Madencilik sektöründe hayat sigortası uygulamasının zorunlu hale getirilmesi konusunu değerlendiren Kuzey Sigorta Genel Müdürü Derya Gülgeç, “Gelir durumu nedeniyle madenciler bu tip bir sigorta alamayacak. Bu yüzden işveren tarafından primlerin ödendiği grup hayat sigortası sözleşmeleri ile bu teminatlar çalışanlara sağlanmalı” dedi.
Türkiye’deki durumuna baktığımızda; öncelikle Türkiye’de maden çalışanlarına hayat sigortası yapılmaması ile ilgili olarak mevzuatta özel bir kısıtlamanın söz konusu olmadığının görüldüğünün altını çizen Kuzey Sigorta Genel Müdürü Derya Gülgeç, “Türkiye’de Taşkömürü Kurumu verilerine göre; kömür ve linyit çıkartılan 740 civarında işletmede 48 bin 700 işçi çalışıyor. Bu işçilerimizin hayat sigortalarının yapılması sektör adına çok önemli bir gelişme olacaktır. Başbakanımızın ve hükümetin bu adımı ülkemizde sigortacılığın bir ihtiyaç haline dönüştüğünün önemli bir göstergesi. Hayat sigortasının yaygınlaşmasını sağlayacak ve büyümesine destek olacak bu uygulamayı olumlu bir gelişme olarak değerlendirmek gerekir. Hayat Sigortası priminin işverenin ödediği grup hayat sigortası poliçeleri olarak düşünmek daha doğru olacaktır. Riskleri ve fiyatlandırmayı grup sözleşmesi kapsamında değerlendirerek, yeterli reasürans teminatı da temin ederek bu alanda hizmet verilebileceğini düşünüyoruz” dedi. Gülgeç, eğer ulusal veya uluslararası piyasalardan sağlanacak olan yeterli reasürans teminatı alınamayıp, risk devretme kabiliyeti düşük olursa veya yapılacak risk değerlendirmesinin sonunda fiyatların yüksek oluşması halinde, bu tür riskler için “havuz” ve “kamu desteği ” kurgusunun önerilebileceğini belirtti.
Aile sahibi milyonlarca çalışana hayat sigortası şart
Hükümetin, madencilik gibi riskli mesleklere ilişkin zorunlu sigorta düşüncesinin, ülkenin gelişimi açısından ve toplumun hayat sigortasına bakışı açısında olumlu bir yaklaşım olduğunu belirten Gülgeç, “Ancak, yalnızca riskin gerçekleştiği meslek ve durumlar için bu zorunluluğun olması sigorta şirketleri açısından yönetilmesi zor bir husus. Ayrıca, günümüzde yalnızca madenciler değil aile sahibi milyonlarca çalışanımızın da hayat sigortasına ihtiyacı var. Bu kapsamda, bu açılımı önemsiyor ve olumlu bakıyorken geniş kapsamlı bir zorunluluğun daha doğru ve yönetilebilir olduğunu düşünmekteyim. Hükümetin bu niyeti kapsamında, ilgili paydaşların bir araya gelerek zorunlu hayat sigortalarının kapsamı üzerine de çalışarak toplumsal uzlaşmanın sağlandığı bir çözüme ulaşmanın en doğrusu olduğunu belirtmek isterim” diye ekledi.
Teminatları işveren ödemeli
Gülgeç, “Maden işçilerinin gelir düzeyleri dikkate alındığında çalışan kitlenin bu tip bir sigorta almaya yönelemeyeceğini de öngörebiliriz. Bu yüzden de işveren tarafından primlerin ödendiği grup hayat sigortası sözleşmeleri ile bu teminatların çalışanlara sağlanması önemlidir” dedi.