek olanlar zorunlu olarak sigortalanacak. Sigorta ihtiyacı için Nükleer Sigorta Havuzu kurulacak. Ödeme planında, can kaybı veya kişilerin sağlığına verilen zararlar öncelikle tazmin edilecek.

Nükleer Düzenleme Kanunu Teklifi, TBMM Genel Kurulunda kabul edildi. Kanun teklifinde nükleer tesislerin sigortalanması ile ilgili de düzenlemeler mevcut.
Kanuna göre nükleer tesis kurup, işletecekler ve nükleer enerji alanında faaliyet gösterecek olanlar zorunlu olarak sigortalanacak. Sigorta ihtiyacı için Nükleer Sigorta Havuzu kurulacak. Nükleer tesis işletenler, 80 milyon euro tutarında sigorta yaptıracak. İşletene sigorta yaptırma veya teminat gösterme zorunluluğu getirildi. Ödeme planında, can kaybı veya kişilerin sağlığına verilen zararlar öncelikle tazmin edilecek. Can kaybı ile kişilerin sağlığına verilen zararlarla ilgili tazminat talepleri, nükleer hadisenin gerçekleştiği tarihten itibaren 30 yılın, diğer nükleer zararlarla ilgili tazminat talepleri nükleer hadisenin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımı olacak.

Sigorta sadece nükleer hadisede kullanılacak

Nükleer tesis işletenler, her bir nükleer tesis veya taşıma faaliyeti için belirlenen üst sınır tutarında ve kurum tarafından belirlenen zamanda ve şartlara uygun sigorta yaptırmak veya başkaca bir teminat göstermek zorunda olacak. Nükleer maddelerin Türkiye’nin egemenlik alanında yapılacak transit geçişlerinde işleten, 80 milyon euro tutarında sigorta yaptıracak veya teminat gösterecek. Sigorta ya da teminat, kuruma yazılı olarak en az 2 ay önce sigorta şirketi veya nükleer sigorta havuzu ya da teminat veren tarafından bildirimde bulunulmadan askıya alınamayacak veya iptal edilemeyecek. Söz konusu sigorta ya da teminatın nükleer maddelerin taşınmasına ilişkin olması halinde sigorta ya da teminat taşıma sırasında askıya alınamayacak veya iptal edilemeyecek. Yaptırılan sigorta ya da gösterilen teminat sadece bir nükleer hadise durumunda nükleer zararın tazmini için kullanılabilecek. İşletenin Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu uyarınca merkezi yönetim kapsamındaki kamu idaresi ya da sermayesinin tamamının kamuya ait olması halinde, işleten sigorta yaptırma veya teminat gösterme yükümlülüğünden muaf tutulabilecek. Bu durumda nükleer hadise sonucu meydana gelen nükleer zararın devlet tarafından ne şekilde taahhüt edileceğine ilişkin usul ve esaslar, Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenecek.

Eksik teminat karşılanacak

İşletenin belirlenen yükümlülüklerine sigorta sağlanabilmesi amacıyla bir nükleer sigorta havuzu kurulacak. İşleten belirlenen sigorta ya da teminat yükümlülüklerini yurt içinden veya uluslararası piyasalardan kısmen veya tamamen sağlayabileceği gibi nükleer sigorta havuzundan da sigorta yapılmasını talep edebilecek. İşletenin sigorta ya da teminat bulamaması veya işleten tarafından sunulan sigorta ya da teminatın belirlenen miktarlardan az olması durumunda eksik kalan miktar, Cumhurbaşkanınca belirlenecek usul ve esaslara göre karşılanacak. Bir nükleer hadise sonrasında mevcut sigorta ya da teminatın belirlenen miktarları karşılamaması durumunda eksik kalan miktar, Cumhurbaşkanınca belirlenecek usul ve esaslarla karşılanacak ve işletene rücu edilecek. Kanunu Teklifi’ne göre, nükleer zararın tazmini şekli ve tutarı kusursuz ve münhasır sorumluluk ilkesi esas alınarak Türk Borçlar Kanunu hükümleri uyarınca tayin edilecek.

Nükleer Zarar Tespit Komisyonu kurulacak

Nükleer zarar gören kişiye sosyal sigortalar, özel sigortalar ve genel sağlık sigortasına ilişkin mevzuat uyarınca ayrıca yapılan ödemeler nükleer zarar görenin bu bölümde yer alan hükümler uyarınca alacağı tazminat tutarından düşülecek. Nükleer zarar gören kişiler, zararlarının tazminini, sorumluluk sınırları içinde doğrudan işletenden talep edebilecekleri gibi sigortacıdan, nükleer sigorta havuzundan ve diğer teminat verenlerden de talep edebilecek. Nükleer zararın belirtilen sorumluluk miktarı sınırlarını aşmasının beklendiği durumlarda nükleer hadisenin meydana geldiği tarihten itibaren en geç 2 ay içinde Cumhurbaşkanınca nükleer hadise sonucu meydana gelen nükleer zararların tazmini için nükleer zarar görenler tarafından yapılan başvuruları değerlendirmek ve başvurular hakkında karar vermek üzere Nükleer Zarar Tespit Komisyonu kurulacak. Komisyonun giderleri Bakanlık bütçesinden karşılanacak. Komisyon kurulması halinde, nükleer hadise sonucu meydana gelen nükleer zararlar komisyon marifetiyle tazmin edilecek. İşletenin sorumluluk sınırına giren tutar, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından işletenden veya onun sigortacısından ya da işleten tarafından gösterilen teminatın paraya çevrilmesi suretiyle tahsil edilecek. Komisyon, yapacağı ilanlarla en az bir yıllık bir süre tanıyarak ve sürenin bitiş tarihini belirleyerek, nükleer zarar gören kişilerin komisyona veya belirleyeceği diğer makamlara başvurmalarını isteyecek. Nükleer zarar gören kişiler tarafından komisyon kurulmadan önce nükleer zararların tespiti veya tazmini amacı ile açılmış olan davalarda, mahkemece karar verilmesine yer olmadığına ve tarafların yaptıkları masrafların üzerinde bırakılmasına dosya üzerinden kesin olarak karar verilecek, vekalet ücretine hükmedilmeyecek.

Ödeme planında, can kaybı veya sağlığa verilen zararlar öncelikli

Usulüne uygun başvuru yapanlara ödenecek tazminatların toplam tutarının sorumluluk miktarı sınırı aşan durumlarda komisyon, sorumluluk miktar sınırını teşkil eden meblağı paylaştıracak bir ödeme planı yapacak. Ödeme planında, can kaybı veya kişilerin sağlığına verilen zararlar öncelikle tazmin edilecek. Sorumluluk miktarı sınırının aşıldığı kısım için Cumhurbaşkanı uygun göreceği tedbirleri alacak.

Zaman aşımı 10 ile 30 yıl arasında

İşleten, sigortacı, nükleer sigorta havuzu, diğer teminat verenler ve devlet, nükleer zararı ortaya çıkaran nükleer hadiseye kasıtlı olarak sebep olan gerçek kişiye karşı rücu hakkına sahip olacak. İşletenin, aralarındaki sözleşmede açıkça belirtildiği takdirde, sözleşmede belirtilen kapsam ve şekilde sözleşme yaptığı kişiye karşı da rücu hakkı bulunacak. Nükleer zararların karşılandığı haller hariç, tazminat talepleri nükleer zarar gören kişinin zararı ve sorumlusunu öğrendiği tarihten itibaren belirlenen zaman aşımı süresi henüz tamamlanmamışsa 3 yıl geçmekle zaman aşımına uğrayacak. Can kaybı ile kişilerin sağlığına verilen zararlarla ilgili tazminat talepleri, nükleer hadisenin gerçekleştiği tarihten itibaren 30 yılın, diğer nükleer zararlarla ilgili tazminat talepleri nükleer hadisenin gerçekleştiği tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımı olacak. Rücu hakkı, rücu hakkına sahip kişinin rücu edeceği kişiyi öğrenmesinden ve tazminatı ödemesinden itibaren 3 yılın ve her halde tazminatın tamamının ödendiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacak.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER