CAN KANTAR/POSTA GAZETESİ
Ülkemiz için büyük bir yıkım olan ‘Asrın Felaketi’ diye nitelendirdiğimiz 6 Şubat depremi bize çok şeyi tekrar hatırlattı. Bu arada Türkiyem geçmiş olsun, depremde hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet diliyorum, yaralılara acil şifalar diliyorum. Son 3-5 yıla baktığımızda başımıza gelmedik afet kalmadı. Deprem, yangın, sel ve tabii ki Pandemi.
Sigorta sektörü bu felaketlerde büyük bir özveri ile sigortalısının yanında olmaya çalıştı. Sigortacıların işi bu. Kendileri de söylüyor zaten, “Siz felaketlerde canınızı kurtarmaya bakın, işin maddi tarafını bize bırakın” diye. Gerçekte de böyle. Son yaşanan afetlerde “keşke sigortalı sayısı fazla olsaydı” denildiğini çok sektör yetkililerinden çok duydum. Uzmanlar sıfırıncı dakikada sigortanın önemini dile getiren çok paylaşım yaptı.
Sigortacılar ödeyebilir mi? endişesi yersiz
Öncelikle şunu belirtmem gerekir ki sigorta şirketlerinin mali yapıları denetim altında. Bu tür felaketlerin altından kalkabilmek için yurtdışı reasürans teminatları ile sistemin desteklendiği bilinmeli. Yani ‘sigorta şirketi bunu ödeyebilir mi?’ endişesi son derece yersiz. Son depremlerde görüldü ki en organize yapılardan biri de sigortacılardı.
Sigorta şirketleri, eksperler, acenteler, brokerler ilk günden itibaren sigortalıların yanındaydı. DASK, ilk andan itibaren tespit edilen hasarlara ödeme yaptı. Depremde sektör de çok emekçisini kaybetti. Onlara da Allah’tan rahmet diliyorum. Ofisleri yıkılan sigortacılar bulabildikleri imkânlarla sigortalılarına ulaşmaya hizmet vermeye çalıştılar. Sigorta şirketleri, hasar ödemeleri dışında da bölgeye çok yardım gönderdi. Özetle, artık yaşanan felaketler bitmiyor. Bu anlaşıldı. Bunun için öncelikle felaketlere karşı önlem almamız gerekiyor. Canımızı kurtarmaya çalışmalıyız. İşin maddi güvence kısmı için de sigorta yaptırmaktan başka çaremiz yok elbet. Böyle felaketlerin bir daha yaşanmaması dileğiyle.
POSTA GAZETESİ / 20 MART 2023