16 Kasım 2024, Cumartesi
spot_img

Küresel ısınmanın son oyuncusu hortum

Ülkemizin teslim olduğu sel felaketinin yanı sıra, riskin her zaman, her yerde olduğunu bir kez daha gösteren hortum olayları da sigorta güvencesinde yer alıyor.

Seval ÖZKAP / HAYATIMIZ SİGORTALI

hortum

2014 yılının en çok konuşulan konusu, iklimde yaşanan farklılaşma oldu. Anlık hava değişimleri ile yaşanan dolu, şiddetli yağış ve aşırı sıcaklar aslında doğanın insanoğluna kestiği en büyük fatura diyebiliriz. 2014 yazına damga vuran iklim olayı ise yaşanan seller oldu. Selleri ise İstanbul’un ortasında yaşanan hortum riski takip etti. Haziran ayında Pendik ve Tuzla’da; Ağustos ayının ilk günlerinde ise Kasımpaşa’da yaşanan hortum felaketi, riskin her zaman her yerde var olduğunu bir kez daha göstermiş oldu.

Sel riski, doğal afetler arasında deprem riskinden sonra en başta gelse de aslında yapılan meteorolojik uyarılar sayesinde önceden önlem alınabildiğinden olası can ve mal kayıplarını azaltmak mümkün. Bu önlemlerden biri de tabii ki sigorta güvencesi.

Yaşanan sel, hortum gibi riskler yıkımlara neden olurken sigorta şirketleri sundukları konut ve işyeri paket poliçelerinde sel ve su baskınlarına karşı teminat veriyor; zararların minimuma inmesini sağlıyor. 2013 yılında dünyada doğal afetler nedeniyle meydana gelen ekonomik kayıpların toplamı 140 milyar dolar oldu. Bunun 45 milyar dolarlık kısmı ise sigorta ile karşılandı. Bu nedenle afetler nedeniyle oluşan kayıpları karşılamak için sigorta her zaman gerekli bir araç.

Hortumun verdiği zararlar da kapsamda

Sel riski poliçelerde açık açık yer alırken hortumun verdiği zararların sigorta kapsamında olup olmadığı merak ediliyor. Teminat olarak açıkça belirtilmese de sektör, hortumun verdiği zararları karşılıyor. Allianz Türkiye Teknik İşler Genel Müdür Yardımcısı Ersin Pak’ın verdiği bilgiye göre, genel şartlar kapsamında 10 metre yükskelikteki hızı saniyede 17.1 metre 7 bofordan esen rüzgarlar fırtına tanımına giriyor ve teminat veriliyor. Hortum olaylarında da rüzgar hızı minimum 8 bofor seviyesinde olduğundan hortum riski de sigorta kapsamına giriyor. Hortum, Devlet Destekli Tarım Sigortaları’nda ise teminat olarak açıkça belirtiliyor.

Sel teminatında bina içindeki konum bilgisine dikkat edilmeli

Allianz Türkiye Teknik İşler Genel Müdür Yardımcısı Ersin Pak: Fırtına tanımına giren tüm olaylar (genel şartlara göre 10 metre yükseklikte hızı saniyede 17.1 metre “7 bofor”dan fazla esen rüzgarlar) için teminat veriliyor. Hortumlar için minimum rüzgar hızı 8 bofor seviyesinde olduğundan hortum da bu tanım kapsamında değerlendiriliyor ve teminat verilmiş olunuyor. Konut ve işyeri paket poliçelerinin birçoğunda bu teminatlar standart olarak sunuluyor, ancak yine de sigortalılar satın aldıkları poliçelerde bu teminatların olup olmadığını kontrol etmeli. Ayrıca alınan teminat için poliçe üzerinde belirtilen muafiyet tutarı/oranına da bakılmalı. Özellikle sel teminatı için rizikonun bina içerisindeki konum bilgisinin (bodrum, giriş, arakat vb.) doğru olmasına dikkat edilmelidir, aksi durumda sigortalılar riskin doğru beyan edilmemiş olması nedeniyle eksik hasar ödemesi ile karşılaşabilirler. Sel, dolu ve fırtına hasarlarının sektöre maliyeti yıldan yıla ciddi oranda değişebilmekle birlikte, yıllık ortalamasının 500 milyon TL civarında olduğunu tahmin ediyoruz. Şirketler üzerinde kalan net hasar yükü ise şirketlerin reasürans politikalarına bağlı olarak değişiklik gösterebilir.

İklim değişimleri yeni risklerle tanıştırıyor

Güneş Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Hasan Altaner: Sektörde “hortum” teminatı, 5363 Sayılı Tarım Sigortaları Kanunu’nun 12. maddesine istinaden Bakanlar Kurulu kararı ile belirtilen riskler kapsamında yer alıyor. Dolayısı ile Devlet Destekli Tarım Sigortaları’nda teminat altına alınabiliyor. Diğer sigortalarda ise hortum teminatının güvence kapsamında olduğu belirtilmiyor. Sigortalıların mağdur olmamaları için, poliçenin oluşturulmasından önce ihtiyaçlarını belirlemesi ve poliçe aşamasında ise sigortacıya eksiksiz olarak bilgileri ileterek risklerini karşılayacak limitlerde teminat aldıklarından emin olması önem taşıyor. Bu konuda hata yapmamak için sigorta aracılarından veya sigorta şirketlerinden destek almalarını öneriyorum. Teminatların neyi kapsadığı, limitleri ve hasar anında poliçenin nasıl devreye gireceği gibi konularda bilgi edinmeliler. Daha sonra, kendilerine ve seçtikleri teminatlara ait bilgilerin poliçede eksiksiz ve doğru olarak yer alıp almadığını kontrol etmeliler. Küresel ısınmaya ve doğal dengelerin bozulmasına bağlı afetlerin sayıca, sıklık ve şiddet olarak artma eğiliminde olması, sigortacılık sektörüne mutlaka dikkate alınması gereken yeni riskler getiriyor. Bu konuda hazırlanan raporları incelediğimizde 2013 yılında küresel çapta doğal afetlerin ekonomiye maliyetinin 130 milyar dolar düzeyinde gerçekleştiğini görüyoruz.

2013 yılında yaşanan afetlerin sigortacılık sektörüne maliyetinin ise 44 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Bu zararın 38 milyar dolarlık kısmını doğal, 6 milyar dolarlık kısmını ise insan kaynaklı olaylar oluşturuyor. 2013 yılında sel felaketlerinde yaşanan artışın ise dikkat çekici olduğunu belirtebilirim.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

SON EKLENEN HABERLER