25 Kasım 2024, Pazartesi
spot_img

Mehmet Akif Eroğlu: “Deprem sonrası 600 bin adet hasar dosyası bekliyoruz”

Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin ardından DASK’ın 215 bin hasar ihbarı aldığını belirten SEDDK Başkanı Eroğlu, “Tahmini beklediğimiz dosya sayısı 600 bin adet. Dolayısıyla buradaki hasar ödemeleri milyarlara ulaşacaktır.” dedi.

6 Şubat’ta Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremlerin sonrasında yürütülen çalışmalara ilişkin açıklama yapan Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu (SEDDK) Başkanı Mehmet Akif Eroğlu, sigorta sektörü olarak tüm risk hesaplamaları için çeşitli modellemeler yaptıklarını ve konut, ticari ve benzeri alanlarda bu modellemelerden yararlandıklarını söyleyerek “Modellemelerin kat kat üzerinde bir afetle karşı karşıyayız. Böyle büyük ve geniş coğrafyada olan bir felakette sigortayı düzenleyen ve denetleyen kurum olarak biz de önceliğimizi ve odağımızı, sigortalılarımızın hak ve menfaatlerini korumaya ayırdık ve tüm çalışmalarımızı bu yönde tamamladık.” dedi.

Tüm poliçe vadelerini 8 Mayıs’a kadar uzattık

Eroğlu, depremin ilk gününden itibaren sigortalıların teminat açığı oluşmaması için DASK ile beraber çeşitli önlemler aldıklarını aktararak “Bu kapsamda DASK’ın faaliyetlerinde özellikle düşündüğümüz şu oldu: Orada çok olağanüstü bir durum var, can derdine düşmüş vatandaşımız. Dolayısıyla poliçesi bittiği zaman onu yenilemeyle uğraşmasın, bunu düşünmesin ya da tahsilâtla uğraşmasın. Çünkü sigorta sektöründe, poliçelere tahsilât olmadığı zaman iptaller söz konusu olabiliyor. Dolayısıyla aldığımız birinci tedbir depremin olduğu ilk gün 6 Şubat’tan 8 Mayıs’a kadarki OHAL dönemi boyunca vadesi biten tüm poliçelerin vadelerini otomatik olarak uzatmak oldu. Bu sayede vatandaşımızın teminatsız kalmasını önledik. İkinci adımda da bunlara ilişkin tahsilâtları 8 Mayıs’a kadar öteledik.  Vatandaşımız prim ödemek isterse ödeyebilir ama eğer ödeme durumu yoksa tahsilât olmadan da tüm poliçe vadelerimizi 8 Mayıs’a kadar uzattık.” açıklamalarında bulundu.

Zorunlu trafik sigortalarında taksit imkânı getirdik

Bu dönemde zorunlu trafik sigortasında gecikme cezasını da kaldırdıklarını belirten Eroğlu, “Acentelerin orada çalışma şartlarının oluşmadığını düşünerek statik IP uygulamasını askıya alarak tüm Türkiye’den poliçe kesme imkânı getirdik. Zorunlu trafik sigortasında da minimum ilk tahsilât mayıs ayında olmak üzere 6 taksit uygulamasını devreye aldık. Burada amacımız tamamen sigortalının hak ve menfaatlerini korumaktı. Bunun da sigortalılarımızı rahatlattığını düşünüyoruz.” diye konuştu.

Krizi DASK ile beraber yürütüyoruz

Eroğlu, depremin ilk anından bu yana DASK ile yakın çalıştıklarını aktararak, “Şu anda bölgede 1 milyon 129 bin DASK poliçesi var. Bölgede bulunan 2 milyon 150 bin civarında konutun yaklaşık yüzde 50’si sigortalı. DASK ilk 24 saatte hemen hasar tespit yapıp tazminat ödemeye başladı. DASK‘ın Ankara’da olağanüstü durum ve süreklilik merkezi var. Bu özellikle İstanbul’da tasarlanmadı. İstanbul depremi de beklendiği için bir ofis şeklinde düzenlendi. İlk günden itibaren DASK yönetimi olağanüstü süreklilik merkezine gitti. Acil eylem masasını kurduk ve krizi oradan DASK ile beraber yürütmeye devam ettik. Hemen hızlıca hasar tespit çalışmalarını tamamlamaya ve ödeme yapmaya başladık. Özellikle ağır hasar ve tamamen yıkılmış evler için hiç bekletmeden DASK tazminat ödemeye başladı. Ayrıca bölgede bulunan 3 milyon 150 bin araç için de sigorta sektörü teminat ödemeye başladı.” açıklamalarında bulundu.

Hasar ödemeleri milyarlara ulaşacak

Bölgedeki DASK poliçesine sahip konut sayısının 1 milyon 129 bin olduğunu dile getiren Eroğlu, “Rakamlar sürekli değişiyor ancak son aldığım verilere göre DASK için 215 bin adet hasar duyurusunda bulunuldu. DASK’ın kurulduğu 2000 yılından bu yana açılmış toplam dosya sayısı 115 bin adet. Yakın zamanda Elazığ’da gerçekleşen depremde açılan dosya sayısı 30 bin adet. Orada ödenen rakam yaklaşık 35 milyon TL. DASK’ın 20 yılda ödediği toplam rakam 1,5 milyar lira. ‘Asrın felaketi’ dediğimiz depremdeki beklediğimiz tahmini dosya sayısı 600 bin adet. Dolayısıyla buradaki hasar ödemeleri tabii ki milyarlara ulaşacaktır.” dedi.

Türkiye’de her iki evden biri sigortasız

Eroğlu, deprem sonrası DASK için başvuru yoğunluğu yaşandığına dikkat çekerek “Deprem bölgesi dışındaki illerde ilk 24 saatte 50 bin başvuru yapıldı. Toplamda ise 200 bin poliçe artışı oldu. Deprem ülkesi Türkiye’de sigortalılık oranının artırılması gerekiyor. Her iki evden biri sigortasız. Bugün ortalama bir DASK poliçesi 300 lira civarında. 100 metrekare için söyleyelim. Verdiği teminat 300 bin lira, üst limit olan 640 bin liraya kadar çıkabiliyor. Birinci derece deprem bölgesinde bile en fazla 600 liraya kadar çıkabiliyor. Yani 500-600 liralık bir poliçeyle 600 bin liralık bir teminat alma durumunuz var. En riskli bölge için konuşuyorum. Bu rakam Konya’ya gittiğinizde 100 TL’ye, Ankara’da 250 TL’ye düşüyor. Vatandaşlarımızın mutlaka DASK poliçesini yaptırmaları gerekiyor.” ifadelerini kullandı.

Sigorta hem devlete hem vatandaşa katkı sunuyor

Sigortanın hızlı bir nakit akışı sağladığı için hem devletin yükünü aldığını hem de vatandaşı rahatlattığını belirten Eroğlu, “DASK en temel inşaat maliyetini karşılıyor. Sigortalılarımız, vatandaşlarımız kendi evinin inşaat maliyetinin daha yüksek olduğunu düşünüyorsa, bir de özel sektörde acentelerimiz marifetiyle ihtiyari yangın dediğimiz ilave deprem teminatı da alabilir. Bu durumda aslında alınan para baya yükselmiş oluyor. Yani DASK’tan aldığınız kadar özel sektörden alma şansınız da var. Deprem bölgesindeki 2 milyon 150 bin konut için ihtiyari sigorta oranı yüzde 20. Yine arabaları görüyorsunuz. Enkaz altında arabalar milli servet. Hepsi pert oldu. Oradaki sigortalık oranı (kasko) yüzde 17. Dolayısıyla aslında bu felaketi de fırsat bilip vatandaşlarımızın sigorta konusunda biraz daha hassasiyet göstermelerini tavsiye ederim. Çok uygun primlerle teminat alabilirler.” dedi.

Eroğlu, ayrıca şu anda DASK’ı olan vatandaşlardan poliçesinde yazan metrekare ile evlerinin metrekaresini karşılaştırmalarını isteyerek orada bir eksik bulunmaması gerektiğini hatırlattı.

TARSİM eksperleri ile sahada

Bölgede konut, insan ve araçların yanı sıra bitkilerin ve hayvan varlığının da bulunduğunu söyleyen Eroğlu, onlar için de deprem ödemeleri yapılabildiğini belirterek “OHAL bölgesinde 2 milyon adet küçükbaş ve büyükbaş hayvan, yaklaşık 4,5 dekar sera, 6 milyon kanatlı kümes hayvanı, arılar ve bitkisel ürünlerin bulunuyor. Bunların tamamı TARSİM kapsamında deprem teminatına girebiliyor. TARSİM bitkisel tarafta 84 eksperle, hayvancılık tarafında da 90’dan fazla veterinerle sahada. Eksper faaliyetlerinin şu anda yüzde 50’si tamamlandı. Bugüne kadar 3 milyon TL’lik bir ödeme yapıldı ama 33 milyon liralık da muallak dediğimiz bir karşılık ayrıldı. Yani yüzde 50’si 36 milyon TL olduğuna göre TARSİM’den 70-80 milyon TL’lik ödeme bekliyoruz. TARSİM ihbarları alıp hızlıca ödemeleri gerçekleştiriyor.” diye konuştu.

Kasko ve ticari iş yerleri için 13 milyar karşılık ayırdık

Deprem riski nedeniyle kasko yapılmadığına ilişkin şikâyetler hakkında görüşlerini belirten Eroğlu,  sigorta sektörünün riski yönetmek için varlığını sürdürdüğünün altını çizerek “Amacımız riskleri yönetmek ve risklerin teminatını vermek. Risk olmazsa biz niye varız? O zaman Türkiye’deki sigorta şirketlerinin dükkânı kapatıp gitmesi lazım. Bu kabul edilebilir bir şey değil. Ama yine de böyle bir durum var ise SEDDK’ya ve CİMER’e başvuru yapıldığınsa otorite olarak gerekli tedbirleri hızlıca alırız. Ama bunu imkan, ihtimal dâhilinde ve gerçekçi görmüyorum.” dedi.

Trafik sigortasının deprem teminatını ödemediğini, bu tür anlarda kasko poliçesinin devreye girdiğini hatırlatan Eroğlu, “Şu anda o bölgedeki 3 milyon 150 bin aracın sadece yüzde 17’si kaskolu. Şu ana kadar ödenen hasarlarla ve ayrılan karşılıklarla oradaki hasarın 1 milyar TL olmasını bekliyoruz. 1 milyar TL’lik bir karşılık ayrıldı.” açıklamalarında bulundu.

Eroğlu, bölgedeki ticari fabrikalar ve iş yerleri ile ilgili de sigorta korumasının bulunduğunu söyleyerek  “Onlarla ilgili de iş durması, kar kaybı ve fiziksel zararlarla alakalı da çalışmalarımız var. Sektörümüzle yaptığımız çalışmalarda yaklaşık 12 milyar liralık bir maliyetin de oradan gelmesini bekliyoruz. Yani kaskoya 1 milyar lira, ticari iş yerleri için de 12 milyar lira olmak üzere sektörümüz 13 milyar liralık karşılık ayırmış durumda. Hızlıca hasar tespit yapıp ödemelere başlıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Hayat sigortasında 850 milyon TL’lik tazminat ödemesi olabilir

Hayat sigortası ve bireysel emeklilik konularına da değine Eroğlu, deprem bölgesinde 1 milyon 700 bin kişinin hayat sigortasının bulunduğunu aktararak “Bunun toplam teminatı 234 milyar TL. Burada 850 milyon TL’lik bir tazminat ödemesi yapılacağını bekliyoruz. Sadece hayatını kaybedenlerle ilgili değil yaralılar için maluliyet söz konusu ve hayat sigortası maluliyeti de kapsıyor ancak orada maliyet durumu çok belli olmadığı için tahmini bir rakam vermek gerçekten zor. Bireysel emeklilik noktasında da 25 milyar liralık bir fonun oluştuğu bir bölge. Eğer bu bölgede bireysel emeklilik katılımcımızın vefatı söz konusuysa burada hemen bunun tespitiyle beraber varislerine ödeme yapılabiliyor.” şeklinde konuştu.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER