Sigorta Hizmetleri Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 31 Aralık 2010 tarihinden bu yana KKTC’de sigortacılığın yeniden yapılanma sürecine girdiğini belirten KKTC Maliye Bakanlığı Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı Dairesi Müdürü Şifa Karahasanoğlu, öncelikli olarak sektörün yeni uygulamalara adapte olmasını sağlayacaklarını belirtti.
HAYATIMIZ SİGORTALI/ARZU EFEOĞLU
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) sigortacılık acentelikler üzerinden yürürken, 1993 yılında çıkarılan Düzenleme ve Denetleme yasası ile bir değişim süreci başlamış. Bu yasa ile sektörün yeniden yapılanma sürecine girdiğini belirten KKTC Maliye Bakanlığı Para Kambiyo ve İnkişaf Sandığı Dairesi Müdürü Şifa Karahasanoğlu, 2010 yılında yürürlüğe giren yasanın yanı sıra, aynı yasa altında düzenlenip yürürlüğe giren tüzüklerin de tam anlamıyla oturmasını beklediklerini söylüyor. “Sektörün birçok eksiği söz konusuyken sigorta şirketlerinin fazlalığı da KKTC için sorun arz ediyor” diyen Karahasanoğlu, “Bunun yanında konsolidasyon da söz konusu fakat Şirketler Yasası’nda birleşmelerle ilgili düzenleme olmaması bu konuya sıcak bakılmamasına sebep oluyor” şeklinde konuştu. Karahasanoğlu, KKTC sigorta sektörünü ve sorunlarını SİGORTALI okuyucuları ile paylaştı.
Karahasanoğlu’ndan edindiğimiz bilgilere göre, KKTC’de dağıtım kanaları yoğunluklu olarak acenteler üzerinden ilerliyor ve kayıtlı bir tane broker bulunuyor. Eksper ve aktüer eksikliği de işi zora sokuyor. Ayrıca Bakanlık ve bazı sigorta şirketleri arasında fikir ayrılıkları oluşsa da, sektörün her bir kanadı tek bir noktada birleşiyor; bilgi ve eğitim eksikliğinin giderilmesi. Karahasanoğlu, birimlerinde sigortacılığın dışındaki görevlerin de yoğunluğuna değinerek, Kuzey Kıbrıs sigorta sektörü için ayrıca çaba harcadıklarını dile getirdi.
Çıkartılan her yasa için Avrupa Birliği normlarına uygunluk göz önünde bulundurulurken Türkiye’deki mevzuatlara uyumlu olunmasına dikkat edildiğini belirten Karahasanoğlu, sorunların sadece yasa çıkarmakla düzeleceğini de düşünmüyor. Karahasanoğlu, sigortacılığın kolay bir mecra olmadığına dikkat çekerek, “Çıkarılan yasaların en iyi şekilde uygulanabilmesi için sigorta şirketleri üst yönetimlerinin de katkılarının olması gerekiyor” diye konuştu.
Şirket sayısının fazlalığı sektörü zorluyor
KKTC’de, 2011 yılında yeni yasanın uygulanması ile şube şeklinde faaliyet gösteren üç sigorta şirketinin sektörden çekildiğini söyleyen Karahasanoğlu, eski yasaya göre faaliyette olup yeni yasa şartlarını yerine getiren ikisi hayat dalında olmak üzere 28 sigorta şirketine ruhsat verildiğini belirtti. 2011 yılında bir ve 2014 yılında iki olmak üzere toplam üç sigorta şirketine hayat dalında faaliyet göstermek üzere ruhsat verildiğini ve sayının bugün 31 olduğunu belirten Karahasanoğlu, Kıbrıs ölçekli bir ülke için bu sayının çok fazla olduğunu düşünüyor. Şirket sayısının fazlalığının pastayı daralttığına inanan Karahasanoğlu, “Sigorta şirketlerinin daha iyi ve güçlü bir yapıya sahip olması için belki de birleşmeleri gerekiyor. Konsolidasyon gündemimizde var” dedi. Şirketlerin, birbirlerini satın alma yoluyla da birleşebileceklerinin altını çizen Karahasanoğlu, sigorta şirketlerinin bu yöntemi uygun bulmadıkları için birleşmeden uzak durduklarını dile getirdi ve şöyle konuştu: “Şu an Şirketler Yasası konsolidasyona el vermiyor. Fakat şirketler yapılacak olan yasa değişiklikleriyle birleşme konusuna daha sıcak bakmaya başlayacaklardır.”
Sektör trafik sigortaları üzerine kurulu
KKTC sigorta sektöründe trafik sigortaları yoğunlukta. Trafikte, üçüncü şahıs mali mesuliyet sigortaları ise zorunlu sigortalar kapsamında. Karahasanoğlu, yangın sigortaları konusunda ise birçok sektörün duyarlı olduğuna dikkat çekti ve Kıbrıs’ta özellikle üniversite ve otellerin bu sigortaya sahip olduklarını söyledi. Zorunlu sigortaların yanı sıra yangın sigortalarının da talep gördüğünü dile getiren Karahasanoğlu, yangın sigortalarının Kuzey Kıbrıs sigorta sektöründe ikinci sırada yer aldığını ve sektörün yüzde 60’ını oluşturan trafik sigortalarının yanında küçük bir orana sahip olduğunun da altını çizdi. Karahasanoğlu, “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sektörün trafik sigortalarına yoğunlaşmış olması maalesef üzücü bir durum. Hayat branşında da sektör çok gelişmiş değil. İnsanlar arabalarını öncelikli tutuyor, hayatları geri planda kalıyor” dedi.
Karahasanoğlu ayrıca, şirketlerin fiyatlandırma konusunda girdikleri yarışı yeni ürün üretiminde de göstermeleri gerektiğini dile getirerek, bunun sektöre canlılık katabileceğini söyledi.
Trafikte fiyatlandırma konusunda problem var
KKTC’de fiyat serbestliğinin olduğunu söyleyen Karahasanoğlu, sigorta şirketlerinin trafik sigortalarına yoğunlaşmasının sorun yarattığını söyledi. Şirketlerin mevcut pastadan pay almak adına aşırı fiyat düşürerek diğer sigorta şirketlerinin önüne geçmeye çalışmasının büyük bir problem olarak sürekli önlerine geldiğini belirten Karahasanoğlu, sektördeki bu sıkıntının aşılabilmesi için çalışmalar yapıldığını söyledi. KKTC Sigorta ve Reasürans Birliği’nin bu problemin çözümü için devletin tarife belirlemesi önerisinde bulunduğunu söyleyen Karahasanoğlu, Bakanlık olarak devletin fiyat tarifesi belirlemesinin rekabet kurallarına aykırı olması nedeni ile uygun olmayacağını düşündüklerinin altını çizdi. Karahasanoğlu sözlerine şu şekilde devam etti: “Sonuçta biz bakanlık olarak KKTC Sigorta ve Reasürans Birliği ve şirketlerle bir anlaşmaya vardık. Böylece şirketlerden, Mart ayından itibaren sigorta şirketlerinin üçer aylık dönemler itibarıyla trafik sigortalarında uygulayacakları fiyat tarifelerini, Daire’ye ve Sigorta Bilgi Merkezi’ne bildirmelerini istedik. Ayrıca şirketler, bildirilen tarifelerin yalnızca yüzde 10 alt ve yüzde 20 üst sınır olmak üzere tarifelerinde değişiklik yapabilecek.”
Karahasanoğlu, bir yıl veya daha fazla bir süreçte mevcut sistemle devam edeceklerini ve sektörün belli bir olgunluğa erişmesi ile tarife bildirilmesi uygulamasının kalkabileceğini de sözlerine ekledi.
Lisanssız acenteler kontrol altına alınıyor
Karahasanoğlu, yeni yasanın yürürlüğe girmesinden önce herkesin acentelik yapabildiğini fakat 2011 yılı sonrasında acentelik yapmak için lisans alma zorunluluğu getirildiğini belirtti. Karahasanoğlu, üç yıldır bu konuya önem verdiklerini dile getirirken, 200’e yakın lisanslı sigorta acentesi olduğunu, lisansız olarak faaliyet gösteren sigorta acentelerini denetlemeye başladıklarını ve bu gibi gerçek veya tüzel kişileri kayıt altına alma ve lisans almalarını sağlamaya çalıştıklarını söyledi. “Acentelerin lisans almalarının sağlanması zorlu bir süreçten geçmişti” diyen Karahasanoğlu, süregelen alışkanlıkları değiştirmenin çok kolay olmadığını ve ilk başta sigorta şirketlerinin de bu konuya yeterli derecede hassasiyet göstermemiş olduklarını söyledi. Şirketlerin, ilk etapta poliçe kesildiği sürece hiçbir yaptırım uygulamadıklarına dikkat çeken Karahasanoğlu, “Bu sorunun üzerine gidiyoruz, şirketleri de uyarıyoruz, konuyu artık savcılığa havale edeceğimizi bildirdik. Bundan sonra hem lisanssız acenteler hem de lisansız acenteyle çalışan şirketler hakkında suç duyurusunda bulunacağız” dedi. Şu an için sigorta şirketlerinin de bu konuya hassasiyet göstermeye başladığını da sözlerine ekleyen Karahasanoğlu, lisans almayan gerçek ve/veya tüzel kişiler ile sigortacılık ilişkisi içine girmemeye veya lisans almaları için baskı yapmaya başladıklarını söyledi.
Türkiye’nin deneyimine ihtiyaç var
Türkiye ile şu an için bilgi alışverişi yapamadıklarını ancak geçtiğimiz Türkiye Cumhuriyeti Sigorta Denetleme Kurulu’nun bilgi değişim ile ilgili Tecrübe Paylaşım Programı’na davet edildiklerini belirten Karahasanoğlu, “Bizim açımızdan çok yararlı olacak. Deneyimli kişilerin bilgilerine her zaman ihtiyaç var ve bu deneyimlerden yararlanılması gerekiyor ve daha önce bu safhalardan geçmiş Türkiye sektörünün geçmiş deneyimlerinden yararlanmaya ihtiyaç var. Daha fazla bilgi alışverişinden biz de Bakanlık olarak memnuniyet duyarız” dedi.
Karahasanoğlu, Sigorta Yöneticisi olarak göreve başlamadan önce SEGEM’in Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sigorta ve Reasürans Birliği ile birlikte Kuzey Kıbrıs’ta eğitimler düzenlediğini bildiğini dile getirirken, eğitim konusunda Avrupa Birliği Müktesebatına Uyum Programı çerçevesinde Avrupa Birliği uzmanlarından da destek aldıklarını söyledi. Karahasanoğlu ayrıca Sigorta Bilgi Merkezi Kurulması sırasında da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sigorta ve Reasürans Birliği’nin Türkiye’den destek aldığını duyduğunu belirtti.
Sorunların çözümü, eğitim
Sigorta sektörü için tüm sorunların çözümünde eğitimin başlıca çözüm kaynağı olduğuna dikkat çeken Karahasanoğlu, “Bizim için sektördeki en büyük açık ise eğitim eksikliği. Örneğin ülkemizde üniversitelerde Aktüerlik Bölümü yok. Üstelik eksperlik konusunda da yeterli lisans eğitimleri ve sınavlar düzenleyemiyoruz” dedi. Karahasanoğlu, konuşmasının devamında, eğitim sorununun SEGEM, Üniversiteler ve Birlik ile ortak bir şekilde çözülüp altyapının oluşturulması gerektiğine inandığını sözlerine ekledi ve özellikle Aktüerlik ve eksperlik konularında bu altyapıya acil ihtiyaç olduğuna dikkat çekti.
Sektör, Güney ile entegrasyona hazırlıklı olmalı
Karahasanoğlu, Güney Kıbrıs sigorta sektörünün eski bir geçmişe sahip olduğunu dile getirerek, “Sigortacılıkla ilgili Avrupa Birliği uyum yasaları orada daha önce çıkarılmış ve uygulamalar oturmuş durumda. Orada da AB normları öncelikli, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ise sektörle ilgili yasaları ve tüzükleri daha yeni yeni oluşturuyor ve yürürlüğe geçiriyoruz” dedi. Karahasanoğlu, Güney Kıbrıs ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin entegrasyonu durumunda sektörün buna hazırlıklı olması ve bir an önce şirketlerin sermaye yapılarını güçlendirici tedbirleri almaları gerektiğini söyledi.
Üç tüzük daha yolda
Yasa uyarınca 15 tüzüğün yürürlüğe girmesi gerektiğini, göreve geldiği 2011 yılından bu yana 10 tüzüğün hazırlanıp KKTC Bakanlar Kurulu onayı ile yürürlüğe girdiğini ifade eden Karahasanoğlu, geriye kalan tüzüklerin ise büyük oranda hazır olduğunu belirtti. Büyük oranda hazır olup, çalışmalarına devam edilen tüzüklerden birinin eksperlik diğerinin ise aktüerlik konusunda olduğunu söyledi.