HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Taylan Turan, emekliliğin nasıl finanse edileceğinin önceden planlanması ve mirasa umut bağlanmaması gerektiğini söyledi.
HSBC’nin “Emekliliğin Geleceği-Geleceğe Yönelik Tercihler” Raporu, Türkiye’de ve dünyada emeklilik eğilimleri ile ilgili çok çarpıcı bulguları ortaya koydu. Aralarında ABD, Singapur, İngiltere, Birleşik Arap Emirlikleri, Brezilya, Hindistan ve Fransa’nın da bulunduğu 15 ülkede, 16 bin kişinin katılımıyla gerçekleştirilen araştırmaya göre, Türkiye’de hem çalışanların, hem de emeklilerin yüzde 82’si en az bir yakınına düzenli olarak mali destek sağlıyor.
Çalışanların; üçte birinden fazlası 16 yaşın altında bir ya da birden fazla çocuğu için; yüzde 35’i bir eş/partner için; dörtte birinden fazlası yetişkin çocukları için; yaklaşık beşte biri ebeveynleri için düzenli maddi destekte bulunuyor.
Emeklilerin yaklaşık yarısı bir ya da birden fazla yetişkin çocuğu için; dörtte birinden fazlası eşine/partneri için, dörtte birinden biraz azı torunları için ve yüzde 13’ü ise 16 yaşının altında bir ya da birden fazla çocuğu için mali destek sağlıyor.
En büyük endişe sağlıkta
Raporda ayrıca gelişmiş ülkelerde yakınlarına destek olma oranının, gelişmekte olan ülkelere oranla daha düşük olduğu belirtiliyor. Türkiye’den araştırmaya katılan emeklilerin yüzde 54’ü yakınlarına finansal destek sağlama konusunda endişe duyduğunu belirtirken, yarısından fazlası maddi bakımdan ailelerine bağımlı olmaktan korkuyor. En çok endişe duyulan başlıklar arasından öne çıkan bir diğer konu ise sağlık. Çalışma çağındakilerin yüzde 61’i, hastalanmaktan ve dolayısıyla gelir elde edememekten korkarken, yarısından fazlası sağlık masrafları konusunda endişeleniyor.
Emeklilik anlayışı değişiyor
Emeklilik; önceleri çalışma hayatından tamamen kopma olarak görülürken, rapor emeklilik kavramının değişmeye başladığını da ortaya koyuyor. Yeni emeklilik anlayışı, çalışma hayatından emekliliğe daha kademeli bir geçiş olan kısmi emeklilik sürecini işaret ediyor.
Araştırmadan çıkan sonuçlara göre; Türkiye’deki emeklilerin yüzde 26’sı tam emekli olmadan önce kısmi emekli olmuş. Çalışma çağındakilerin ise yüzde 58’i çalışma hayatına tamamen veda etmeden önce kısmi emeklilik planlıyor.
Raporda birçok çalışan için yarı zamanlı çalışma, olumlu bir tercih olarak görülüyor. Emeklilerin yüzde 26’sı çalışma hayatını sevdiği için kısmi emekliliği seçtiklerini belirtirken, yüzde 21’i çalışma hayatının sosyal yönlerinden kopmak istemediklerini gerekçe olarak gösteriyor. Diğer taraftan, yarı zamanlı çalışma bazıları için bir mecburiyet. Emeklilerin yüzde 23’ü emeklilikten oluşan gelir açığını kapatmak için kısmi emekliliği tercih ettiklerini belirtiyor.
Araştırmaya Türkiye’den katılan emeklilerin yüzde 92’si, emeklilik dönemleri için kurdukları hayallerden en az birisini gerçekleştiremediklerini belirtiyor. Türkiye; bu kategoride araştırmaya katılan ülkeler arasında en son sırada yer alırken, gerçekleştirilemeyen hayaller olarak yüzde 28 ile sık sık tatil yapmak, yüzde 26 ile uzun seyahatler, yüzde 26 ile yeni araba veya pahalı eşya satın almak, yüzde 24 ile de yurt dışında yaşamak olarak sıralanıyor.
Öncelik çocuklarda
Rapora göre, Türkiye’de çalışanların üçte ikisi (%67), kazandıkları paranın bir kısmını harcamanın, bir kısmını da çocuklarına bırakmanın daha doğru olduğuna inanıyor. Bununla birlikte, çalışanların beşte biri (%20), kazanılan tüm parayı harcamanın ve çocuklarının kendi birikimlerini yapmalarının daha mantıklı olduğunu söylerken, %13 gibi daha düşük bir kesim de gelecek nesle aktarmak üzere mümkün olduğu kadar fazla para biriktirmenin doğru olduğunu düşünüyor.
Harcamaya yönelik genel eğilime rağmen, Türkiye’deki çalışma çağındakilerin yüzde 82’si çocuklarına miras bırakmayı ve yüzde 67’si ise gelecekte kendisine miras kalmasını umarken, yalnızca yüzde 37’sine miras kaldığı görülüyor.
Ne yapmalı?
Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan HSBC Türkiye Bireysel Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Taylan Turan, bireylerin emekli olduğunda nasıl bir yaşam tarzı tercih ettiğini ve bunun için ne kadar birikime ihtiyaç duyacağını şimdiden düşünmeye başlaması gerektiğini belirtti. Emekliliğin nasıl finanse edileceğinin önceden planlanması ve mirasa umut bağlanmaması gerektiğine vurgu yapan Turan, “Tam emekliliğe hangi yaşta finansal açıdan hazır olunacağının yanısıra kısmi ve tam emeklilik süreci gerçekçi bir şekilde değerlendirilmeli. Çalışma hayatı, hatta emeklilik hayatı boyunca aile bireylerine (eş, çocuklar, torunlar, yaşlı ebeveynler) finansal destek sağlama zorunluluğunun da göz önünde bulundurulması gerekiyor. Kişiler, kendi ve ailelerinin uzun vadedeki finansal ihtiyaçlarını değerlendirip, tüm bunları emeklilik planlamalarına dahil ettiğinden emin olmalı. Gerçekçi bir finansal plan ve düzenli birikim rahat bir geleceğe yardımcı olacaktır” dedi.