9 Ocak 2025, Perşembe
spot_img

Mustafa Nazlıer: “Sigorta sektörünün ‘şehir ısınması riski’ne yaklaşımı”

İrem TÜMER, ‘Kentsel ısı Adalarının Küresel Isınmaya Etkisi’ isimli çalışmasını 2023 yılı Aralık ayında Bülten Olarak yayınladı. Konu, ülkemizde ve sigorta sektöründe yeterince dikkate alınmış değil. Küresel ısınmaya bağlı değişimler yaşanırken, sigortacılık sektörü de bu değişimin olumsuz etkilerini doğrudan hisseden sektörlerden birisidir.Dünya genelinde ekonomilerin istikrarını korumada önemli bir rol oynayan ve felaketlerin yol açtığı finansal sarsıntılara karşı toplumları korumak için kritik bir hizmet sunan bu sektör; ekstrem hava olaylarının tetiklemesi ile doğan afetlerin etkileri, sıklıkları, sürelerinin günden güne artması ile uzun vadeli finansal kayıplara karşı planlama yapamaz hale gelmektedir.

İklim değişikliği sektöre belirsizlik enjekte ediyor

AON PLC başkanı Sayın Eric Andersen bu konu ile ilgili; iklim değişikliğinin sigortacılık sektörüne belirsizlik enjekte ederek hasar öngörüsü etrafında bir güvenlik krizi yarattığını belirtmiştir. 

Münich Re yıllık raporlarında 2010-2022 yılı arasında katastrofik hasarların sigortacılık sektörüne ekonomik etkisi incelenmiştir. Yıllık bazda global boyutta katastrofik hasarların sebep olduğu ekonomik zararlar incelendiğinde;

  • Katastrofik hasarların sigortalılık oranlarının genel olarak yükselen bir trend seyrettiği görülmektedir. 
  • Reasürans şirketlerinin katlandıkları majör finansal yükün büyük bir kısmının katastrofik boyutta gerçekleşen doğal afetlerden kaynaklandığı görülmektedir. Doğal afetlerin reasürans şirketlerine etkisinin taban seviyelerde olduğu 2015 ve 2020 yılı içerisinde bile mali yükün yaklaşık yüzde 15’ini doğal afet sebepli hasarlar oluşturmaktadır.
  • Katastrofik boyuttaki hasarların dalgalanan, hareketli yapısı sebebi ile öngörülemez doğası hem dünya ekonomisinde hem sigortacılık sektöründe belirsiz ve güvensiz bir atmosfer yaratmaktadır. 

Sigortacılık sektörü iklim değişikliğinden en çok etkilenen sektörlerden biri olmasının yanı sıra bu global ısınmanın tetiklediği risklerin belirlenmesi, değerlendirilmesi, izlenmesi ve yönetilmesinde öncü sektörlerdendir; sektör finansal korumanın ötesine geçerek değişen risk manzarasıyla başa çıkmak için yenilikçi çözümler sunma vizyonu ve fırsatına da sahiptir. 

30 St Mary Axe - Vikipedi

Buna en güzel örneklerden birisi Swiss Re’nin Londra’da tasarlayıp inşa ettiği 30 St. Mary Axe, TheGherkin. Bu bina yenilikçi ve özgün mimarisinin yanı sıra birçok inovatif metot ile tasarlanmış olup kendi boyutlarında bir binanın harcayacağı enerjinin sadece yarısı ile iklimlendirme ve aydınlanma ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde tasarlanmıştır. Şehirlerde enerji kullanımı ve yapılarda malzeme tercihinin küresel ısınmayı tetikleyici rolünün farkında olarak; enerji tüketimi düşük, ekosistemin doğal döngülerinden faydalanan bu tasarım dünyanın karşı karşıya olduğu en baş edilemez risklere çözümcü bir yaklaşım sunmaktadır. Önüne geçilemeyen şehirleşmenin küresel ısınmaya etkisini minimum düzeyde tutmak için yenilikçi ve alternatif bir çözümü sadece teorik olarak geliştirmemiş aynı zamanda pratikte de eylem almaktan kaçınmamıştır. 

Sigorta sektörü yerel yönetimlere destek oluyor

Sektör, yerel yönetimlere risk analizi ve yönetimi konusunda engin sektörel deneyimi ile yol göstermekte ve destek olmaktadır.  Bu sayede iklim değişikliğinden etkilenen bölgelerde gerçekleşme riski yüksek olası bir meteorolojik afetin sebep olacağı maddi ve manevi yükün önüne geçilebilir. 2004 yılında Avustralya Sigorta Grubu (IAG), bölgenin sel/ taşkın riskine karşı risk önleme çalışmaları kapsamında Yeni Zelanda’daki yerel yönetim planlamacılarıyla bir ortaklık geliştirdi. Çeşitli programlama/ modelleme çalışmalarından destek alınan bu ortak çalışma kapsamında şirket bölgedeki olası sel hasarları ile ilgili öngörüsünü yerel yönetim yetkilileri ile paylaştı. Aynı şekilde; 2000 yılında İngiltere’deki katastrofik sel hadisesinden sonra ABI (İngiliz Sigorta Birliği) hükümet ile yönetimin sel riskine karşı şehirlerde gerekli revizyonları yapması ve etkili adımları atması konusunu müzakere etti. 2007 yılında ise Doğu Londra’nın yükselen sel riskine karşı etkili bir entegrasyon geliştirebilmesi için yerel planlama otoriteleri ile beraber çalıştı. (Wilbanks et al. 2007).

Sigortacılık sektörünün geniş veri bankası ve gelişmiş, yenilikçi risk analiz yöntemleri potansiyel hasarın tetikleyici unsurlarını doğru analiz etmede kritik öneme sahiptir. Bu sebeple, sektör; uzun vadede risk potansiyeli taşıyan unsurların tespitlerini yapmakta ve risk azaltıcı uygulamalar geliştirerek bireysel, endüstriyel ve ulusal boyutta teşvik çalışmaları yapmaktadır. 

2003 yılında Sompo Japon Sigorta Şirketi inşaat sigorta poliçelerinin kapsamlarını yeşil çatı uygulamasını, enerji verimliliği yüksek malzeme ve geri dönüştürülmüş malzeme kullanımını destekler yönde genişletmiştir. (Sompo 2005). Sigorta sektörünün her alanda olduğu gibi kentsel ısınma, doğal afet katkı ve iyileştirme potansiyeli yüksektir.

Dünya çapında etkin ve destekçi yaklaşımı ile sigortacılık sektörü küresel ısınma ve doğal afet sorunlarının çözülmesi için kentsel ısı adaları sorununun da önüne geçilmesi gerekliliğinin farkındadır. Şehir ısınmalarının önlenmesi için alınacak önlemler aynı zamanda şehir selleri vb. katastrofik hasarların etkilerini de azaltacak ve hasar penetrasyonunda iyileşmeler gerçekleşecektir. Türkiye gibi gelişmekte olan ve ekonomik stabilizasyonunu sağlayamamış ülkelerde doğru risk tespiti ile zamanında alınan önlemler finansal güven ortamının inşa edilmesi için önem arz etmektedir. Türk sigorta sektörü de doğru, verimli risk analizi yaparak etkin risk önleme faaliyetleri için yerel yönetimle birlikte çalışma yetkinliğine sahiptir. 

Küresel sigorta endüstrisinin dikkat çeken ortak özelliği bilimsel yaklaşım ve kök sebep analizine dayalı sorgulamalar olarak göze çarpıyor. 

Kamunun, sigorta sektörünün geleceğe dönük gelişmiş vizyonunu kabul etmesi gerek. Kamu otoritesi birçok alanda sigorta sektörü ile iş birliğini geliştirebilir. Gerçekleşen risklerin sonuçlarından en çok etkilenen iki ayrı taraf olarak kamu ve sigorta sektörünün iş birliği birçok alanda reformları tetikleyecektir. 

ZAS, çok yerinde bir proje

Küresel iklim değişikliğinin ortaya çıkardığı çeşidi ve sayısı fazla olan riskler hayatımızın olağan parçası olmaya başladı. DASK evrilerek Zorunlu Afet Sigortaları (ZAS) olma seçeneğini benimsedi. ZAS, değişen ve gelişen risklere karşılık çok yerinde ve tartışmasız örnek bir proje. Deprem dışında ortaya çıkan katastrofik riskler her geçen gün frekansını artırıyor. Sel ve şehir selleri önemli bir başlık. Geçmişte rastlanmayan hava akım türleri yıllık tekrarlara dönüştü. Yer kayması yapışık risk olarak katastrofi içinde yer buluyor. Olaylar ve sonuçlarını bilimsel yöntemler ile inceleyen sigorta sektörü risk ev hasar önleme başlığı altında otorite ile iş birliği konusuna öncülük edebilir. 

OVP kapsamında sigortacılığı inşaat sektörü ile işbirliğine başlatacak önemli projeler ve seçenekler var. Fransa’da inşaat ruhsatlarının sigorta şirketleri tarafından verilmesi konusunu gerekçeleriyle beraber detaylı irdelemek gerek. Riskleri kabul etmeden önce yönetmeye başlama evresinde etkinleşmek gerekiyor. Üniversiteler ve akademisyenlerin elinde çok değerli projeler var. Taraflar birbirinden habersiz ve birbirini arıyor. Sadece sigorta sektörü için değil tüm alanlarda doğru ve iyi olanı gerçekleştirmek için daha çok bilimsel yaklaşıma ihtiyacımız var.  

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER