5 Aralık 2025, Cuma
spot_img

Mustafa Nazlıer: “Satış yapmak, kâr etmek değildir!”

2025 yılı önceki yıllara göre daha zorlu geçecek. Sayısı 10’u bulmayan az sayıdaki sigorta şirketinin yakaladıkları teknik karlılık takdir edilecek kadar kıymetli. Sadece satış ile sigortacılık gelişmiyor. 

Her hasar, risk gerçekleşmeden önceki süreçleri incelemeyi zorunlu kılıyor ve bu durum bize yapılanlar ve yapılmayanları anlama şansı tanıyor. Forensic, kök sebep, yakın sebep, hukuk ve diğer başlıkların tamamı en iyi sonucu ve doğru olanı bulmayı sağlarken aynı zamanda durum tespiti yapmamızı kolaylaştırıyor. 

Sektörün geneli için basite indirgenmiş bir bakış açısıyla Durum Tespiti yapılır ise;

Mevcut Sorunlar:

  • Sigortalıların riski yönetme isteği oldukça zayıf. Riskin tamamen sigorta şirketine transfer edilmesi talep ediliyor. Sigortalı, üzerinde hiçbir şekilde risk tutmak istemediği gibi hasar durumunda da tam ve eksiksiz tazminat beklentisi içine giriyor.
  • Sigortacıların son 5-10 yıllık süreç içerisinde yapmakta olduğu risk analizi çalışmalarından efektif sonuç alınamadığı net olarak ortada.
  • Risk analizi yerine yapılan risk gezileri sebebiyle sahadan doğru bilgiler toplanıp yorumlanamayabiliyor. Yapılan çalışma Risk Analizi değildir. Durum tespitidir. Raporun sonuç ve değerlendirmeler veya underwriter için tavsiyeler bölümü yok. Bununla birlikte doğru tespit yapılıp yorumlansa bile tespitler poliçe şartlarına yansıtılmadığından yapılan risk analizi çalışmalarının hiçbir anlamı kalmıyor.

Risk yönetim sürecinin yeniden dizayn edilmesi kaçınılmaz durumdadır. Ancak sahadaki riskin sigorta sektörü tarafından yönetilmesi ülkemiz dinamikleri sebebiyle oldukça zor. Bu nedenle öncelikli çözüm önerimiz ise underwriting sürecinin etkin yönetimi olarak ön plana çıkmaktadır

Şöyle ki;

  • Sahadaki riskler mevcut süreçler ile değerlendirilmeye devam edilebilir. Ancak risk analizi raporlarının doğru yorumlanıp çıktılarının poliçelere yansıması gerekmektedir. Yani RİSK ANALİZİ tanımlamasını SİGORTA ŞİRKETİ RİSK ANALİZİ veya POLİÇE RİSK ANALİZİ olarak kabul etmek, yani öncelikle sigortacının kendi üstlendiği riski yönetmesini sağlamak gerekiyor.
  • Ülkemizde ancak ve ancak risk bilinci artış gösterdiğinde işletmeler için riskin yönetiminden daha etkin sonuçlar alınabilecektir.
  • Aşama itibariyle yapılması gereken ise regülasyonların tam ve eksiksiz sağlanıp sağlanmadığının kontrolü olmalıdır. Mevcut durumda sigortalıların riskini yönetmek üzere en iyi seçenek kamu otoriteleri tarafından zorunlu tutulan regülasyonlara uyum derecesinin tespiti ve bu yönde sigortalıların teşvik edilmesi olacaktır.
  • Regülasyon kontrolü ile birlikte kamu otoriteleri tarafından yasa ve yönetmelikler ile mecbur tutulan hallerin sigortalılar tarafından sağlanıp sağlanmadığı hususunda sigortalılardan yazılı beyan alınması ise amir kanun nezdinde sigortacılar için olası hasar durumunda belirleyici olacaktır. Yani sigorta süreci öncesinde soru formlarının doğru ve eksiksiz oluşturulması ve kayıt altına alınarak her hasar durumunda hasar yöneticileri ile paylaşılması önem arz etmektedir. Regülasyon zorunluluklarının sigorta sözleşmesinde yer edinmesi özel şart yazılması ile olanaklı. Ayrıca sigortalı beyanı alınmaz  ve bu beyanı esas alan poliçe açıklamaları doğru tasarlanma ise tüm talepler tazminata dönüşecektir.
  • Türk sigorta sektörü, risk analizi ve bu analizlere bağlı teknik çalışmaları tamamlamadan sözleşme düzenlediği için her hasarda maksimum tazminat yüküne katlanıyor. Satış ve pazarlama süreçleri, açık ve kapalı koasüranslar veya benzer satış faaliyetleri risk analizini doğru yapmaya engel. Türk sigorta sektörünün en büyük sorunu budur. Satış tarafının acente ve brokerlere teslim oluşu, ana iş sahibi sigorta şirketlerinin gerçek faaliyetlerini yapmasına engeldir.
  • Sadece satış ile kâr elde etmek olanaksızdır. ‘Delik kova teorisi’, sektörün başlı başına en önemli sorunudur.

Kısa vadeli süreç yönetimi önerisi :

1- Mevcut risk analizi çalışmalarına devam et

2- Mevcut çalışmalarda regülasyon kontrollerini arttır ve belgeleri kayıt altına al

3- Soru formlarını dizayn et ve poliçe yapım aşamasında TTK İle uyumlu soru formları oluşturarak sigorta şirketini hukuki açıdan koru; sigortalılara yükümlülük ver.

4- Risk analizinde elde edilen sonuçlar ile soru formlarında alınan bilgileri dikkate alarak underwriter yap, poliçeleri dizayn et.

Bu süreç yönetimi ile birlikte öncelikli olarak SİGORTA ŞİRKETİNİN RİSKİ YÖNETİLMELİDİR.

Orta ve Uzun Vade Süreç Yönetimi Önerisi :

1- Sigorta şirketinin RİSK KABUL POLİTİKALARINI oluştur.

2- Saha personellerini eğit.

3- Sektör bazlı risk analizi uygulamaları geliştir.

4- Küçük ve orta ölçekli rizikolar için pratik dijital uygulamalar geliştir – acente ve sigortalıları sürece dahil et ve iş gücünün büyük rizikolarda daha hassas çalışabilmesi üzere zaman ve kaynak yarat.

5- Özellikle büyük rizikolar için underwriter sürecini geliştir, risk analizi süreçlerini anlamlı hale getirebilmek için hukuk departmanı ile birlikte çalış.

6- Soru formları ve poliçeleri hukuki açıdan dizayn et.

7- Yapay zekâ uygulamalarını risk yönetim sürecinde aktif et.

8- Sigortalı tesislerde risk yönetimi ve risk takibi gerçekleştir, reel teknik önerilerde bulun ve DİNAMİK RİSK YÖNETİMİ SÜRECİNİ aktif et.

Sigorta şirketlerinden bilgi ve uygulama olarak öne geçen sektör dışı faktörleri ve yol açtıkları zararı önlemenin en iyi yolu, risk yönetimi ve poliçe mimarisidir. 

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER