KOBİ’lere yönelik Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası’nda 2020’de prim üretimi 2019’a göre 3 kat artarken; teminat 1.6 milyar TL’den 5.8 milyar TL’ye yükseldi. Türk Reasürans ORYM Direktörü Ali Sertaç Canal; “Sistemin gelişimi ve KOBİ’lerimize azami fayda yaratması için hız kesmeden çalışıyoruz” diyor.
VELİ KARADENİZ / SİGORTAMEDYA
Pandemi, her alanda hayatımızı etkilemeye devam dereken, Türkiye’deki işletmelerin büyük çoğunluğunu oluşturan küçük ve orta büyüklükteki işletmeler de (KOBİ); salgının en çok etkilenenlerin başında yer alıyor. İstihdamın yüzde 77.8’ini, yatırım payının yüzde 53.2’sini; ve üretimin yüzde 54.2’sini KOBİ’lerin oluşturması, bu etkinin büyüklüğünü de ortaya koyuyor. KOBİ’lerin ticaretlerini sürdürebilmesi için destek paketleri yanında; Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası (DDTAS) büyük önem taşıyor.
DDTAS’de 2020’de prim üretimi 2019’a göre 3 kat artarken; piyasaya sağlanan teminat rakamı teminat 1.6 milyar TL’den 5.8 milyar TL’ye yükseldi. DDTAS, Türk Reasürans içinde kurulan Olağandışı Riskler Yönetim Merkezi (ORYM) tarafından yönetiliyor. Hayatımız Sigortalı Dergisi olarak DDTAS’deki son gelişmeleri; Türk Reasürans ORYM Direktörü Ali Sertaç Canal ile konuştuk. Canal, “Sistem’in gelişimi ve KOBİ’lerimize azami fayda yaratması için hız kesmeden çalışıyoruz” diyor.
KOBİ’lerin ilgisi arttı
KOBİ’lere yönelik DDTAS sisteminini, fiilen 1 Ocak 2019 tarihinde, mikro ve küçük işletmelerin kapsama alınmasıyla başladığını belirten Canal; “İlk yıl içerisinde görüldü ki piyasanın hem daha yüksek teminat limitlerine hem de orta büyüklükteki işletmelerin de kapsama alınması yönünde iki önemli ihtiyacı bulunmaktaydı. Bu ihtiyaçları karşılanması için sistemin yeniden yapılandırılması ve reasürans yapısının kurulması amacıyla; Türk Reasürans görevlendirildi” diyor.
KOBİ’lerin pandemi dönemde, DDTAS’ye ilgisinin artığına dikkat çeken Canal şu bilgileri veriyor: “Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası’nın kapsamının ve teminatlarının artırılmasının pandemi döneminin ilk günlerine denk gelmesi aslında çok faydalı oldu. Gelişen ürün yapısı, pandemi döneminin olumsuz atmosferi ile birleşmesiyle KOBİ’lerimizin ürüne olan ilgisi artarak devam ediyor. Biz de bu dönemde sistemin tanıtımına hız verdik. Başta, TOBB olmak üzere, çeşitli kurum ve kuruluşlar nezdinde webinarlar gerçekleştirdik. Tabii, pandemi döneminde KOBİ’lerimizi alacak riskine karşı korurken, Devlet Destekli Alacak Sigortası kapsamında teminat verdiğimiz ancak içinde bulunduğumuz dönemin şartlarından ötürü borçlarını ödemekte zorlanan işletmelerimize de başta hükümetimizin aldığı tedbir ve destek kararları olmak üzere, bağlı bulunduğumuz tebliğ ve yönetmelikler çerçevesinde gerekli kolaylıkları sağladık.”
Yenileme oranı yüzde 95
Pandemi dönemide sigortalılardan gelen ödeme vadelerinde esneklik taleplerine olumlu dönüşler yaptıklarını belirten Canal, “Ödeme zorluğu içerisine düşen birçok borçlu firma ile ne KOBİ’lerimizi ne de kurumumuzu mağdur etmeyecek, aynı zamanda onları da çalışarak borçlarını ödemeye teşvik edecek ödeme protokolleri yaptık. Tazminat ödemesinin yapılması gereken durumlarda ise KOBİ’lerimize, hiç vakit kaybetmeden tazminat ödemelerini gerçekleştirdik. Ürünün mevcut yapısının yanı sıra, pandemi dönemindeki bu yaklaşımımız sebebiyle mevcuttaki poliçelerimizin yenileme oranı yüzde 95 seviyelerinde. Sisteme dahil olan KOBİ’lerin sayısı da her geçen gün artıyor” dedi.
Bankalar nezdinde teminat
Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası ile ilgili önümüzdeki dönemdeki geliştirmeler ve planlar hakkında da bilgi veren; Türk Reasürans ORYM Direktörü Ali Sertaç Canal; şunları söyledi: “Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası Sistemi’nin faydasını azami seviyede tutabilmek için; sürekli sigortacılık sektöründen, reel sektörden ve tabii ki sigortalımız olan KOBİ’lerden geri bildirim topluyoruz. Bu geri bildirimler ile sistemin gelişmesi için çalışmalarımızı her an sürdürüyoruz. Sistemin başladığı günden bugüne kadar üç tane değişiklik tebliği yayınladık. 2021 yılı için de bir tanesinin çalışmalarını tamamladık. Şu anda SEDDK’nın gündeminde… Bunların tamamı işte bu geri bildirimler ile yürüttüğümüz geliştirme çalışmalarının bir sonucu. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı Ekonomi Reform Paketi’nde; Devlet Destekli Alacak Sigortası’nın KOBİ’lerin finansmana ulaşmasında bankalar nezdinde bir teminat olarak kullanılması ile ilgili bir madde yer aldı. Bu sayede sigortacılık ve finans sektörünün gerçek anlamda entegrasyonu sağlanacak.”
Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası sürekli gelişiyor
- Tüm KOBİ’lerin sistemden yararlanması adına, ciro kriteri 25 milyon TL’den 125 milyon TL’ye çıktı.
- ndı.
- Kapsam genişlemesine paralel olarak artan teminat yapısının sağlanması için gerekli olan yazılım ve altyapı ihtiyaçları; öngörülen proje maliyeti ve süresinden tasarruf edilerek, SBM ile birlikte tamamlandı. Aynı zamanda veri kaynakları çeşitlendirilerek teminat yapısı oluşturulmasında daha kapsamlı veriye ulaşılması sağlandı.
- Devlet Desteği’nin çerçevesinin belirlenmesi amacıyla Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin hazırlanmasında ilgili kurumlar ile koordineli çalışmalar yapıldı.
- Ürünün satış ve pazarlamasına destek vermek adına satış destek ve müşteri ilişkileri yönetimi ekipleri oluştu.
Risk yönetimi, tahsilat ve tazminat bir arada
Türk Reasürans ORYM Direktörü Ali Sertaç Canal; Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası’nın, her ne kadar bir sigorta ürünü olsa da aslında 3 ana hizmetin bir arada sunulduğu bir paket olarak nitelendirmek daha doğru olduğunu söylüyor. Canal, söz konusu 3 hizmetle ilgili olarak şu bilgileri veriyor; “Bu üründe bizim ilk görevimiz KOBİ’lerimizin hem mevcutta çalıştığı hem de poliçe dönemi içerisinde çalışmaya başlayacakları firmaların risk analizlerini yaparak; bir anlamda doğru müşteri ile çalışmasına yardımcı olmak ve bu alıcıları sürekli izleyerek risk önleyici bir hizmet sunmaktır. Bu sayede KOBİ’lerimiz hem risk yönetimi ve danışmanlık hizmeti almış oluyor; hem de portföylerine kattıkları yeni müşterileri ile güvenli ticaret yaparak şirketlerini güvenle büyütebiliyorlar. Bu ürün kapsamındaki 2’nci görevimiz ise ‘tahsilat’ hizmetidir”.
Canal “Verdiğimiz teminat limiti kapsamında vadeli satışını gerçekleştiren ancak vadesi geldiğinde alacağını tahsil edemeyen KOBİ’lerimize; kendi avukatlarımız eliyle ve tüm hukuki masrafları bizim tarafımızdan karşılanan tahsilat hizmeti sunuyoruz. 120 gün ile sınırlandırdığımız bu hizmet neticesinde alacağı tahsil edemezsek; 3’üncü görevimiz olan ‘tazminat’ ödememizi gerçekleştiriyoruz. Bu sayede sigortacılığın en temel görevlerinden olan koruma görevimizi de icra etmiş oluyoruz. İşletmelerin finansal yapılarını bozan en önemli unsurların başında gelen tahsilat riskini; Devlet Destekli Ticari Alacak Sigortası ile bertaraf eden KOBİ’lere sigortanın sağladığı bir başka avantaj ise; nakit akışını sağlamlaştırması ve finans kurumları nezdinde kredibilitesini arttırmasıdır” diyor.
ORYM’yi sigorta sektörünün Ar-Ge merkezi haline getireceğiz
Türk Reasürans ORYM Direktörü Ali Sertaç Canal; Olağandışı Riskler Yönetim Merkezi kapsamındaki diğer havuzlarla ilgili önümüzdeki döneme ait planlamalar hakkında da şu bilgileri verdi; “Türk Reasürans olarak Devlet Destekli Alacak Sigortası’nın yanı sıra; Maden Çalışanları Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası ve Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası havuzlarının da işleticisi konumundayız. Tabii bu iki havuzun yapısı, hem Devlet Destekli Alacak Sigortası sisteminden hem de birbirlerinden farklı. Eylül 2020’de SEDDK tarafından yapılan bu görevlendirme sonrasında ilk olarak her iki havuzun iş; ve işlemleri ile olası sorunlarını görüşmek için başta TSB olmak üzere tüm paydaşlarla görüşmeler gerçekleştirdik. Bu görüşmeler neticesinde gördük ki söz konusu havuzların yapısı kuruldukları dönemde ihtiyaçları karşılayabiliyor olsa da günümüz şartlarına göre revize edilmesi gereken bazı hususlar var.”
“Bu konuda SEDDK ile birkaç defa görüştük. Kendilerine tüm paydaşlardan aldığımız geri bildirimleri ilettik. Kendileri de son derece yapıcı bir şekilde konuya yaklaştılar. Şu anda her iki havuz ile ilgili kendi değerlendirmelerini yapıyorlar. Tahmin ediyorum ki yakın bir zamanda bu iki havuzun da güncel şartlara uygun geliştirmelerini hayata geçireceğiz. Bununla birlikte genel manada Olağandışı Riskler Yönetim Merkezi’ni; sigortacılık sektörünün bir Ar-Ge merkezi haline getirmek arzusundayız. Merkez’e temel teşkil eden kanun maddesinde de belirtildiği üzere; teminat bulunmasında zorluk yaşanan riskler ile zaman içerisinde devlet otoritesi tarafından ortaya konacak sigorta havuzları; veya organizasyonlar için görev verildiği takdirde var gücümüzle çalışmaya hazırız.”