Hayatımız Sigortalı Dergisi Yazarı Uzman Eksper Mustafa Nazlıer, COVID-19 sürecini sigorta sektörü açısından değerlendirdi. Nazlıer’in “COVID Notları” başlığını attığı makalesi şöyle…
Dinamik süreç yönetimindeyiz. Kriz ve kaosu anlık, günlük ve en fazla haftalık değerlendirebiliriz. Kısa vade planlamaları 3 ayı kapsayabilir. Her değişen ve yeni gelişen duruma göre aksiyon almak zorunlu. Yapamayan geride kalır, kaybeder.
Sokağa çıkma yasağı getirilmemeli, getirilemez. Kaç ülke bu tür bir kararı alıp gereğini sağlayabilir, sorgulamak lazım. Ekonomik etkileri kısa, orta ve uzun vadede değişecek. Üretim olmaz ise tükeniş, virüsün etkisinden fazla olur. Üretim deyince; ilaç, gıda, enerji ve daha önemlisi hizmet üretmek. Risk Yönetiminin tam zamanı ve hatta sadece risk yönetimi….
Daha önce deneyimlenmeyen bir süreci yönetmenin en iyi yolu; paylaşmak. İyi niyet ve samimiyet ile karşılıksız paylaşmak.
Neler yaşıyoruz ve yaşayacağız, tam olarak tanımlanamaz ancak kısa süre içinde neler oluyor bilerek yarını düşünmek gerekiyor.
- Hasar virüs tanımıyor. Yangın, fırtına, sel, makine kırılması ve cihaz bozulmaları devam ediyor.
- Hastahane hasarları arttı ve daha da çoğalacak.
- Medikal sektörü değişken pikler yaşıyor. Tedarik güçlükleri var. Maliyet önemli değil, malzeme yok. Hizmet yok.
- Hırsızlık hasarları başladı ve maalesef çok daha fazla artacak. Koşullar rutin uygulamaları olanaklı kılmıyor. Hırsızlık mı, emniyeti su istimal mi, doğrudan fraud mu?
- Kendini yaktı mı, soydu mu, koruyamadı mı, hasarı artırdı mı? Yoksa bugünki koşullar bulunmaz fırsat mı?
- Zaten satış güçlüğü var iken yeni iş heyecanı ile aracılık hizmeti verenler bilmeden bir fraudun parçası olacak mı? Bunu önleyecek bilgiye sahip mi?
- Olağan koşullarda risk analizi yapılamaz iken saha çalışması yapılabilecek mi?
- Poliçe yenilemelerinde değişen riskler için saha ziyareti olacak mı?
- Sokağa çıkılamaz ve seyahat edilemezken kim hangi işi nasıl yapacak?
- İş hayatı için öncelik nedir? Kimlerde olmalıdır? Mavi, beyaz, sarı yakalılar ne yapmalı?
Renkli Yakalar Nedir: Beyaz, mavi ve altın yaka hakkında kısaca bilgi vermek gerek. Yaka renkleri işçi sınıfına üyeliğinin tanımı yaptığı, işin niteliğine göre beyaz, mavi ve altın yaka şeklinde isimlendirilir ve bu isimlendirme gelir, iş alanı ve eğitim göz önünde bulundurularak yapılır. Ancak akademik sosyal sınıf çalışmalarında bu bireyler kategorilendirilirken işçi sınıfı üyesi olarak ele alınır; yüksek nitelikli işçi, vasıfsız işçi gibi.
Çalışanlar arasındaki bu renk ayırımı “İş Kanunu” veya “diğer mevzuatlar” kapsamında değildir ve bu konuda herhangi bir düzenleme yoktur.
1- Beyaz Yaka:
Bu terim 1930’larda büro, idari ve yönetimsel işlevlerle bağlantılı olarak Amerikalı bir yazar olan Upton Sinclair tarafından kullanıldı. Beyaz yakalı işçi, genellikle ticari kâr amaçlı bir kuruluşta görev alan ofis çalışanlarına denilir. Beyaz yakalılar, bedensel değil de daha çok zihinsel gücüyle, masa başında çalışır. Memurdan yönetici pozisyonuna kadar geniş bir grup bu kapsam içinde yer alır. El emeğine dayanmayan işlerde çalışan beyaz yaka daha çok idari ve araştırma geliştirme işlerinde faaliyet gösterir. Bu grup teknolojiyi de ağırlıklı olarak kullanır. Beyaz yaka için üretim planlama, mühendislik, üretim yönetimi, kalite yönetim ve kontrol, laboratuvar, Ar-Ge, bakım onarım, depolama, sevkiyat, pazarlama ve satış başta olmak üzere pek çok farklı pozisyondan bahsedilebilir.
2- Mavi Yaka:
İşçi sınıfının bir üyesi olan mavi yakalı işçi, el işi yapan ve saat başına ücret alan ya da yapılan işin miktarı için ücret ödenen çalışanlara verilen isimdir. Bu terim ilk olarak 1924’de kullanılmıştır. Mavi yakalılar bedensel gücüyle maaş veya süreli ücret karşılığı çalışan işçilerden oluşur. Mavi yakalılar el emeğine dayanan işlerde çalışır. Mal veya hizmet üretimi yapan bir işletmede, arazide, sahada veya üretim tezgahı başında birebir emek sarf eden ve zihin gücüne oranla daha fazla beden gücüne dayalı işlerde çalışan mavi yaka, maaş dışında parça başına, saatlik veya yevmiye ile de ücretlendirilebilirler.
3- Sarı (Altın) Yaka:
Son yıllarda beyaz yakalı ve mavi yakalı çalışanlara ek olarak altın yakalı çalışan kavramı ortaya çıkmıştır. Sarı yakalılar iyi eğitim görmüş, yüksek vasıflı, teknolojiyi çok iyi kullanabilen üst düzey beyaz yakalılar için kullanılan bir tabirdir. Bu sınıfa dahil olanların en önemli özellikleri, mevcut olan yüksek teknoloji ürünü iletişim olanaklarını, bilgisayarları ve teknolojiyle çalışan her türlü araçları kullana bilmeleridir. Teknolojinin üst düzeyde kullanıldığı alanlarda ve sorunların olduğu firmalarda büyük ücretlerle transfer ve istihdam edilirler, genelde özerk çalışırlar. Şirket sekreteri, yeminli mali müşavirler, cerrahlar, anestezi uzmanları, mühendisler ve avukatlar gibi yüksek maaş talebinde bulunabilecek çok yetenekli profesyonelleri kapsamaktadır.
Yukarıda bahsedilen beyaz, mavi ve altın yakalılara ek olarak farklı yaka renkleri de kullanılmaktadır.
Kırmızı Yaka: Kırmızı yakalılar her türden devlet işçilerini kapsamaktadır.
Gri Yaka: Gri yakalılar yetenekli teknisyenleri kapsamaktadır.
Yeni Yaka: Geleneksel olmayan eğitim yollarıyla çağdaş teknoloji endüstrisinde çalışanları kapsar.
Turuncu Yaka: Mahkumlar tarafından giyilen turuncu renkten dolayı, hapishane işçilerini kapsar.
Yeşil Yakalı: Çevre ve yenilenebilir enerjiye ilişkin çok çeşitli mesleklerde çalışanları kapsar.
Scarlet Yaka: Seks endüstrisinde çalışanlar kapsar.
Sanal Yaka: Robotlar gibi hem fiziksel hem de sanal olarak manuel işleri tekrarlayan görevlileri kapsar.
Kara (Siyah) Yaka: Madencilik veya petrol sondajı gibi işçilerin ile yasadışı mesleklerde çalışanları tanımlamak için kullanılmıştır.
Pembe Yaka: Pembe yakalı işçiler hizmet sektöründe çalışan işçi sınıfının bir üyesidir. Garsonlar, perakende satış memurları, satış görevlileri ve halkla ilişkileri içeren diğer birçok pozisyonda çalışırlar.
- Herkes kendi riskini yönetecek. Sigorta sektörü ne yapmalı?
- Eksperim… Adana’daki yangına Ankara’dan gideceğim. Benden hizmet isteyen sigorta şirketi sahada yapılacak işler dışında sigortalısına sahip olduğumu süreç yönetim bilgi ve tecrübemi sunmam için atama yapıyor. Sahip olduğumu tecrübe ve bilgi yıllar ve olayların sayısı ile orantılı. Bu koşullarda nasıl gideceğim?
- Sahip olduğum yeteneklerin tamamı için bir başka alternatif var mı?
- Video ve resimler ile oto dışı hasarı asla yönetilemez. Sigorta değeri ve bedeli oranı için saha ziyareti şart. Kök sebep analizi ve rücu için şart. Moralite ve poliçe bilgilerinin teyidi için şart.
- Sigortalıya destek olmak, yol göstermek, kurtarma ve hasra önleme çalışması için koordinasyon yapmak şart.
- Kök sebep, rücu, yakın sebep analizi, sigorta değeri, hasar azaltma ve kurtarma, enkaz kaldırımına başlama yönetmeleri, sovtaj ve hasar tespiti, tespit edilen hasarın değerlendirilmesi ve zarar / hasar ile tazminat tespitini sağlamak şart.
- Resim ve video genel değerlendirme ve anlama aşamasında ilk adım. Gerisi profesyonel hizmettir.
- Nasıl gideceğim, niye gideceğim, neden gideceğim?
- Bir çok tesis, kamu kurum ve kuruluşları bizi bekliyor. Sadece tazminat için değil. Çözüm önerisi ve riskin yönetimi için.
- Ne için, kim için?
Bunun adı AŞKTIR.
Oto dışı eksperliği kamu hizmetidir. Afet yönetimi dahil her konuda en yüksek bilgiye ve saha deneyimine sahip kişi sigorta eksperidir. Muadili veya benzer işi yapacak olan yoktur. Sayısız tecrübe ve bilgi ile bir dron gibi tüm sahayı hasar yönetmenine aktarır. Karar alıcıların tamamını etkiler ve huzur ile inanarak karar alınmasını sağlar. Ama bir yere gidemiyoruz. 2020 yılına kadar geldik hala kimiz ne yapıyoruz anlatamadık. Bir ücret karşılığı bu gün ki koşullarda kimse bu işi yapmaz. Bunun adı AŞKTIR. Meslek aşkıdır.
Uçaklar da durduğuna göre 1200 kilometre yolu bir otelde bile kalmadan özel aracımız ile gidip dönmeyi sağlayan şey para değil. Sigorta sektörü ile olan ilişkimiz her zaman olağan üstü durumlar içindir. Güneşli güzel günlerin partneri biz değiliz. Kötü ve her zaman en kötü koşulları da çalışan, sadece bunun için çalışan!.. Bir yer yanmadı ise ölü ve yaralı yok ise afet olmadı ise kim arar eksperi?..
- 1 ay sonra ekonomik yoksunluk kimleri kararından ve duruşundan vaz geçirecek? Poliçesi olanların bir kısmı henüz bir hasar olmasa bile bu gün ‘acaba’ diyor!
- Durarak zarar eden işletmeler var. Durarak hasarı olan işletmeler var, durarak tamamen yok olan işletmeler de var.
- Son 15 günde hızla artan Leasing hasarları çok dikkat çekici… Çalışmayan makine, kredisini de ödeyemez iken birden çalınıyor veya yanıyor. Açıklamak zor. Banka ile sigortacı baş başa. Olağan koşullarda 1 dosya detaylı incelenir ama birikme ve yığılma olur ise ne olacak?
- Hukuk 1 ay durdu. Rutin süreçler çalışmayacak. Hukuki süreçleri olan veya olması için çaba verdiğimiz dosyalarda bu aşlamaları nasıl geçeceğiz?
- Herkesin fikri var veya üretiyor ama delil yok?
- Yangına kim müdahale edecek, kim temizlik yapacak ve kurtaracak?
- Enerji sektörü baştan sona felaket. Yedek parça ve hizmet tedariği kalktı. Kâr kaybı ve iş durması makul süre ile sınırlı. Mevcut durum mücbir sebebe giriyor. Kimse kimseye dava açamaz. DSÖ pandemi ilan etti. Kamu, sokağa çıkma sınırı getirdi. Onarımı kim, hangi malzeme ve yetenek ile yapacak? Korunmak olanaklı mı?
Henüz başındayız. Oto dışı eksperlerine dolaşım izni tercih ettikleri için değil, sistem çarklarının dönmesi için verilmeli. Kim nasıl yapar bilemem. Olmazsa olmaz.
Nisan ayı için yeni bir plan , mayıs ve sonrası için gelişmelere göre anlık aksiyonlar alınmak zorunda. Bu süreci güçlenerek atlatırız. Yeni yetenekler ve keşifler yapacağız. Bir birinizi daha iyi anlamalı ve faydalanmalıyız.
Bilinmeyen riskin yönetiminde samimiyet ve iyi niyet ile paylaşım çok önemli.. Tüm sektörün hasar birimleri ortak paylaşım platformu için bir şeyler yapmaz ise herkes kendi derdine düşer. Rekabet bu gün olmaz. Sonra bakarız.
Her şey çok güzel olacak… Sağlıklı günler dilerim.