Wikipedia, çıkar çatışmasını (conflict of interest) güven duyulan bir pozisyonda bulunan bir iç denetçinin rekabet eden bir mesleki veya kişisel çıkarı olması durumu olarak açıklıyor. Bu tür rekabet eden çıkarlar, denetçilerin görevlerini tarafsız bir şekilde yerine getirmelerini zorlaştırabilir.
Çıkar çatışması, sigorta sektöründe ciddi bir sorun. Aynı zamanda, Insider Trading “içerden öğrenenlerin ticareti” ile birlikte değerlendirildiğinde iki ayrı başlık olarak farklı konu ve konumları tarif ediyor gibi görünse de sorun yaratma yöntemleri bakımından birbirine çok yakındır. Farklı örnekleriyle sık karşılaştığımız bir durum ve yıllardır gerçekleştirilmeyen denetimler sonucu sigorta sektörünün kontrol dışına çıkmasına yol açan en önemli sorunların başında geliyor.
Etik çalışmayanlar için cazibe yaratılıyor
Bu konuda tüm taraflarda sorumluk olsa da otorite olarak SEDDK, bu ve benzer HASAR kökenli konularda 10 yılı aşan süredir etkinlik içinde bulunmadı. SEDDK’da gerçekleşen son yönetim değişikliği ile yeni yönetim oldukça fazla iş yükü altına girmiş durumda. Sektör büyüklüğü artıyorken enetim çeşitliliği de ciddi anlamda artış gösteriyor. Sigorta sektörünün farklı konulardaki denetime muhtaç konuları için oldukça yüksek bilgili kadro gereksinimi olduğu açık. Mevcut koşullar, kontrol altına almayı güçleştirdiği gibi bu durumun farkındalığı etik çalışmayanlar için cazibe yaratıyor. Çıkar çatışmasının haksız rekabete yol açması ciddi bir konu. Kanıksanan çalışma yöntemlerinin kalıcı sorunları körüklediğine tanık oluyoruz.
Bir örnek ile tanımlamak gerekir ise:
X brokeri, Y sigortalısı kurumsal müşterisi için özel wordingleri ile sigorta programı hazırlıyor. Program için nomine eksperi kendisi belirliyor. Aynı broker reasürans plasmanını da kendisi gerçekleştiriyor. Jeran şirketi belirleyerek koasürans paneli oluşturuyor. Bu aşamaya kadar; X brokeri reasürans çalışmalarını kendisi tamamlayıp sektör içinde sigorta sözleşmesine de dönüştürerek sigorta eksperini de belirledikten sonra süreci tamamlamış oluyor. Bu aşamaya kadar reasürör ve sigortacılar arasında her iki tarafı da yapılandırmayı üstleniyor.
Bu sigorta programı sürecinde bir risk gerçekleştiğinde ortaya çıkan kayıp ve hasar için aynı X brokeri Hasar Danışmanlığı – Loss Assessor (Hasar Denetçisi)-Talep Hazırlayıcı rolünü de üstlendiğinde Çıkar Çatışması gerçekleşiyor.
Reasürör, sigortacı ve eksperi de kendisi belirleyen broker sigortalısı adına hasar talebini hazırlamayı da üstlendiğinde doğrudan tüm taraflardan ayrı çıkarlar elde ettiği gibi kendisi için en büyük çıkarı da elde ediyor.
Önceden belirlediği ekspere hasar talebini hazırlayıp dilediği gibi yazdıran broker, bu talebi sedan şirkete eksper raporu ile sunup ardından reasürörlerden hasar talebini de kendisi gerçekleştirdiğin de Gerçek Dışı Hasar Talepleri de var ise X brokerinin nitelikli eylemler gerçekleştirdiği var sayılır. Bu konu sadece Çıkar Çatışmasının gerçekleşmesi ile sınırlı kalmamış olur. SEDDK denetimi dışında savcılık tarafından hukuki olarak değerlendirilmesi gereken ciddi bir soruna dönüşür.
Bu ve benzer konular SEDDK gündeminde mi? Sayısı artan yanlış uygulamalar sektörde ne tür sorunlara yol açıyor? Tüm süreçleri dilediği gibi yöneten broker, etik çalışan broker ve sigorta acentelerine karşı haksız rekabet etmiş olmaz mı? Bu brokerin her dediğini gerçekleştiren nomine ekspere broker karşılığında sürekli iş ve yüksek ücret ödemesi yaparak diğer eksperler bakımından haksız rekabete yol açmış olmaz mı? Bu durumu gören – bilen sektör çalışanları; Talep Hazırlama ve Hasar Danışmanlığının yüksek getirisinin cazibesine kapılarak aynı tarafta yer almazlar mı? Daha yüksek gelir ve daha az çalışma isteği sektörün nitelikli personelini masanın diğer tarafına taşımaz mı? Covid sonrası yeni çalışma düzeni ve psikolojisi ile ortaya çıkan durumun yanı sıra EYT sebebiyle sigorta sektörü nitelikli personellerini kaybetmez mi? Tecrübe, emek ve bilgi, sigorta sektörünün normal işleyişini terk edip sektörün karşısına geçtiğinde yansımaları ne olur? Hasar, sigorta sektöründe üretim dışında daha yüksek bir gelir kapısı oluşturduğunda aracıların tamamı bu sürece girmez mi? Sektör rakamsal olarak büyürken, sorun olarak daha fazla büyüyor olmaz mı? Tüm olumsuzluklar hasar maliyetlerini yükseltirken artan primler sigortalı olmaya çalışan tüm toplumu etkilemez mi? Bu ve benzer birçok sorun aynı gerekçeler ile ortaya çıkıyor.
Müşteri memnuniyeti kavramı gözden geçirilmeli
Son 5 yıldır aynı gerekçelere dayanan sebepler yeni bir yapı oluşturdu. Hasar görevlendirmesi yapılan sigortalıya eksper olarak henüz ulaşmış iken bizden önce birçok hasar danışmanı ve talep hazırlayıcının devreye girmesi normalleştirildi. Vergi kaydı dahi olmadan gelir elde edip, haksız rekabete de yol açan, hiçbir denetim ve yaptırımla karşı karşıya kalmadan, sayıları hızla artan grupların hukukçular ve diğer hizmet sağlayıcılar ile olan iş birlikleri sigorta sektöründe hasar yönetiminde direksiyonun başında. Müşteri memnuniyeti kavramı gözden geçirilmeli. Süreç yöneticisi sektör sürecin yönetileni rolü ile müşteri memnuniyeti sağladığını düşünüyor ise artan maliyetlerin yol açtığı yükü karşılamakta zorlanmıyor mu?
Çıkarlar çatışıyor, çarpışıyor, çarpıtılıyor. Sürükleniyor.


